Bu yazımızda eşcinselliğe sebep olan “Cinsel Kimlik Gelişimi”ni etkileyen faktörleri inceleyeceğiz. Bildiğiniz gibi kişiliğimizin oluşmaya başladığı ve hayatımızda büyük etkiler meydana getiren dönem çocukluk dönemidir. Aynı şekilde bir insanın cinsel kimliği de bu dönemde oluşmakta ve bu dönemde yaşanan yanlış eğitim gibi etkenlerin sonucu cinsel kimlik bozukluğu meydana gelmektedir. Aslında cinsel kimlik bozukluğuna sebep olan birçok faktör vardır, bunların başında; biyolojik, genetik, ailesel, sosyal ve kültürel etkenler gelmektedir. Cinsel kimlik bozukluğunun oluştuğu tek dönem çocukluk dönemi değildir. Genel itibari ile sıklıkla ergenlikten önceki dönemde daha çok ortaya çıkmaktadır.1
Cinsel kimlik bozukluğu da kendi cinsiyetinde inatçı ve şiddetli bir rahatsızlık ve karşı cinsten olmaya özlem duyma (ya da karşı cinsten olduğuna ısrar etme) ile karakterize bir bozukluktur. Cinsel kimlik bozukluğunu cinsiyet rolü davranışına yineleyici biçimde uymama durumu ile karakterize “Cinsiyet Rol Davranışı” sorunları ile karıştırmamak gerekir; çünkü cinsel kimlik bozukluğu tanısı için normal erkeklik ya da kadınlık özelliklerinde çok fazla sapma olması gerekir. Cinsel kimlik bozukluğu içindeki bir çocuk, karşı cinsiyetten olma istediğini /ısrarını yineleyici bir biçimde dile getirir. İnatçı bir biçimde cinsiyetin giysilerini ve etkinlikleri ile aşırı uğraşma ve kendi cinsiyetini reddetme durumu vardır. Çocuk kendi cinsiyetinden çok mutsuz olduğunu ve kendisini karşı cinsiyettenmiş gibi hissettiğini söyler.2 Bu durum erkek çocuklarda oranla kız çocuklarında daha çok görülmektedir.3
Cinsel Kimlik Gelişimini Etkileyen Faktörler
Cinsel kimlik gelişimini etkileyen faktörlerden önce, kısaca cinsel kimlik gelişiminden bahsetmek istiyorum. Cinsel kimlik gelişiminin üç bileşeni vardır cinsel kimlik (Gender identity) öznel bir özdeşim duygusu olup bireyin kendisini kız ya da erkek cinsiyetine ait hissetmesidir. Çocuğun kız ya da erkek olduğunu fark edebilmesi, kendi bedenini ve benliğini bir uyum içinde kabullenmesi ve kız ya da erkek olmaktan huzur ve güven duygusu duyabilmesidir. Cinsel kimlik, bireyin görünümü ve davranışları ile dışa vurulur. Anne gibi ya da baba gibi olması, kız çocuk ya da erkek çocuk olma gibi.4
Cinsiyet rol davranışı (Gender role behavior) ise kültürel tanım ve beklentiler ile şekillenen cinsiyet davranışlarıdır. Kadın ve erkeği birbirinden farklı kılan davranışsal özelliklerdir. Kadınsı ya da erkeksi olmaktır. Belli yetenekler, ilgiler, tutumlar, iş tercihleri, sosyal saldırganlık, cinsel davranış gibi. Önemli ölçüde çocuğun sosyalleşmesi ile belirlenir ve toplum tarafından bireye yüklenir. Cinsiyete uygun davranışlar kültürler arası ve zaman içinde değişiklik gösterir. Kültürel kimlik ile uyumludur.5
Cinsel kimlik gelişimi hayatın ilk yıllarında oluşmaya başlar. Çekirdek cinsel kimliğin çocukluğun ilk iki yılında başladığı fakat cinsel kimlik duygusunun yerleşmesinin 3-4 yaş dolayında olduğu belirtilmektedir. Bu yaştan sonra cinsel kimlikte değişim çok güç belki de olanaksızdır. Erken çalışmalar çocukların kendi cinsiyetlerini ortalama 30 aylıkken anlamaya başladıklarını göstermiştir. Fakat son çalışmalar bebeklerin ve çocukların cinsel kimliği ve cinsiyete özgü tanımları anlama yaşlarının daha küçük olduğunu göstermiştir.6
Bir doğal gözlem çalışmasında çocukların cinsiyete özgü tanımları (örn. kız çocuk, erkek çocuk, kadın, erkek, bayan, bay, hanım, adam) ne zaman öğrendikleri ve bu durumun serbest oyunlarına yansıyıp yansımadığı araştırılmıştır. Anne babalar çocukları 9 aylıktan itibaren günlük tutmuşlardır. Araştırmada haftalık olarak bu günlükler değerlendirilmiş ve çocukların videoları izlenmiştir. Sonuç olarak 17 aylıkken çocukların %25’inin ve 21 aylıkken %68’inin cinsiyete özgü tanımları kullandıkları anlaşılmıştır. Çocukların ortalama 19 aylıkken cinsiyete özgü tanımları günlük konuşmalarında kullandıkları saptanmıştır. Bu cinsiyete özgü tanımları daha erken dönemde bilen ve kullanan çocukların daha geç kullananlara göre, cinsiyete özgü oyunları (bebek, kamyon) daha çok oynadıkları anlaşılmıştır. Bu tür temel cinsiyet bilgisinin daha sonraki cinsel gelişim için düzenleyici bir yapı sağladığı düşünülmektedir.7
Cinsel kimlik gelişimi biyolojik, bireysel, ailesel ve çevresel etkenlerle şekillenen karmaşık bir bilişsel ve zihinsel gelişim sürecidir. Cinsel kimlik gelişiminde psiko-sosyal etkenlerin önemli bir role sahip oldukları ilk olarak Hermafrodit çocuklar sayesinde anlaşılmıştır. Çünkü Hermafrodit çocuklar, biyolojik cinsiyetleri yerine anne babalarının belirledikleri cinsiyetlere uygun bir cinsel kimlik geliştirebilmektedir. Bu veriler psikolojik cinsiyetin biyolojik cinsiyete üstün geldiğini doğrulamıştır. Demek ki psiko-sosyal faktörler cinsel kimlik gelişiminde oldukça önemlidir. Yetiştirilme tarzı nedeniyle genetik yapının aksine bir cinsel kimlik kazanabiliyorlar ise (ki bulgular öyle), bu durumda eşcinsellikte (genetik değil) psiko-sosyal etkenlerle kazanılan bir kimlik olmalıdır. Ebeveyn çocuk ilişkisi, çocukluk çağındaki öğrenmeler, ilk ilişkiler ve özdeşimler, cinsel kimliğin gelişimini önemli ölçüde etkileyen faktörlerdir. Ayrıca anne babanın cinsel tercihleri, ailenin yetiştirme tarzı, kültürel etkenler ve gelenekler de cinsel kimlik cinsel rol gelişiminde önemli rol oynar.8
Psikanalistlere göre cinsel kimlik ebeveyn çocuk ilişkisi sırasında oluşan mesajların çocuklar tarafından yorumlanması sonucunda gelişen bir inançtır. Çocuk, ebeveynlerden gelen örtük veya açık mesajları yorumlayarak karşı cinsiyetten biri olmaya karar verebilir; çünkü ancak o zaman kendini güvende hissedebileceğini ve sevilebileceğini düşünür. Çocuğun cinsel kimlik gelişim sürecindeki en önemli psiko-sosyal faktör model olma ve özdeşim kurmadır. Çocuğun bazı hallerde karşı cins ile özdeşim kurması, kendisini daha güvenli, emin ve değerli hissetmesini sağlamakta ve kaygısını azaltmaktadır.9
- Dr. Zeki Bayraktar “İnterseks-Hermafrodit ve Eşcinsel norm ve norm dışı cinsellik farklar, nedenler, öneriler” Motto Yayınları (2020)
- Zeki BAYRAKTAR a.g.e
- Berna Özsungur “Cinsel Kimlik Gelişimi ve Cinsel Kimlik Bozukluğunda Psiko-sosyal Değişkenler: Gözden Geçirme”
- Berna Özsungur a.g.e
- Berna Özsungur a.g.e
- Berna Özsungur a.g.e
- Berna Özsungur a.g.e
- Zeki Bayraktar a.g.e
- Zeki Bayraktar a.g.e