İslam tarihinde iki defa “Kardeşlik Sözleşmesi” yapılmıştır. Bunlardan biri hicretten önce Mekke’de, diğeri hicretten sonra Medine’de gerçekleştirilmiştir. Mekke’de Kureyşli bazı Müslümanlar, bazı azatlı kölelerle kardeş ilan edilmiştir.
Mesela: Hz. Hamza, Zeyd b. Harise ile; Ebu Ubeyde b. Cerrah, Salim ile; Ubeyde b. Haris, Bilâl-i Habeşî ile kardeş ilan edilmişlerdir. İslam tarihinde ikinci kardeşlik akdi Medine’de hicretten beş ay sonra Enes b. Malik’in evinde gerçekleştirilmiştir. Bu kardeşlik akdinde doksan kişi bir araya gelmiş, Muhacirlerle Ensar ikişer ikişer kardeş olmuşlardır.1
Mesela: Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hz. Ali ile Hz. Ebubekir, Harice b. Zeyd ile Hz. Ömer, Utban b. Malik ile Hz. Osman, Evs b. Sabit ile Selman el-Farisî, Ebu’d- Derdâ ile kardeş olmuşlardı. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ashabı arasında kardeşlik akdi yaptığında Hz. Ali Radıyallahu Anh’ı kendisine kardeş seçip ona: “Sen dünya ve ahirette benim kardeşimsin, ben de senin kardeşinim” buyurmuştur.2
Medine’de gerçekleştirilen Kardeşlik Sözleşmesinin sonucunda ashabın kardeşlik adına geçekleştirdiği ve İslam tarihine geçen önemli hususlar şu şekildedir:
- Her Medineli aile, evinde bir muhaciri misafir etmişti. Ensar, muhacir kardeşini evine, işine, bağına, bahçesine ortak etmişti. Muhacir kardeşiyle birlikte çalışacak, elde edilen kazancı paylaşacaklardı. Medineli Ensar kullanmadıkları arazileri kendi arzularıyla Peygamberimiz’e bağışlamışlar, Efendimiz de bu araziyi Muhacirler arasında paylaştırmıştı.
- Medineli Ensar daha da ileri gitmiş, İslam kardeşleri için şu teklifte bulunmuşlardı: Ya Rasulallah! Hurma bahçelerimizi de muhacir kardeşlerimizle aramızda paylaştırır mısın? Peygamberimiz: Hayır, olmaz, diye cevap verdi. Bunun üzerine Ensar: Hurma ağaçlarının bakım ve sulama işini muhacirler üzerlerine alsın, çıkan mahsulü paylaşalım, diye teklifte bulunmuşlar, Peygamberimiz bu teklifi kabul etmişti. Hepsi: Dinledik, itaat ettik, demişlerdi.
- Peygamberimiz Medine’ye hicret ettiğinde Muhacirler: Ya Rasulallah! Biz şu Medineliler kadar hayırsever ve iyiliksever kimseler görmedik. Malı çok olan bol bol veriyor, az olan da bizzat yardımda bulunuyor. Medineliler, bütün geçim masraflarımızı karşıladılar. Bizi mallarına ortak ettiler. Bütün sevabı alıp götürecekler diye korkuyoruz, dediler. Allah Rasulü şöyle buyurdu: Hayır hayır! Onlara dua ettiğiniz ve kendilerine teşekkür ettiğiniz müddetçe siz de sevaba nail olursunuz.
- Ensar’dan Cabir b. Abdullah Radıyallahu Anh anlatıyor: Medineliler hurmalarını topladıklarında paylaşma esnasında iki küme yaparlar, bir kümeye daha çok, diğer kümeye daha az hurma koyarlardı. Az olan tarafa hurma dallarını koyarak o tarafı çok gösterirlerdi. Medineliler muhacir kardeşlerinin iki kümeden az olana talip olacaklarını, Medinelilere daha büyük kümeyi bırakacaklarını biliyorlardı. Muhacirlere: Buyurun hangi kümeyi tercih ederseniz alın, derlerdi. Muhacirler de büyük kümenin Ensar’a kalması için daha az görünen kümeyi aldıklarında büyük küme muhacirlere gitmiş olurdu.
Sahabedeki bu kardeşlik duygusu, İslam Medeniyeti’nin kurulmasına vesile olmuştur… Onlar gibi kardeş olabilmek ve o en güzel medeniyete ulaşabilmektir bizim de duamız.
- Buhari: Edeb, 67
- Tirmizi: Menakıb 21; Hadis No 372