Yazarımız Ebu’l A’la Mevdudi’nin hayatı, mücadelesi ve eserleri incelendiğinde kendisinin çağdaş İslami düşüncenin önemli isimlerinden olduğu görülecektir. Yazar, 1903-1979 yılları arasında yaşamını sürdürmüştür. Ömür sermayesini Hakka adayan Mevdudi, İslam davasına hem sahada hem masa başında önemli hizmetlerde bulunmuştur. Hem meydanlarda İslam’ı toplumlara anlatmaya hem de kuvvetli kalemi ile İslam davasına kelimelerle de ses olmaya çalışmıştır.
Pakistan’da bulunan ve hedefi İslam nizamının hakimiyetini sağlamak olan Cemaat-i İslamî, Mevdudi’nin başlatmış olduğu en önemli hizmetlerdendir. Bunun yanı sıra yazmış olduğu kitaplar ve çeşitli makaleler birçok kimsenin İslam’ı ve İslam davasını anlamasına vesile olmuş ve iman edenlerin kalbinde dava ateşini harlayan bir kıvılcım olmuştur.
Eserleri1
- Tefhimu’l Kur’an (Kur’an Tefsiri)
- Azgın Medeniyet
- Gelin Bu Dünyayı Değiştirelim
- Gelin Müslüman Olalım
- İslam'ı Anlamaya Doğru
- İslam Hukukunda Sünnetin Yasal Konumu
- İslam Medeniyeti
- İslam’a İlk Adım
- İslam’da Cihad
Kitabımızı Tanıyalım
Kitabımız, Mevdudi’nin bilinç serisi içinde yer alan kitaplarından bir tanesidir. Yazarımız kitabında ilk olarak ‘İslam’da Ahiret İnancı’ isimli bir bölüme yer vererek ahiret inancının İslam dininin özünde olması gerekli olan ve diğer iman esaslarına bağlı olarak mevcudiyeti elzem olan bir inanç olduğunu vurgulamaktadır. Çünkü İslam dini Allah’a, peygambere ve kitaba imanı emretmiş ve bu esaslarla insanlara birtakım görevler yüklemiştir. Emredilen bu görevlerin değerlendirmeye alınıp, vazifelerin hakkı ile yerine getirilip getirilmediğini sorgulayan, gerekliliği kaçınılmaz mekanizmanın ahiret inancı olduğu üzerinde durmuştur.
İkinci bölümde bizi ‘Ahiretten Şüphe Duyanların ve İnkâr Edenlerin Düşünceleri’ başlığı karşılamaktadır. Bu bölümde okurlarını içine alan temel düşünce, ahiretten şüphe edenlerin fikri dayanağı ve bu düşüncenin sebepleri olmaktadır ki bir yönüyle günümüzde deizm akımının çıkmazında boğulan insanlığa da çağrı yapmaktadır. İman, tonlarca günahı kaldırabilir ancak zerre kadar şüpheyi kaldırmaz. Bu açıdan bakıldığında da inkâr etmek ile şüphe duymak aynı şeydir. Ve hakikatte ahireti inkâr edenlerin, dünya hayatında istedikleri gibi yaşamak ve hesaptan kurtulabilmek için bu iman esasını reddettiklerini vurgulamıştır. Ancak güneşe gözünü kapayan ancak kendisine gece yapar2.
Yazarımız devamında ahiretin hem gerekli hem de mümkün olduğunun delillerini anlatmıştır. Ahireti inkâr etmenin sonuçlarını somut deliller ile ortaya koyan yazarımız, ilerleyen sayfalarda insanın yaratılış amacının imtihan olduğunu3 ve bu imtihanın sonunda herkesin kaç puan aldığını, büyük imtihandan kimlerin geçip kimlerin kaldığının açıklanacağı gün olan kıyamet gününü ele almış ve Kur’an’da bazı ayetlerde tasvir ettiği şekilde çocukları bile ihtiyarlatacak büyük günün azametine değinmiştir.
Son bölümlerde ekseriyetle kıyametin büyük alametlerinde bahseden yazarımız, kıyamet sonrası insanları bekleyen iki karşılık mekânı, sonsuzluk diyarı olan cennet ve cehenneme değinmek sureti ile kitabını tamamlamıştır.
- Burada bahsedilen eserlerin haricinde yazarın 140’ın üzerinde kitap, 1000’in üzerinde makale olarak kaleme aldığı eseri vardır.
- Risale-i Nur Külliyatı, Şualar; 7. Şua
- Mülk Suresi, 2
