“Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu onların tanınıp, kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allah çok bağışlayıcı ve çok esirgeyicidir.”
Ahzâb Suresi-5
“Mümin kadınlara da söyle Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Ziynet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Ziynet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey mü’minler! Hepiniz Allah’a tevbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olasınız.”
Nur Suresi-31
İbn-i Abbas (r.a.)’ dan gelen bir rivayette Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: “Kadınlardan erkeklere benzeyenlere, erkeklerden de kadınlara benzeyenlere Allah lânet etti.”
Buhari
Ebu Hureyre’den gelen bir rivayette, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
“Cehennem ehlinden iki sınıf vardır ki, onları görmedim. (Onlardan biri) ineklerin kuyrukları gibi kamçılarla insanları dövenlerdir. Diğer ikincisi de giyinik fakat çıplak olan, kibirlenerek yürüyen, öteki kadınları kendileri gibi olmaya zorlayan ve başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır. Onlar cennete girmeyecekler, onun kokusunu bile alamayacaklar. Hâlbuki onun kokusu şu kadar (beş yüz sene) mesafeden hissedilir.”
Müslim
Hz. Âişe radıyallahu anha’dan gelen rivâyete göre, bir gün Hz. Ebûbekir’in kızı Esmâ ince bir elbise ile Allah Rasulü’nün huzuruna girmişti. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu:
‘Ey Esma! Şüphesiz kadın ergenlik çağına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir.’ Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti.”
Ebu Davud
Ebu Hüreyre radıyallahu anh şöyle rivayet etmiştir: “Ensardan bir zât Rasulullah Aleyhissalâtu Vesselâm’a (hafızasını) şikâyet ederek dedi ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! Ben senden hadis işitiyorum, çok hoşuma gidiyor, ancak hafızamda tutamıyorum. Rasulullah Aleyhissalâtu Vesselâm ona şu cevabı verdi:
‘Sağ elini yardıma çağır!’ ve eliyle yazma işareti yaptı.”
Tirmizî