Geçen ay evliliğin ilk adımı olan ‘tarafların görüşmesi’ konusunu ele almıştık. Bu ay görüşme esnasında tarafların birbirleriyle konuşabilecekleri konuları ve sorabilecekleri soruları anlatacağız.
GÖRÜŞMEDE NE KONUŞMAK VE NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?
Öncelikle bilinmelidir ki bir insanı bir veya birkaç görüşmeyle tanımak imkânsızdır. Bu görüşmelerdeki maksat kişinin fiziki olarak karşı taraftan hoşlanıp hoşlanmayacağına bakması, ses tonu, konuşma tarzı ve bazı fikirleri hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Bu görüşmenin tanımak için yeterli olmaması görüşmeyi önemsiz kılmaz bilakis bu görüşmede konuşulan her şey ileride hatırlanacak ve evlilik kararı bu konuşmalar üzerine alınacak ya da alınmayacaktır. Bu nedenle bu konu çok önemsenmeli ve hassas olunmalıdır.
Burada dikkat çekeceğimiz birkaç husus vardır. Ancak görüşme öncesinde kişi kendisi oturup bazı kriterler çıkarmalı, burada yazılanları kendi süzgecinden geçirmeli ve hazırlıklı bir şekilde görüşmeye girmelidir. Görüşmede dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şunlardır:
- Fiziksel olarak değerlendirmelisiniz.
Karşınızdaki eş adayından mükemmel bir güzellik ya da yakışıklılık beklememekle birlikte gözünüze itici gelmeyecek şekilde olmasına dikkat etmelisiniz. Fiziki olarak değerlendirirken bilmelisiniz ki gençlik ve güzellik geçici ahlak ise kalıcıdır.
- Kendinizi doğru şekilde tanıtmalı, aileniz ve geçmişiniz hakkında kısaca bilgi vermelisiniz.
Kendinizi tanıttıktan sonra benzer soruları karşı tarafa da yöneltmelisiniz. Eğitim durumu, okuduğu okul, tercih ettiği meslek ve hatta bu mesleği ya da okuduğu bölümü tercih etmesindeki sebepleri kısaca sorabilirsiniz.
- Ailesi ve çocukluğu hakkında sormalısınız.
İnsanın ailesi ile ilişkileri çok önemlidir. Çünkü kişi ailesinin bir numunesidir. Her ne kadar çevresi değiştikçe alışkanlıkları değişse de genleri, özü o ailedendir. İstese de istemese de tüm geçmişini, yaşanmışlıklarını belki adet ve göreneklerini evlendiği zaman evine taşıyacaktır. Bu her iki taraf için de kaçınılmazdır. Ayrıca çocukluğu da çok önemlidir. Her ne kadar çok değişmiş gibi görünse de insanın çocukluğunun etkisinden kurtulması kolay değildir.
Bu konuda sadece karşı tarafın verdiği bilgi yeterli değildir. Kadın ve erkeğin aileleri muhakkak nişandan önce karşı tarafı ve ailesini iyice araştırıp soruşturmalıdır. Kesinlikle bu konuda varsa aracıların sözü yeterli görülmemelidir. Çünkü anne baba çocuğunu en iyi tanıyandır. Karşıdaki aile kendi çocuğuna uygun mu değil mi bunu doğru şekilde anlamaya daha yatkındır.
Ancak burada şu noktaya da dikkat çekmek istiyorum: Bugün birçok ailenin karşı tarafı araştırırken baktığı husus maddi konularla alakalı oluyor. Hâlbuki düğünde takılacak altının, alınacak eşyanın aile huzuruna katkısı yok denilecek kadar azdır. Aileyi ayakta tutan ve eş adaylarında bakılması gereken, ahlakı, dengeli olması, sağlıklı bir psikolojiye sahip olması, saygısı, ailesinin ahlakı vb. noktalardır. Aileler bu hususları ihmâl ettiğinde gençler ailelerine Peygamberimiz’in sünnetini hatırlatmalı, Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’ın kızını verirken nasıl davrandığına dikkat çekmeli, hiçbir kızın ya da erkeğin sahabe hanımlarından ve beylerinden daha üstün olmadığını söylemelidirler. Bütün gelenek ve görenekler İslam süzgecinden geçirilmeli, İslam ahlakına uygun olanlar alınmalı, yakışmayanlar ise reddedilmelidir.
- En çok dikkat ettiğiniz hususları, olmazsa olmazlarınızı net bir şekilde ifade etmelisiniz. Örneğin:
- Namaz konusunda titizim ve bu konuda zaafı olan, ihmalkâr davranan birini eş olarak kabul edemem.
- Ben İslam davasına hizmet konusunda kendime sınır koymuyorum, bir başkasının sınır koymasını kabul edemem. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Eşimin sigara içmesini ya da buna benzer haram bir alışkanlığı olmasını asla kabul edemem.
- Evcil hayvan beslemeyi çok seviyorum. Evcil hayvanlarla aranız nasıl? Vb.
Bunlara benzer konular muhakkak konuşulmalıdır. Bu hassas konularda problem olduğu takdirde konunun üzerine gidilmelidir, yüzeysel geçilmemelidir. İleride eşler arasında uyum olup olmaması bu hassas konularla direkt alakalıdır.
- Evlilikten beklentilerinizi anlatmalı, karşı tarafın beklentilerini de sormalısınız.
- Karakterini-fıtratını tanımaya yönelik sorular sormalısınız.
“Çiçekleri sever misin?”, “Şiir sever misin?” Örnek bir olay anlatarak “Bu olay ile karşılaşsanız tepkiniz nasıl olurdu?” gibi sorularla karşıdaki kişinin fıtratı hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Karşıdaki kişiye hayallerini sormak da bu konuda faydalı olacaktır.
- Karşıdaki kişinin alışkanlıklarını tanımaya yönelik sorular sormalısınız.
“Bir pazar gününüzü nasıl geçiriyorsunuz? Nasıl geçirmeyi istersiniz?”
Bu tarz sorular önemlidir, zira pazar sabah namazından sonra yürüyüş yapmayı seven birisi, "valla ben pazar günü öğlene kadar yatıp dinlenmeyi seviyorum” cevabını almış olsa aralarında yaşam tarzı ve tercihler- alışkanlıklar noktasında fark olduğunu görecektir. Elbette böyle bir fark evliliğe engel değildir ancak önceden bunların bilinmesi evlilik sonrası uyumu kolaylaştıracaktır.
- Hangi ülkede, şehirde ve hatta mahallede yaşamayı planladığını sorabilirsiniz.
Neticede belki de ileride yaşayacağınız yerin neresi olduğunu bilmek ve ona göre karar vermek sizin de hakkınızdır.
- Bu görüşmede tarafların mali konuları açması, maaşını veya mal varlığını sorması doğru değildir.
Bu tarz konuları ailelere bırakmak görüşmenin asaleti açısından daha uygundur. Ailelerin bu konuları konuşması, ayrıca yüklü miktarda bir borcu var mı diye sorması gerekebilir ancak hiçbir zaman birinci öncelik maddiyat olmamalıdır.
- Kişinin başından daha evvel bir evlilik ya da nişanlılık geçmişse bunu karşı tarafa mutlaka bildirmelidir.
Bir sonraki sayıda evliliğe karar verme sürecini ele alacağız. O vakte kadar Allah’a emanet olunuz.