Güncel

Kurban İbadetinin Bireysel Ve Toplumsal Faydaları

Paylaş:

Rabbimizin kullarına emretmiş olduğu ibadetlerin en önemlilerinden birisi muhakkak ki kurban ibadetidir. Kurban denildiği zaman elbette aklımıza ilk gelen Hz. İbrahim Aleyhisselam ve ailesidir. Kulunun kalbinde çeşitli duygular yaratan Rabbimizin yarattığı o duygulardan en önemlilerinden birisidir sevgi… Allah Azze ve Celle, kulunda var ettiği bu duygunun doğrudan olanını kendisine, dolaylı olanını ise yarattığı şeylere duyulmasını istemektedir. Yani doğrudan olan sevgi sadece Allah’a, dolaylı olan ise yaratılmışlara verilmelidir. Bir insan eşini, çocuğunu, annesini, babasını da yine Allah için sevmelidir. Bunun aksini Rabbimiz kabul etmemektedir.

Hz. İbrahim, hayatının çok geç bir döneminde sahip olduğu oğlu İsmail’ine karşı kalbinde büyük bir sevgi hasıl olmaya başlayınca Rabbi bundan razı olmadı ve onu kesmesini istedi. Allah’ın istediği elbette ki kalbinden sevgisini kesmesi yani olması gerektiği seviyeye getirmesiydi. Rabbi için en sevdiğini adamasıydı. Bu olay yaşandığı tarihte kalmayarak yüce kitabımız ile günümüze kadar bize ulaştırılmış hatta ulaştırılmakla kalmayıp her yıl tekrar eden kurban ibadetiyle bize yeniden hatırlatılmıştır.

İslam alemi olarak her yıl Kurban Bayramı’nı büyük bir sevinçle karşılıyoruz. Ancak ne yazık ki çoğu Müslüman yaşadığı bu sevinçle birlikte bayramın ruhundan ve mesajından uzak, şuursuzca bir bayram geçirmektedir. Oysaki kurban ibadetinin çok derin, önemli bir serüveni ve de mesajları bulunmaktadır. Aynı şekilde kurban ibadetinin bireysel ve toplumsal birçok faydası ve bu ibadetten çıkarılması gereken dersler vardır. Bu faydaları sizler için şu şekilde derledik:

BİREYSEL FAYDALARI

Kişiye Yüksek Bir İmana Ulaşmayı Hedef Gösterir

Kurban ibadeti imanın zirvesine ulaşmış kimseleri bizlere öğreten bir ibadettir. Atamız Hz. İbrahim, Hz. Hacer annemiz ve oğulları Hz. İsmail… Teslimiyette zirve olmuş bir aile! Hz. İbrahim’e Rabbi 'oğlunu kes' deyince Hz. İbrahim ‘Teslim oldum Ya Rabbi’ dedi ve bıçağı oğlunun boynuna vurmak için götürdü. Hz. Hacer çölün ortasında bırakıldığında ‘Bunu senden Rabbin mi istedi? O halde tamam’ dedi. Hayatlarının birçok safhasında teslimiyet örnekleri olan bir aile… Hangisini örnek alırsanız alın, bu aile size imanda zirveye ulaşmayı hedef gösterir. Kurban ibadeti bu aileyi hatırlatmalı, kişiye teslimiyeti öğretmeli ve kişinin imanda olgunlaşmasını sağlamalıdır.

Anne Babalara Rol Model Olduklarını Hatırlatır

“Çocuğu terbiye etmeye çalışmadan önce kendinizi terbiye edin”  diye meşhur bir söz vardır. Hz. İbrahim ve Hz. Hacer hayatları boyunca birçok teslimiyet imtihanlarından geçmiş ve Allah’ın yardımıyla hepsini kazanmışlardır. Böyle bir anne babanın oğulları olan Hz. İsmail de onlardan geri kalmamış ve babası kendisini kurban edeceğini söylediğinde babasına: “Ey babacığım, sana emredileni yap. Beni sabredenlerden bulacaksın”1 cevabını vermiş ve Rabbine teslim olmuştu. Bir an bile tereddüt etmeden... Zaten teslimiyet bir an bile tereddüt etmeden itaat etmek demek değil midir? Anne babasında olan bu kuvvetli iman, çocuk yaştaki İsmail’de de görülmüştü. Çünkü o yaşa kadar kendisine öğretilenler ve ailesinde gördüğü, kendi gösterdiği tavırdan farklı değildi. O halde aileler çocuklarında ne görmek istiyorlarsa önce kendilerinde olmasını sağlamalıdırlar.

Kişiye Nefsi Arzularından Kurtulmayı Hedef Gösterir

Hz. İbrahim Aleyhisselam 86 yaşındayken adeta dede olacak yaşta baba olmuştu. Bu sebeple oğlunu çok seviyordu ve Allah o sevginin aşırısını kesmesini istemişti. Tüm kullarına kalplerinde aşırı olan sevgiyi kesmeleri gerektiğini öğretmişti. Burada İsmail sonraki nesiller için bir semboldür. Allah’ın ötesine geçen bütün sevgiler, İsmail’dir. Her bayramda kurbanlar kesilirken kişi kalbindeki aşırılıkları düşünmeli, onlardan kurtulmayı hedeflemeli ve kurbanla beraber onları da kesmelidir.

 

Kişinin Allah’a Yakınlaşmasını Sağlar

“Onların etleri ve kanları kesin olarak Allah’a ulaşmaz, ancak O’na sizden takva ulaşır. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirmiştir. O’nun size hidayet vermesine karşılık Allah’ı tekbir etmeniz için. Güzellikte bulunanlara müjde ver.”2

Rabbimizin kesilen kurbanlara ve yapılan ibadetlere ihtiyacı olmadığı halde mükâfat vermesi kuluna gösterdiği merhametindendir. Kul ne yaparsa kendi mükâfatı ve sevap kazanmak için yapar. Ancak bunun tek şartı yaptığı amele şirk, riya bulaştırmadan yalnızca Allah rızası için yapmasıdır. Yapılan amelden Allah Azze ve Celle’ye ulaşan sadece budur.  Çünkü yalnızca Allah rızası için kesilen kurban kişiyi Rabbine yakınlaştırır.        

İhtiyaç Sahiplerini Hatırlatır

İslam, kurbanları kestikten sonra evlerde saklanmasını değil, ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasını emreder. Çünkü kişi bu vesile ile fakir kimseleri görmüş, kalbi yumuşamıştır. Ayrıca insanlara faydasının dokunduğunu gördüğünde içinde daha fazla verme arzusu oluşmuştur. Yine Peygamber Efendimiz kesilen kurbanlar hakkında Müslümanları cömert davranmaya teşvik etmiştir.  Hz. Aişe’den rivayet edildiğine göre Efendimiz’in ailesi bir koyun kesmişlerdi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir ara: “Ondan geriye ne kaldı?” diye sordu. Hz. Aişe: “Sadece bir kürek kemiği kaldı” cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Desene bir kürek kemiği hariç, hepsi duruyor!” buyurdu.3

TOPLUMSAL FAYDALARI

Toplumsal Dayanışma ve Yardımlaşmayı Sağlar

Bir önceki madde ile bağlantılı olarak dinimiz kurban ibadeti ile yardıma muhtaç ailelerle zorunlu olarak görüşmeyi sağlamakta ve bu sayede bir dayanışma ortamı oluşturmaktadır. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir”4 gibi yardımlaşma ile ilgili çeşitli hadislerde yapılan uyarıları da dikkate alan Müslümanlar Ramazan Ayı, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı gibi dönemlerde özellikle ihtiyaç sahibi Müslüman kardeşlerini düşünür ve onlara karşı kalbinde bir merhamet hasıl olur. Bu merhamet ile devamlı bir anlayış ve yardımlaşma ortamının olduğu bir topluluk meydana gelir. Zaten İslam’ın hedeflediği toplumun özelliklerinden biri de budur.

İbadet Etmede Kolaylık Sağlar

Herkesin aynı anda kurban kesmesi, kurban ibadetini yerine getirmede kalbinde cimrilik veya tembellik bulunan Müslümanlar için teşvik edici bir motivasyon ve fayda olmaktadır.

Yukarıda bahsettiğimiz gerek bireysel gerekse de toplumsal faydaları artırmak mümkündür. Allah Azze ve Celle kurban ibadetini anlayabilmeyi ve tüm bu faydalara ulaşabilenlerden olmayı nasip eylesin…

1.        Saffat, 102

2.        Hac, 37

3.        Tirmizi, Sıfatu’l-Kıyame, 35

4.        Hâkim, Müstedrek, 4/183