Sayı 155

İslami Hizmetlerde Dünyevileşme Tehlikesi

İslami Hizmetlerde Dünyevileşme Tehlikesi

(May-Haziran 2024)

Editörden:

Kıymetli Furkan Nesli Dergisi okurları,

Yeni sayımızda “İslami Hizmetlerde Dünyevileşme Tehlikesi” başlığıyla sizlerle   buluşuyoruz. İçinde bulunduğumuz çağı etkisi altına alan dünyevileşme hastalığı, bireysel sorunlara yol açmasının yanısıra toplumsal sorunlara yol açmasıyla da dünyanın ve hassaten ümmetin ortak problemi haline gelmiştir. İslam’ın bu olguyu reddetmesine ve Kur’an-ı Kerim’de bu konuda birçok ikaz bulunmasına rağmen Müslümanlar, özellikle İslam davası içerisinde yer alanlar bugün dünyevileşme hastalığıyla karşı karşıyadır. Müslümanların dünya sevgisine dayalı bir hayat tarzını kabullenmeleri ve bu hayat tarzının normalleşmesi bu konuyu ehemmiyetle ele almayı gerekli kılmıştır.

Bu sayımızda; Başyazarımız Alparslan Kuytul Hocaefendi “İslami Hizmetlerde Dünyevileşme Tehlikesi” başlığı altındaki yazısını kaleme alırken, Dr. Murat Gülnar Beyefendi “İslami Hareketleri İstikametten Çıkaran Etken: Dünyevileşme” başlıklı kapak yazısını kaleme aldı. Mevlüt Kaynarpınar Beyefendi “İslam’da İktisat Anlayışı ve Tüketim Ölçüsü” başlığı ile Kur’an ve sünnette tüketimin ölçüsüne temas ederken, Esma Ardıç Hanımefendi “Manevi Bir Hastalık Olarak Dünya Sevgisi” başlıklı yazısını kaleme aldı. Fatih Çağraş Beyefendi “Davayı Ayakta Tutan Bir Eylem: Kurban” başlığıyla kurban ibadetinin mesajlarının İslam davası açısından önemine temas etti. Bu konularla birlikte kapak konumuzla alakalı Siyer, Sahabe İklimi, Kıssa ve Kavramlar bölümümüzle çeşitli içerikleri siz okurlarımızın istifadesine sunuyoruz.

Bir davası ve vazifesi olan Müslümanların adeta yaratılış gayesini unutup geçici dünya hayatının zevklerine dalmaları çağın gerekli kıldığı farziyetleri yerine getirmemelerine sebep olmaktadır. Dünya sevgisinin bir neticesi olarak Müslümanlar şahsiyet erozyonuna uğramakla birlikte kutsal bir davalarının olduğunu, davalarının gerekli kıldığı şekilde fedakâr olmalarını ve çeşitli zorlukları göze almalarını zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla Müslümanlar dünya sevgisinden kurtulmalı ve kalplerini yalnızca Allah sevgisiyle doldurmalıdırlar. İslam davasını omuzlayan Müslümanlar olarak yaratılış gayemizi, Tevhid davamızın varlığını unutmamak ve bu yolda hedefimize kilitlenerek geçici dünya hayatına aldanmayacak bir iman ve iradeye ulaşmak temennisi ile…

Hayırlı okumalar…

Paylaş: