Furkan Aile

ÇOCUKLARA NAMAZ ALIŞKANLIĞI NASIL KAZANDIRILIR?*

Paylaş:

YAZAR: AHMET TÜRKAN

 

İçimizde en ufak bir şüphe bulundurmayarak şuna inanıyoruz ki, Allah tarafından insanlığa gönderilen son mükemmel din olan İslam, bütün insanlar için en ideal, en huzurlu hayat tarzını sunan bir din olarak çocuklarımızı da küçük yaşlardan itibaren ibadetlere ve özellikle de namaz ibadetine alıştırmamız gerektiğini emir ve tavsiye eder.

Çocuklarımızın hem dinî terbiyelerinde hem de ibadet anlamında üzerinde en fazla durulması gereken husus, namaz ibadetidir.

 Namaz ibadetinin İslam’daki diğer ibadetlere nazaran çok daha sıklıkla ifade ediliyor olması, onun çok önem arz ettiğini ortaya koyar. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem de hadis-i şeriflerinde namazın üzerinde önemle durmuştur.

Kendisi Kıldığı Halde Çocuğuna Namazı Emretmeyen Ebeveyn Yanlış Yapmaktadır

Rabbimiz, Taha Suresi’nin 132. ayetinde şöyle buyurur: “(Ey Muhammed) Ailene namaz kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz, sana rızık veren biziz. Sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanındır.”

 Ayette de görüldüğü gibi, mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim, çocuklara namaz ibadetinin sevdirilmesi ve öğretilmesi için, anne babalara çok önemli görevlerin düştüğünü öğretmektedir. Çocuklara namazın, hayatın kopmaz, ihmal edilemez bir parçası olduğunu dahası namazın hayatın özü olduğunu iyi anlatmak ve öğretmek gerekmektedir. Çocukların namazla ilişkisi, anne babaların yükümlülüğündedir. Bu, Allah tarafından verilmiş bir ödevdir.

Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, anne babaların bu yükümlülüğüne işaret ederek şöyle buyurur: “Çocuğunuz yedi yaşına gelince ona namazı emredin. On yaşına gelince kılmazsa (gerekirse) namaz hususunda (hafifçe) dövün.”1 Bu hadis-i şerifteki ‘emir’ ifadesi, emredilen şeyin muhakkak yapılmasına işaret etmektedir. Aksi takdirde karşılığında vebal, kınanma ve azap vardır.

 Namaz Dinin Merkezindedir

Namaz ibadetinin dinin merkezinde olduğu bugün herkes tarafından açık ve net olarak bilinmektedir. Birçok ayet ve hadis-i şeriflerle sabitlenmiş bir hükümdür namaz. İslam âlimlerinin büyük çoğunluğu namazı terk hususunda ağır cezalar ve yaptırımlar öngörmüşlerdir.

Namaz ibadeti böylesine önemli bir yerde bulunurken, bu ibadet muhakkak çocuklarımızın eğitiminin merkezinde de olması gereken bir ibadettir. Anne babalar, küçük yaşlardan itibaren çocuklarına namazı sevdirmek için ellerinden geleni yapmalı, bu uğurda her türlü fedakârlığa katlanmalıdırlar. Ayetteki ifade ile, bu hususta sabırlı ve sebatlı olmak zorundadırlar.

Çocuklarımıza Namazı Sevdirmek İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Çocuklarımıza namazı sevdirmek için öncelikle kararlı ve düşünceli olmak zorundayız. Çocuklarımızı çok küçük yaşlarından itibaren namaz ibadetine karşı sevgi dolu olarak yetiştirmek her anne babanın önemli görevlerindendir. Bu önemli vazifede şu noktalara dikkat etmek gerekmektedir:

1) İkna edip sevdirmek en temel düsturdur. Namazı öğretmeyin, sevdirin.

 2) Sevdirmeden ve anlatmadan çocukları namaza zorlamak, namaz kılmalarını mecburi tutmak onları namazdan soğutur. Buna dikkat etmek gerekir.

 3) En iyi öğretmenlik örnekliktir. Çocuklar, sizin namaza gösterdiğiniz saygı ve sevgiyi görmeliler.

 4) Namazı ilgi çekici hale getirerek, çocukların sevgi dolu bir merak edinmelerini sağlamak gerekir. Kitaplarla, cd. lerle namaz eğitimi çeşitlendirilmelidir.

 5) Çocuk güzel hediyelerle teşvik edilmeli, onun için sürprizler hazırlanmalıdır. Teşvik ve tebrik edilmelidir.

6)Mümkünse kendisine ait bir seccadesi, tesbihi ve takkesi olmalıdır. (Kız çocuklarına namaza mahsus özel beyaz başörtüsü alınmalıdır.)

7) Küçük yaşlardan itibaren mümkün olduğu kadar camiye götürülmeli ve çocuğun namazı en ön safta kılması sağlanmalıdır.

Peygamberimizin Çocuklarla İlişkisinin Merkezinde Namaz Vardır

Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in çocuklarla ilişkisinin merkezinde namaz ibadeti vardır. Efendimiz, namazı çocuklara sevdirmek ve öğretmek için çeşitli yöntemler uygulamıştır. Bazen evde çocuklara abdest aldırıp namaz kıldırmış, çoğu zaman da çocukları camiye götürerek onlara cemaatle namaz kıldırmıştır. Efendimiz’in bu yaklaşımına maruz kalan çocuklar, bundan çok memnuniyet duymuşlardır. Zira büyük adamların safında onlar gibi sayılmak, çocuk için tarifi imkânsız bir duygu, yüce bir makamdır. Hele cemaat tarafından başı okşanıp methedilmesi ayrı bir zevk, bir taltif ve teşvik edici bir davranış olmaktadır.

 Sahabeden Enes Radıyallahu Anh şöyle anlatıyor: “Ben, annem ve teyzem ümmü Haram evdeyken, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem çıkageldi. Bir müddet sonra; ‘Kalkın size namaz kıldırayım’ dedi. Beni sağ tarafına aldı. Öylece bize namaz kıldırdı. Namazdan sonra bize dua etti...”2

 Çocuklarda yedi yaşına kadar görsel düşünce ön plânda olduğu için dinî eğitiminde sözlerden çok davranışlar etkilidir. Çocuk neye inandığımıza değil, ne yaptığımıza dikkat eder. Çocuk bizi severse, namazımızı da sever. Bizi taklit etmekten zevk alır. Çocuklarımızı eğitirken her konuda olduğu gibi namaza alıştırma konusunda da yumuşak huylu ve kolaylaştırıcı olalım.

Namaz, Allah inancıyla ilgili bir ibadettir. Bunun için çocuğa niçin namaz kıldığımızı anlatmadan önce Allah’ı anlatmamız gerekir. Ancak Allah’ın varlığını anlatırken çocuğun zihinsel gelişimini hesaba katmamız gerekir. Çünkü çocuk yedi yaşına kadar somut (görsel) düşüncenin etkisinde olduğu için soyut kavramları anlamada güçlük yaşar.  Allah inancı soyut kavramlar içerdiğinden, biz ne kadar anlatmaya çalışsak da çocuk Allah’ı güçlü bir insana veya masal kahramanına benzetmekten kurtulamaz. Çocuğa Allah’ı anlatırken onun anlayacağı basit bir dil ve somut kavramlar kullanmalıyız.

Çocukta Allah inancı oluşmasında bilinçaltının etkisi çok büyüktür. Embriyo üzerinde yapılan son araştırmalar, ana rahmindeki embriyonun 8. haftadan itibaren dış dünyadan gelen sesleri işittiğini, sinirler yoluyla annenin psikolojik durumunu algıladığını gösteriyor. Anne adayı, namaz kılan, Kur’an okuyan, dua eden inançlı bir bayan ise; ana rahmindeki embriyonun bilinçaltı hafızası annenin hareketlerini ve duyduğu sesleri kaydeder. Doğduktan sonra kulağına okunan ezan, dualar ve verilen isim de bilinçaltı hafızaya kaydedilir. Bilinçaltındaki bu kayıtlar çocuk için ruhsal ve dinî bir altyapı oluşturur. Bu şekilde anne-babayı ve aile büyüklerini Kur’an okurken, namaz kılarken ve dua ederken gördüğünde duydukları ve gördükleri tanıdık gelir. Bu çocukları namaza alıştırmak daha kolay oluyor.

1- Ebu Davud

2- Müslim