İslam Medeniyeti’nin inşasında ilgilenme ve davet vazgeçilmez bir yöntemdir. Fakat bu ulvi vazife yerine getirilirken bayan ve erkek davetçilerin bazı noktalara dikkat etmesi gerekir. Her davetçi tebliğini yaparken mahremiyet sınırlarını korumalı, asla aşmamalıdır. Aksi takdirde Allah’ın rızasını kazanacakken, şeytanın ve nefsin isteklerine uyulup harama düşülebilir.
Kıymetli okurlarımız İslam davasına hizmet etmek ve en yakınlarımız başta olmak üzere tüm insanlara yapacağımız ‘Emr-i bi’lma’rûf ve nehy-i anilmünker’ vazifesi için Nebevi yöntemi yol edinmemiz gerekir. Bu Nebevi yolda ilk aşama kendi akrabalarımıza anlatmak ve birebir ilgilenerek onları İslam davasına kazanmaktır. Bu, kadın erkek hepimizin üzerine düşen bir görevdir. O halde kimler kimi davet edebilir, kimlerle ilgilenebilir? Dinimizin kadın ve erkeğe müsaade sınır nedir? Yani bu hususta görevimizi yapıyoruz mantığıyla şeytanın sağdan yaklaşmasına uymayarak mahremiyet hususuna dikkat etmek gereklidir. Bir ibadetten sevap kazancı umarken aksine günah içerisine düşülmemelidir.
Bu hususta dinimizin kadın erkek ilişkilerinde bildirdiği ölçüleri incelememiz ve öğrenmemiz gerekir. Kadın ve erkeğe ayrı ayrı olarak evlenmeleri haram olanlar ve kadınların yanında örtünmeleri gerekenler ayet ve hadislerde tek tek sayılarak mahremiyetin sınırları bildirilmiştir.
Kadınlar için mahremleri ayette şöyle belirtilmektedir: “Onlar için babaları, oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kadınlar ve sağ ellerinin malik olduğu cariyeleri hakkında bir sakınca yoktur. Ey Müslüman kadınlar Allah’tan sakının. Şüphesiz Allah her şeye şahit olandır.”1
Ayetlerden de anlaşıldığı üzere kadınlar namahremlerinden sakınmalıdır. O halde bayanlar hangi durumlarda erkeklerle konuşabilir? Şöyle ki, kadın bir ihtiyacı olmadan kendisine evlenmesi helal olan bir erkekle konuşamaz. Keyfi yere konuşmaları, şakalaşmaları kalpleri bozabilir. Yani bu husus dikkat gerektiren bir durumdur. Bu konuda meseleye Allah’tan korkarak yaklaşılmalıdır.
Bir Bayan Eve Gelen Erkek Akrabalarına Karşı Nasıl Davranmalıdır? Sınırı Nedir?
Müslüman bir bayan evine gelen misafir; akrabası ise, güvenilir, temiz, namuslu bir insansa kapıdan “Hoş geldiniz” diyerek halini hatırını sorabilir, fakat saatlerce aynı ortamda bulunup sohbet etmeleri doğru değildir. Misafiri karşılamak örfümüzün de gereğidir fakat Müslüman bir bayan güvenilirliği konusunda şüphelendiği kimselere karşı temkinli davranmalı, hatta gerekirse ona görünmemelidir. Ahlakı düzgün olmayan kimselere karşı ayrıca dikkatli davranmalıdır.
Erkeklerde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Erkekler için ise ayette evlenmesi haram kılınanlar sayılarak mahremleri belirtilmiştir: “Sizlere anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerin kızları, sizi emziren anneleriniz, sütkız kardeşleriniz, kadınlarınızın anneleri ve kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızdan olup koruyuculuğunuz altında bulunan üvey kızlarınız, sizin sülbünüzden olan oğullarınızın eşleri… haram kılındı.”4
Davetçi bir erkek özellikle mahremi bulunmayanlara karşı dikkatli olmalıdır. Ya da ‘Erkekler bayanlara İslam’ı anlatmakla mükellef midir?’ Eğer bayanlara dinini öğretecek bayan davetçi yoksa erkek davetçi tenhada yalnız kalmamak şartıyla yabancı bir kadına dinini ölçülü bir şekilde anlatabilir ancak bu görevi yapacak bayanlar olduğu müddetçe bu caiz olamaz.
Ayetler ışığında kendileriyle evlenilmesi haram kılınanlar (sınırlar) 3 başlıkta toplanmıştır.
1. Neseb yoluyla haram kılınanlar: Anne, baba, hala, teyze, amca, dayı, yeğen vs.
2. Süt yoluyla haram kılınanlar: Soy itibari ile haram kılınanlar süt itibari ile de haram kılınmıştır.
3. Dünürlük yoluyla haram kılınanlar: Babaların diğer eşleri, oğulların eşleri, hanımlarının anneleri ve karı veya kocalarının diğer eşlerinden olan üvey çocukları.
Çağımızda davet vazifesinin amacı saptırılarak, bu bahane insanların bir kısmını flört bataklığına çekmektedir. Safi niyetlerle(!) başlayan davet vazifesi şer’i hususlara uyulmadığından şeytanın sağdan yaklaşmalarıyla kişiyi haram yollara götürmektedir. Oysaki ulvi bir vazife harama alet olmamalıdır.
Kadın ve Erkek Birbirine Tebliğ Edebilir Mi? Sınırı Nedir?
Kadın ve erkeğin birbirine tebliğ etmeleri, her ikisinin durumuna göre değişir. Erkek belli bir olgunluğa ulaşmış, evli ve İslami konular hakkında bilgili ise, bir bayan ona soru soruyorsa anlatabilir. Fakat tebliği bahane ederek flört yapanlar bunun hesabını Allah’a verirler. Bu, dini kullanıp nefse uymaktır. Bunun adı tebliğ değildir. O kişi erkeklere tebliğini yeteri kadar yerine getiriyor mu, bir de buna bakılmalıdır! Kendini ölçmeli ve özellikle kendine soru soran bayanları, bayan hocalara hemen yönlendirmelidir. Böylece flört=haram kapısı kapanmış olur.
Ayrıca “Hizmet ve Tebliğ adına kadın ve erkeklerin mesajlaşmaları caiz midir?” sorusuna Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi şöyle cevap vermektedir: “Bu husus kesinlikle caiz değildir. Bunun sonu pisliktir. Erkekler erkeklere tebliğ yapmalıdır. Kadınlara anlatma mecburiyeti yoktur. Bunun sonu ahlaksızlığa gider. Allah tebliğ niyetiyle çıkıp harama bulaşanları rezil-rusva etmektedir. Bu İslam’ı tebliğ etmek değil şehvetleri tatmin etmektir.”
Bu husus önemli bir noktadır. Çünkü davet farizası haram olanı helal hale getirmez. Ayetlerde sınırlar belirtilmiş ve helalliğine dair meşru bir yol gösterilmemiştir. Hatta bazı hususlardan helal olduğu halde sakınmak iffetli bir davranış olarak belirtilmiştir. Allah Celle Celâluhu bize helal olanları tek tek sayarak bir şüphe ve yanılgıya düşecek boşluk bırakmamıştır.
İlgilenme ve davet vazifesi bir medeniyet inşasının temellerinde yer alırken, İslami bir geleceğe haram adımlar atmak gelecek neslin helal ayrımında tartışmaya düşmesine neden olacaktır. Davet vazifesi yapacak olan her davetçi haram ve helal dairesini araştırarak dikkatli ilerlemelidir.
O zaman vazifemizi kimlerle ve nasıl yapabiliriz? Davetçiler; bayan ise kendileri gibi bayanlarla ya da ailesinden kendisine mahrem olan akrabaları ile bir grup oluşturarak görevlerini yapmaları uygun olacaktır. Erkek ise, aynı şekilde erkeklerden oluşan bir gruba ya da ailesinden kendisine mahrem olan bayan akrabaları ile bir grup oluşturup İslam’ı anlatmaları uygun olacaktır. Kişinin yakın arkadaş ve akrabalarına daveti ulaştırması öncelikli vazifesidir. Davetçiler unutmamalıdır ki; örneğimiz ve önderimiz olan Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellemin de uyguladığı yöntem budur.
1- Ahzab, 55
2- Nur, 31
3- Nur, 60