Batı dünyası adalet, medeniyet ve ahlak kavramlarına henüz ulaşamamış, İslam dünyası ise ulaştığı bu kavramları daha sonradan kaybetmiştir. Bunun sonucu olarak haramların ve suçların artması cezaevlerindeki nüfusun da artmasına sebep olmuştur. Bununla birlikte dünya genelinde alınan devletlerin “diktatörlüğe geçiş” kararı, muhaliflere uygulanan baskıları artırmış ve cezaevlerindeki artışı sağlamıştır. Dolayısıyla cezaevlerinin doluluk oranlarını yalnızca “suç” kapsamında değil aynı zamanda “muhalif olma” kapsamında da incelemek gerekir. Bu şekilde incelendiği takdirde ülkelerdeki adalet durumu da ortaya çıkacaktır.
CEZAEVLERİNDEKİ YOĞUNLUKTA TÜRKİYE BİRİNCİ
- Avrupa cezaevlerinde nüfusa oranla en fazla tutuklu ve mahkûm Türkiye’de bulunuyor. Avrupa Konseyi 2020 Ceza İstatistiklerine göre, 31 Ocak 2020 tarihi itibarı ile 100.000 kişide 357,2 tutuklu ve mahkûm sayısı ile Türkiye, ilk sırada.
- Türkiye’yi 100.000 kişiye 356,1 tutuklu ve mahkûm sayısı ile Rusya takip ediyor; üçüncü sırada ise 263,8 ile Gürcistan var. Nüfusa göre tutuklu ve mahkûm sayısının yoğun olduğu diğer ülkeler sırasıyla Litvanya, Azerbaycan, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovakya, Estonya, Letonya, Karadağ, Arnavutluk, Macaristan, Moldova, Sırbistan, Malta ve Birleşik Krallık.
- San Marino Avrupa’da tutuklu ve mahkûmun olmadığı tek ülke. Monaco ve Liechtenstein gibi nüfusu 40.000’in altında olan ülkelerde de tutuklu ve mahkûm sayısı reel olarak nüfusa oranla da son derece düşük. Bu küçük ülkeler hariç tutulduğunda İskandinav ülkelerinde tutuklu ve mahkûm sayısının nüfusa oranının son derece düşük olduğu görülüyor. İzlanda’da 100.000 kişiye oranla tutuklu ve mahkûm sayısı 45,0, Finlandiya’da 49,9, Norveç’te 58,8, İsveç’te ise 65,0. Hollanda’da da 100.000 kişiye oranla cezaevinde bulunanların sayısı da sadece 58,5 olarak ölçüldü.
- Rapora göre, 31 Ocak 2020 tarihi itibarı ile Türkiye’deki cezaevlerinde ikamet eden 297.019 tutuklu ve mahkûmdan 285.433’ü erkek, 11.586’sı ise kadın. Cezaevlerindeki yoğunluk bakımından da Türkiye Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada… İkinci sırada İtalya gelirken, cezaevlerinin en yoğun olduğu diğer ülkeler sırasıyla Belçika, Kıbrıs, Fransa ve Macaristan.
ANNESİYLE CEZAEVİNE GİREN ÇOCUK SAYISINDA TÜRKİYE BİRİNCİ
- Cezaevinde annesi ile birlikte kalan çocuk sayısı bakımından da Türkiye “803 çocuk” ile başı çekiyor. İkinci sırada gelen Rusya’da bu sayı 423 olurken üçüncü sıradaki İspanya’da bu sayı 94.
- 31 Ocak 2020 tarihi itibarı ile Türkiye’de 50 ve 50 yaş üstü tutuklu ve mahkûm sayısı da 34.260 olarak kayıtlara geçti.
HIRSIZLIK VE UYUŞTURUCUDAN HÜKÜM GİYENLER FAZLA
- Türkiye’deki 250.594 mahkûmdan 70.914’ü hırsızlık, 64.528’i ise uyuşturucu suçundan cezaevinde bulunuyor.
- Cinayet ya da adam öldürmeye teşebbüs suçundan cezaevinde bulunanların sayısı 32.743.
- Terörden hüküm giymiş olanların sayısı 29.827.
- Saldırı ve yaralama suçundan cezaevinde bulunanların sayısı 34.758.
- Tecavüz suçundan mahkûm olanların sayısı 10.338.
- Diğer cinsel suçlardan hüküm giyenlerin sayısı 9.361.
- Gasp suçundan hüküm giymiş olanların sayısı 26.822.
- Mali suçlardan cezaevinde olanların sayısı 10.305.
- Trafik suçlarından hüküm giymiş olanların sayısı ise 4.185 olarak kayıtlara geçti.
- Türkiye, müebbet hapis cezası almış olan 8.463 mahkûm ile de Avrupa’da başı çekiyor. Birleşik Krallık (İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda) 7.191 müebbet hapis cezası almış mahkûm ile ikinci, Rusya ise 5.571 mahkûm ile üçüncü sırada.1
EN FAZLA GAZETECİYİ CEZAEVİNE GÖNDEREN ÜLKE!
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), gazeteci ölümleriyle ilgili yıllık raporunda, mesleği nedeniyle cezaevinde bulunan gazetecilere yer verdi. Mart 2021 itibarıyla dünya çapında en az 229 gazetecinin cezaevinde bulunduğuna işaret edilen rapora göre Türkiye “dünyada en fazla gazeteciyi cezaevine gönderen ülke” oldu.
Rapora göre en az 67 medya çalışanının cezaevinde bulunduğu Türkiye’yi hapisteki 23 gazeteciyle Çin, 20 kişiyle Mısır, 16 kişiyle Eritre ve 14 kişiyle Suudi Arabistan izledi.2
Raporlanan istatistiklere, her geçen gün artan suç oranlarına ve muhaliflere yapılan baskılara bakıldığı zaman insanların ve Müslümanların içinde bulunduğu acı tablo ortaya çıkmakta, insanlığın kaygısızca, yaşadığı sorunlara çözüm üretmeye çalışmadan ilerlediği görülmektedir. Bu acı tablonun ortadan kalkması için yapılması gereken elbette Allah Azze ve Celle’nin göndermiş olduğu Kitaba ve Rasulü’nün sünnetine sarılmak, insanlığı Allah’ın nizamına davet etmektir. Ancak bu yapıldığı takdirde suçlar azalacak ve insanlık huzura kavuşabilecektir.
- com/tr/n%C3%BCfusa-g%C3%B6re-tutuklu-oran%C4%B1nda-t%C3%BCrkiye-avrupa-birincisi/a-57133469
- com/tr/ifj-t%C3%BCrkiye-en-fazla-gazetecinin-hapiste-oldu%C4%9Fu-%C3%BClke/a-56851035