Kıymetli okuyucularımız, bir önceki sayımızda günahların zararlarından kişinin “Günah İşlemeye Alışması” ve “Haramlara Karşı Hoşgörülü Olmaya Başlaması”nı ele almıştık. Kaldığımız yerden devam ediyoruz.
- GÜNAHLAR ÖMRÜ KISALTIR ÖMRÜN BEREKETİNİ GÖTÜRÜR1
İşlenen günahlar, ömrü kısaltır ve ömrün bereketini götürür. İyilik ömrü uzattığı gibi, masiyet ve günahlar da ömrü kısaltır. Hadislerde belirtilen “günahların ömrü kısaltması” konusunda âlimler farklı görüşlere sahiptirler. Bazı âlimler şöyle demişlerdir: “Ömrün kısalması bereketinin gitmesi demektir.” Bu görüş doğrudur. Ömrün bereketinin gitmesi günahların etkilerinden sadece bir tanesidir.
Bazı âlimler ise şöyle demişlerdir: “İşlenen günahlar ömrü rızık gibi hakikaten azaltır.” Yüce Allah rızkın bereketlenmesi için birçok sebepler var etmiştir. Nitekim rızık bunlarla çoğalır, bereketlenir. Bunun gibi ömrün bereketi (uzunluğu) için de bir takım sebepler var etmiştir. Nitekim ömür de bir takım sebeplerle fazlalaşır ve uzar. Bir kimsenin ömrünün, belli sebeplerden dolayı eksilmesi söz konusu ise aynı şekilde belli sebeplerden dolayı uzaması da söz konusudur. Zira rızıklar, eceller, mutluluk ve mutsuzluk, sıhhat ve hastalık, zenginlik ile fakirlik Yüce Rabbin kaderi ile olsa da, kaderde belirlediklerini bir takım gerekçelerle ve sebeplerle alakalı olarak belirler.
Bazı âlimler de şöyle demişlerdir: “Günahların ömrü kısaltmasından anlaşılması gereken, işlenen günahların kalplerin ömrünü kısaltmasıdır.” Çünkü hakiki hayat bedenlerin hayatı değil kalbin hayatıdır. Bu nedenle yüce Allah kâfirin diri değil ölü olduğunu haber vermiştir ve kitabında: “Onlar ölüdürler, diri değildirler” buyurmuştur.2 O halde gerçek hayat kalbin hayatıdır. Kalbinde hayat olan kimse hayatta olan kimsedir. Kalbinde hayat olmayan kimse ise ölü olan gerçekte hayatta olmayan kimsedir. İnsanın yaşadığı süre içindeki ömrü gerçek bir hayat değildir. Gerçek hayat sadece Allah ile birlikte hayat bulduğu anlarıdır. O halde bir kimsenin ömrü sadece Allah ile hayat bulduğu vakitlerdir. Kişinin Rabbi ile ilişkisi yoksa ölü bir konumda olduğunu bilmelidir. Bunun manası şudur: İyilik, takva, itaat ve ibadet adına yapılan her ne varsa kişi hakiki ömrünü artırmış olur. Bunların dışındaki yaşanmış zamanlara ise ömür denilmez. Çünkü o vakitleri kişi ölü olarak geçirmiştir.
Kısacası...
Kul Allah’tan yüz çevirip günah işlediğinden ötürü hakiki hayat yani kalp hayatının günlerini boşa geçirmiş olur ve bunun üzüntü ve acısını ayette belirtildiği gibi: “Ah keşke hayatım için bir şeyler yapsaydım”3 dediği gün tam anlamıyla hisseder. Bununla beraber günah işleyen kimsenin şu iki hali olabilir: Dini ve dünyevi olarak bazı faydalar elde etmek için gayret gösterir ve bunun için çabalar. Eğer günahkâr kimse ne dünya ve ne de ahireti için gayret göstermemişse ömrünü boş bir şey için geçirmiş, hayatını tamamen boşa harcamış demektir. Şayet günahkâr kimsenin az da olsa dünyası veya ahireti için gayreti varsa bu işlemiş olduğu günahlardan dolayı engeller oluşmuş ve yolu uzamış olur. Çünkü bu kimse tutması gereken yolun dışında yollar tutmuş ve başka gereksiz günah işlerle meşgul olmuş bundan dolayı işi zorlaşmıştır. Bu ise hiç kuşkusuz kişinin ömründe hakiki bir kısalma demektir.
Aslında meselenin sırrı şundan ibarettir: İnsanın ömrü, yaşadığı zaman diliminden ibarettir. Dolayısıyla kişinin yaşaması ancak Rabbine yönelmesi, irtibatını kuvvetlendirmesi, peygamberini sevmesi, Allah'ı zikretmesi ve rızasını her şeyden üstün tutmasıyla olur.
- GÜNAHLAR ALLAH VE RASULÜ’NÜN LANETİNE SEBEP OLUR
Kişi işlediği bir kısım günahlardan dolayı yalnızca günaha girmez bir de hem Allah’ın hem de Rasulü’nün lanetine müstahak olur.
Hadislerde Lanet Edilmiş Günahlardan Bir Kısmı Şöyledir:
- Peruk takana (saçı saça ilave edene ve ettirene)
- Dövme yapana ve yaptırana
- Dişlerini birbirinden ayırtıp inceltene ve bunu yapana
- Faizi yiyene, yedirene, kâtibine ve şahit olana
- Üç talakla boşandıktan sonra eski kocasına tekrar dönebilmesi için boşanmış olan kadın ile geçici olarak evlenen kişiye ve bu yolla, tekrar evlenme yolu açan kadına
- Hırsıza
- İçkiyi içene, dağıtana, meyvelerden içki çıkarana ve çıkartana, satana, alana, parasını yiyene, taşıyana ve kendisine götürülene
- Bir kardeşine demir (silah vb.) doğrultana/kaldırana
- Sahabeye söven kimseye
- Rüşvet alana, verene ve bu konuda aracılık yapana
Allah'ın Lanet Ettiği Günahların Bir Kısmı Şöyledir:
- Yeryüzünde bozgunculuk çıkaran, akrabalık bağlarını koparan, kendisine ve peygamberine eziyet eden kimselere Allah lanet etmiştir. Ayette şöyle buyrulur: "Geri dönerseniz, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya ve akrabalık bağlarını kesmeye dönmüş olmaz mısınız? İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lanetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir."4
- Allah Teâlâ'nın indirmiş olduğu açıklamaları ve hidayet yolunu gizleyenlere Allah lanet etmiştir.
- İffetli ve namuslu kadınlara iftira atanlara Allah lanet etmiştir. Ayette şöyle buyrulur: "İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder."5
- Kâfirlerin dinlerini, sistemlerini, yaşantılarını Müslümanların dinlerinden, sistemlerinden, yaşantılarından daha doğru görenlere Allah lanet etmiştir. Ayette şöyle buyrulur: "Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Yapmış olduklarına, dilleri, elleri ve ayaklarının, aleyhlerinde şahitlik edeceği gün onlar için çok büyük bir azap vardır."6
Şayet günahların tek zararı: Allah'ın, Rasulü’nün ve meleklerin lanetlerini günah işleyenin hak etmesi olsaydı, bu ceza; günah işleyenlerin işlemiş oldukları günahları terk etmesi için yeterli olurdu.
Kıymetli okuyucularımız günahların kişiye verdiği zararlar oldukça fazladır. Biz yazılarımızda en önemli gördüklerimizi ele almaya çalıştık. Bu yazımız ile günahların ferdi zararlarını bitirmiş bulunuyoruz. Günahların toplumsal zararları ile devam etmek üzere. Allah’a emanet olun.
- İbn Kayyım El-Cevzi’nin “Bir Günahın 70 Zararı” kitabından alınmıştır.
- Nahl, 21
- Fecr, 24
- Muhammed, 22-23
- Bakara, 159
- Nur, 23-24