Bir ay ara verdiğimiz Günahların Bilinmeyen Zararları serimize bu ay “Günahların Toplumsal Zararları” ile devam ediyoruz. Bir önceki yazımızda günahların ferdi zararlarını anlatmış, günahların kişinin ömrünü kısalttığından, Allah ve Rasulü’nün lanetine sebep olduğundan bahsetmiştik. Günahların toplumsal zararları ise şu şekildedir:
Günahların Toplumsal Zararları
Allah Azze ve Celle’nin toplumlara koymuş olduğu bazı kanunlar vardır. Eğer bu kanunlara uyulmayacak olursa o zaman toplumda fesat çıkmaya başlayacaktır. İşlenilen bazı günahlar vardır ki zararı yalnızca kişiye uğramaz toplumun da ceza çekmesine sebep olabilir. İnsan, toplumda meydana gelen felaketlerin sebeplerini düşünecek olsa kendi işlediği günahlar asla aklına gelmeyecektir. Oysa Rabbimiz, kâinat ve insan arasında manevi bir bağ oluşturmuştur. Ve insanın işlediği günahlar sebebiyle kâinatın da dengesi bozulmaktadır. Gerek Kur’an-ı Kerim’de gerekse de hadislerde bu durum bizlere haber verilmiştir. Rabbimiz Teala: “İnsanların elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde fesat çıktı”1 buyurmuştur. Yine: “Başınıza gelen her musibet kendi ellerinizle yaptıklarınız yüzündendir”2 buyurmuştur. Atmosferin incelmesi, ozon tabakasının delinmesi, küresel ısınma, buzulların erimesi, iklimlerin değişmesi, su kaynaklarının azalması, depremlerin çoğalması, yangınların artması, ormanların azalması, dünyada yılda 500.000 depremin olması en bilinen ifsat örnekleridir diyebiliriz. 100 sene sonra dünyada yeşilin kalmayacağı, yine termik santrallerden dolayı balıkların yok olacağı söylenmektedir. Bu ayetler ve bilimsel teoriler göstermektedir ki kişinin hem kâinata zarar veren işler yapması kâinatı ifsat etmektedir hem de sadece şahsını etkilediğini düşünerek işlediği günahlar kâinatın ifsadına sebep olmaktadır. Günahı bir kişi işlese de birler bin olur sonuçta topluma bela ve musibet isabet eder.
Ayet ve Hadislerde Belirtilen Günahların Toplumsal Zararlarını Şöyle Sıralayabiliriz:
- Ekonomik Sıkıntıya Sebep Olur: “Her kim benim zikrimden yüz çevirirse mutlaka ona dar bir geçim vardır.”3
- Kuraklığa Sebep Olur: İkrime’den rivayetle: “Yeryüzü hayvanları ve haşeratı hatta böcek ve akrepler günah işleyen insanlara lanet eder ve şöyle derler: Yağmurların yağmamasının sebebi insanoğlunun işlediği günahlardır.”
- Hükümdarlar/devlet kurumlarındaki yetkililer, zulüm yaptıkları zaman yağmur yağmaz/kıtlık olur.4
- “Zekât verilmezse yağmurlar yağmaz olur.”5
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: Zina ve fuhuş bir toplumda yaygın hale gelirse, Allah önceki nesillerde bulunmayan hastalıkları onlara bela olarak verir. Bir millet eksik tartar ve eksik ölçerse zulüm, açlık ve yoklukla cezalandırılırlar. Bir milletin yöneticileri yüce Allah'ın indirdiği hüküm ile hükmetmezse Allah onların birliğini dağıtır. Kul, yaptığı isyan ve işlediği günâh dolayısıyla rızkından mahrum kalır."6
“Bir milletin içinde zina ve fuhuş ortaya çıkıp nihayet o millet bu suçu alenî olarak işlemeye başladığında, mutlaka içlerinde vebâ hastalığı ve kendilerinden önce gelip-geçmiş milletlerde görülmemiş başka hastalıklar yayılır.”7
“…Bir toplumda zina yaygınlaşırsa, aralarında ölümler artar…”8
- Günahları Açıktan İşlemek Toplu Azaba Sebep Olur: “Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır.”9
‘Özgürüm’ diyerek her türlü haramı aleni işleyen ve bu durumu meşrulaştırmaya çalışanlar topluma bela ve musibetin gelmesine neden olmaktadırlar. ‘Benim bedenim’ diyerek zina gibi LGBT gibi sapkınlıkları meşrulaştırmaya çalışanlar, bu sapkınlığa karşı durmak isteyenleri de ötekileştirmeye çalışanlar topluma bela ve musibeti çekmektedirler.
- Davet Görevini Yerine Getirmemek Toplu Azaba Sebep Olur: “Eski milletlerden bir kısmına deprem ile azap yapıldı. İyiler de helak oldu. Çünkü günah işlenirken susmuşlar, önlememişlerdi.”10
Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: “Allah-u Teala, bir meleğe, bir beldeyi yıkmasını emreder. O melek, bu beldede hiç günah işlemeyen bir zatın da olduğunu bildirince, Cenab-ı Hak: ‘Belde halkı ile onu da alt üst et! Çünkü o zat, günah işleyenlere yüzünü ekşitmemiştir’ buyurur.”11
Yine bazı günahlar vardır ki zararları yalnızca topluma değil hayvanlara dahi sirayet eder. Ebu Hureyre’den rivayetle Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: “Zalimin zulmünden tüyü bitmemiş kuşlar bile yuvalarında ölür.”12
İnsan günah işleyen bir varlıktır. Ancak önemli olan bu günahlarda ısrar etmemek ve tevbe etmektir. Günahların zararlarından ancak tevbe ile korunulabilir. Rabbimiz tevbe kapısını açık bırakmıştır ve kullarının tevbesi ile memnun olmaktadır. Peygamber Efendimiz bu konuda şöyle buyurmuştur: “Kulunun tövbesinden dolayı Allah'ın sevinci, sizden birinizin çölde devesi ile giderken onu, üzerindeki yiyecek ve içecekle birlikte elinden kaçırmasının ardından bir ağaç altına gelerek ümitsiz bir halde yaslanıp yattığında, devesini yanı başında görüvermesi üzerine devenin dizginini tutarak: (Ey Allah'ım, Sen benim Rabbimsin, ben de Senin kulunum diyecek yerde) yanlışlıkla, ‘Allah'ım, sen benim kulumsun, ben de senin Rabbinim!’ dediği andaki sevincinden daha çoktur.”13
Yine Rabbimiz kullarını bağışlamak için başlarına gelen en küçük sıkıntıları bile günahlarının affına vesile kılmak istemiştir. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “Canımı kudret elinde bulunduran Allah'a andolsun ki, mü’mine erişen hiçbir tasa, üzüntü, sıkıntı, hatta vücuduna batan hiçbir diken yoktur ki, Allah onunla o kimsenin günahlarını affetmesin”14 buyurmuştur. Yine “Denizin köpükleri kadar günâhı olsa da 'Lâ ilâhe illâllâhu vallâhu ekber, velâ havle velâ kuvvete illâ billâh' diyen yeryüzündeki her insanın günahına bu söz keffaret olur”15 buyurmuştur.
Ayet ve hadislerden yola çıkarak her bir günahın ferdi ve toplumsal zararları olduğunun farkında olunmalı, işlenen günahlardan dolayı da büyük bir nedametle daima açık olan tevbe kapısına yönelinmelidir. Allah Azze ve Celle tüm Müslümanları günahlarının ve günah işlemenin zararlarının farkında olan kullarından eylesin…
Günahların bilinmeyen zararları serimizi burada bitiriyoruz. Başka bir konu ile devam etmek üzere. Allah’a emanet olun.
- Rum, 41
- Şura, 30
- Taha, 124
- Deylemi
- Beyhaki
- İbn Mace
- İbn-i Mace
- İbn-i Mace
- Taberani
- Taberani
- Beyhaki
- Taberani
- Müslim, Tevbe, 7
- Müslim; Ebu Davud
- Tirmizî, Vitr, 15