HZ. PEYGAMBER’İN EĞİTİM FAALİYETLERİ VE SAHABEYİ TEŞVİK ETTİĞİ İLMİ ÇALIŞMALAR
Kur’an-ı Kerim’in Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i anlattığı kısımlara baktığımızda Rasulullah’a birçok nezih sıfatın yanında ‘şefkat dolu bir muallim’1 sıfatını verdiğini de görmekteyiz. Rasulullah’ın Hicaz çöllerinde bedevi ahlak ile yetişen kimseleri çağının en medeni insanları konumuna getiren eğitim faaliyetlerini ve metodunu incelediğimizde karşımıza günümüz eğitim dünyasının da fazlasıyla ihtiyaç duyduğu muntazam bir sistem çıkmaktadır.
Hz. Peygamber’in nebevi bir miras olarak bıraktığı emanetlerden birisi muhakkak ki ilim ve ilmi faaliyetlerdir. Nitekim Efendimiz: “Peygamberler altın ve gümüşü miras bırakmazlar, ancak ilmi miras bırakırlar”2 buyurmuştur. Peygamberimiz hem ilmi çalışmaların içerisinde bizzat yer almış, takibini yapmış hem de ashabını ilmi faaliyetlerin ilerlemesi hususunda teşvik etmiştir. Bu çalışmaları iki başlık altında incelemek mümkündür:
1. Mekke Dönemi Eğitim Faaliyetleri:
· İslami eğitimin temelleri Hz. Peygamber’e “Oku”3 emrinin gelmesinin ardından ‘ilk iman edenler’ şerefine nail olmakla beraber Hz. Peygamber’in ilk talebeleri olma konumunu kazanan 4 sahabeye gizli bir şekilde yapılan eğitimle atılmıştır.
· Gizli davet döneminin sona ermesi ile Mekke’de açıktan davet başlamış ve eğitim çalışmaları daha ileri bir boyut kazanmıştır.
· Açıktan davetin başlamasının ardından artan işkenceler sonucu eğitime, merkezi bir yer olarak tayin edilen Dar’ül Erkam’da devam edilmiştir. İslam davasının çile kokan eğitim kurumlarından olan Dar’ül Erkam’ın işleyişi ile yakından ilgilenen Hz. Peygamber, gelen vahyi ashabına orada okuyor, açıklıyor ve yazdırıyordu. Burada eğitim gören kimselere Hz. Peygamber tarafından bazı görevler verilerek İslami eğitimin dalga dalga yayılması sağlanmıştır. Dar’ül Erkam’da yetişen talebelerden olan Mus’ab b. Umeyr Medine’nin, Muaz b. Cebel Yemen’in muallimi olarak tayin edilmişti. Rasulullah’ın tebliğ ettiği ve tebliğine iman ederek karşılık veren kimselere ta’limde bulunup o kişileri İslami eğitimden geçirdikten sonra onları başka beldelere davetçi olarak tayin etmesi hem eğitim hem de hareket metodu olarak tebliğ, ta’lim ve teşkilat basamaklarının önemine de işaret etmektedir.
· Hz. Peygamber İslam davasının yayılması ve diplomatik bir boyut kazanması sonucu Hz. Zeyd gibi vahiy kâtibi olarak tayin edilen bazı sahabileri yabancı dil öğrenimine de teşvik etmiştir. Bazı sahabilere İbranice ve Süryaniceyi öğrenmelerini emretmesi, Rasulullah’ın farklı ilim dallarında gelişmeyi önemsediğini de göstermektedir.
2. Medine Dönemi Eğitim Faaliyetleri:
· Rasulullah’ın eserleri arasında yer alan ‘Mescid-i Nebevi’ sadece bir ibadet mekânı değil birçok meselenin konuşulduğu, önemli kararların alındığı ve Rasulullah’ın gözetiminde eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği önemli bir merkez görevi görmüştür. Mescid-i Nebevi’nin bir parçası olan ‘Suffa’da talebeleri sahabe, öğretmeni ise Rasulullah olan bir İslami eğitim yapılmaktaydı. Suffa’da yer alan talebelerin sayısı 70 ile 100 arasındaydı. Ancak bu sayı Medine’ye uzak şehirlerden gelip Suffa’da yatılı olarak eğitim gören talebelerin (leyli) sayısıdır. Evi Medine’de olup gündüzcü eğitim alan (nehari) talebeler ile beraber Suffa talebelerinin sayısı 400’ü bulmaktaydı.4 Suffa’nın ihtiyaçları ise Medineli zengin Müslümanlar tarafından karşılanmaktaydı.
· Medine’de eğitimin yaygın hale gelmesi ile Suffa’da yapılan çalışmalar, eğitim ihtiyacını karşılayamamış bunun üzerine Rasulullah’ın yönlendirmesi ile bazı mahallelerde ‘Dar’ül Kurra’ adı verilen Kur’an öğretim evleri oluşturulmuştur. Dar’ül Kurraların fonksiyonu ilkokul ve hazırlık okullarının eğitimini ihtiva etmektedir. Bunun ilk örneği de hicretin 2. yılında Mekreme b. Nevfel’in evindeki Dar’ül-Kurra’dır. Kuba Mescidi’nde de böyle bir okulun bulunduğu rivayetler arasında yer almaktadır. Hz. Peygamber bu eğitim yerlerine sıklıkla gelmiş ve takibi ile yakinen ilgilenmiştir.
· Hz. Peygamber dönemi ilmi çalışmaları incelendiğinde 'Küttabların' da önemli bir yer tuttuğunu görmekteyiz. Bu kurumun üzerinde yoğunlaştığı faaliyet ise çocuklara okuma-yazma öğretimi olmuştur. Küttabların yanı sıra Bedir Savaşı’nda İslam ordusuna esir düşenlerin 10 Müslümana okuma yazma öğretmesi karşılığında serbest bırakılmaları şartı Hz. Peygamber’in okuma-yazma faaliyetlerine verdiği önemi göstermektedir.
· İlk dönemlerde Peygamberimiz’in hadislerinin yazılmasına müsaade edilmemesi sahabeyi hadisleri ezberlemeye sevk ederek ilmi çalışmalarda ezber tekniğinin ilerlemesini sağlarken, (hassaten) Medine döneminde bazı sahabilerin Peygamberimiz tarafından hadisleri yazdırma görevi ile vazifelendirilmeleri sahabede kitabetin (yazı ilminin) gelişmesini sağlamıştır. Bununla beraber ilmi çalışmaların kayıt altına alınmasının gerekliliğine de ışık tutmuştur.
Hz. Peygamber Döneminde Kadınlara Tahsis Edilen Eğitim Faaliyetleri:
· “İlim öğrenmek kadın, erkek her Müslüman’a farzdır”5 buyuran Hz. Peygamber, kadınların eğitimi hususunda da oldukça hassas davranmıştır. Rasulullah’ın yukarıda ismi geçen eğitim kurumlarında yaptığı ilmi çalışmaların yanı sıra kadın sahabilerin talebi üzerine onlara ders vermeye başlaması, sorularını yanıtlaması da6 Rasulullah’ın kadınlara yönelik yaptığı örgün eğitim faaliyetleri arasında yer almaktadır.
· Hz. Peygamber döneminde kadınlara verilen eğitimde Peygamberimiz’in hanımlarının da rolü büyük olmuştur. Hz. Hafsa annemizin okuma-yazma eğitimi vermesi,7 Hz. Aişe annemizin fıkıh alanındaki bilgisi ve hayran bıraktıran hukuk zekâsı bu durumun misallerindendir.
Gelecek sayıda devam etmek temennisi ile…
1. Bakara, 151
2. Tirmizi, İlim, 10
3. Alak, 1
4. Muhammed Hamidullah, İslam Peygamberi -2
5. İbn Mace, Mukaddime, 17
6. Buhari, İlim, 45
7. Buhari, İlim, 27