Gıybet: Ölü Kardeşinin Etini Yemek
Kur’an-ı Kerim’i incelediğimizde Rabbimizin birçok ayette direkt ya da dolaylı olarak kardeşlik konusuna değindiğini görürüz. Kardeşliğe temas eden ayetlerin bir kısmı kardeşliği oluşturan unsurları anlatırken bir kısmı ise kardeşliği bozan unsurları kaldırmaya yöneliktir. Elbette bozan unsurları ortadan kaldırmadan kardeşliği oluşturmamız mümkün olmayacaktır. Bu sebeple olsa gerek bazı ayetlerde şiddetli ikazlarla karşı karşıya kalırız. Bunlardan en çok aklımızda kalan etkili temsili sebebiyle unutamadığımız Hucurat suresindeki ayettir:
“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.”1
Sayfamızın fonksiyonu icabı biz burada ayetin tefsirini anlatmaktan ziyade ayeti yaşamamızı sağlayacak pratik ödevlere yer vereceğiz. Fakat burada ayetten anlamamız gereken birkaç noktayı belirtmeden de geçemeyiz.
- Nokta: Ayetin Sebebi Nüzulü: Selman-ı Farisi bir seferde Rasulullah’ın ashabından iki kişiyle beraberdi. Onların hizmetlerini görür ve yemeklerinden yerdi. Bir gün insanlar yürüdüğünde Selman Radıyallahu Anh uyuyakalmış ve onlarla birlikte gidememişti. İki arkadaşı onu arayıp bulamayınca çadırlarını kendileri kurarak konakladılar ve “Selman pişmiş yemeğe ve kurulmuş çadıra gelmekten başka bir şey bilmiyor” dediler. Selman geldiğinde de onu kendilerine katık istemek üzere Hz. Peygamber’e gönderdiler. Selman elinde bir kapla Rasulullah’ın yanına vardı. “Ya Rasulallah! Arkadaşlarım beni sana gönderdiler. Şayet yanında katık varsa biraz rica ediyorlar” dedi. Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “Arkadaşların katıklarını ne yapacaklar? Onlar katıklarını yediler” buyurdu. Selman dönerek o ikisine Rasululah’ın sözlerini haber verdi. Onlar da Allah Rasulü’nün yanına geldiler ve “biz konakladığımızdan beri herhangi bir yemek yemedik” dediler. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “Konuşmalarınızla siz Selman’ı katık olarak yediniz” buyurdu. Bu hadisenin peşinden bu ayet nazil oldu. Diğer bir rivayete göre Allah Rasulü sözlerinin devamında “Ben o kardeşinizin etini dişlerinizin arasında görüyorum” buyurdu. Bunun üzerine sahabiler: “Ya Rasulallah! Bizim için istiğfar et” dediler. “Gıybet ettiğiniz arkadaşınıza rica edin de sizin için o istiğfarda bulunsun” buyurdu.2
- Nokta: Gıybet Nedir? Bir insanın gıyabında onun hakkında duyduğunda hoşlanmayacağı şekilde konuşmak gıybettir. Eğer konuştuğun konu gerçekse ‘gıybet’ eğer gerçek değilse ‘iftira’ olur. Bu tanımlama bizzat Rasulullah’a aittir.3
- Nokta: Gıybet Yapmanın Hükmü Nedir? Gıybet haramdır. İslam insanın onur ve haysiyetine o kadar değer verir ki sadece onun malını çalmayı, namusunu kirletmeyi değil onun arkasından kusurlarını konuşmayı bile yasaklamıştır. İşte İslam’ın insana verdiği değer.
- Nokta: Gıybetin Ahiretteki Cezası Nedir? “Miraca çıkarıldığımda bakırdan tırnaklarla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan bir topluluğun yanından geçtim. Ey Cebrail! bunlar kimlerdir diye sordum. Bunlar gıybet etmek suretiyle insanların etlerini yiyenler ve onların şeref ve namuslarıyla oynayanlardır, cevabını verdi.”4 Ayrıca alimlere göre gıybeti yapılan kişinin bazı günahları gıybetini yapan kişiye yazılır.
- Nokta: Gıybet Önce Kalpte Su-i Zanla Başlar. Tıpkı zinanın harama bakmakla başlaması gibi… ‘Harama götüren her şey haramdır’ kaidesince ayet su-i zannı da yasaklamıştır. Bu sebeple İmam Gazali zanna, ‘gizli gıybet’ ‘kalp ile yapılan gıybet’ demiştir.
- Nokta: Gıybet Müslümanlarda Olması Gereken ‘Emin’ Sıfatına Aykırıdır. Emin insanlar olumsuz bir durumda korkakça karşıdakinin arkasından konuşmak yerine yüzüne karşı nasihat etmeyi tercih ederler. Bir toplumda gıybet yayılırsa; karşılıklı güveni, nasihatleşmeyi buna bağlı olarak da yardımlaşmayı, dayanışmayı, kardeşliği bitirir. Bu sebeple İslam alimlerine göre gıybet acilen tedavi edilmesi gereken kalbi bir hastalık aynı zamanda davranış bozukluğu ve kişilik sorunudur.
- Nokta: Gıybet Takvaya Aykırıdır. Ayete göre gıybetin kesin çözümü kalpleri etkisi altına alan, tüm azaları da dosdoğru yönlendiren “takvaya” sahip olmaktır. Ancak takva sahipleri gıybet yapmaktan kurtulabilirler.
Ayetten anlamamız gerekenleri anladıktan sonra üzerinde düşünmemiz gereken husus bu ayeti kendimizde ve çevremizde nasıl uygulayacağımızdır. Acaba ne yapsak da bu illetten kurtulsak? Kıyamet günü belki en yakın arkadaşımızın, komşumuzun, akrabamızın bizden hak talep etmesinden kurtulsak?
AYETLE İLGİLİ PRATİK UYGULAMALAR
- Zan ve gıybet ayeti hakkında tefekkür edip ayeti hakkıyla idrak edebilmek için en az iki tefsirden okunmalıdır. Özellikle de İmam Gazzali’nin kitaplarından dili korumak ile ilgili bölüm her kardeşimiz tarafından okunmalıdır.
- Birkaç arkadaş bir araya gelerek gıybet hakkında okudukları ile ilgili değerlendirme yapmalı ve tefekkürlerini birbirleri ile paylaşmalıdırlar.
- Furkan Ailemizde aile sohbetinde bu konu üzerinde konuşarak ailemizi bu kötü günahtan korumaya çalışmalı, çocuklarımızı bu şuur ile yetiştirmeliyiz.
- Bu ayeti ev ya da iş yerlerimize bir süreliğine asabiliriz.
- Ayeti Arapçası ile ezberleyerek ara ara namazlarda okuyabiliriz.
- Dili koruma konusunda özel kararlar alınmalıdır. Çünkü gıybet dili idare etmedeki eksiklik ile ilgilidir.
- Bakış açısı değiştirilmelidir. “İnsanlar ne durumda, kimin ne kusur var” anlayışından, “Ben nasılım, ne kusurum var” anlayışına geçilmelidir. Çünkü kendi kusurlarının farkında olan insan başkalarının kusurlarını görmez, görse de bunu gıybet ve zan konusu haline getirmez.
- Şimdiye kadar yapılan gıybetlerden dolayı Allah’a gerçek bir pişmanlıkla tevbe edilmelidir. Nitekim ayetin sonunda da tevbeye değinilmişti.
- Yukarıda geçtiği üzere Rasulullah gıybetin tedavisi olarak “Gıybet ettiğiniz arkadaşınıza rica edin de sizin için o istiğfarda bulunsun” Buna göre yapılması gereken asıl şey gıybet ettiğimiz kişiye giderek “Ben senin hakkında gıybette bulundum, özür dilerim, hakkını helal et” dedikten sonra “Benim için Allah’tan af diler misin?” demektir. Şimdi burada; Herkes şimdiye kadar gıybetini yaptığı kişilerin listesini çıkarsın ve tek tek helallik istesin desek, kim bunu yapabilir? Burada en iyisi Hz.Ömer’in “Tevbe ile uğraşmaktansa günahı terk etmek daha kolaydır” sözüyle hareket etmektir.
- Çevremizi gıybetten temizleyebilmek için de gıybet yapılan ortamlarda gıybet ile ilgili ayet ve hadislerle uyarı ve nasihatlerde bulunmalıyız. Ayrıca çok gıybet eden bir tanıdığımız varsa onu nazik bir üslupla özel olarak uyarmalıyız. Özellikle sevdiklerimizi bu günahtan uzak tutmaya çalışmalıyız.
Her konu da bizi başarıya ulaştıracak olan Allah’tır. Allah’ın yardım ettiği ve lütuflandırdığı kişi değişir, Allah’ın mahrum bıraktığına da kimse yardım edemez. Rabbim bizi değişmekle lütuflandırsın. (Amin)
- Hucurat, 12.
- İbn-i Kesir
- Müslim, Tirmizi, Ebu Davud
- Ebu Davud