- “Allah Beni Neden Yarattı, Bu Dünyadaki Amacım Ne?” Diyerek Yaratılış Amacını Düşünmelisin
Rabbimiz Teâlâ: “Muhakkak ki Ben insanları ve cinleri ancak Bana kulluk/ibadet etsinler diye yarattım”1 buyurmuştur. İnsanın bir boşluk içinde kıvranıp ‘neden varım?’ sorusunun cevabını Rabbimiz bizlere bildirmiş ve kitabında defalarca yaratılış gayemizi hatırlatmıştır. 3 aylarda yeniden ve daha sık bir şekilde bu amacı düşünmeli, hayatımızı bu amaca yönelik geçirmek için yeni kararlar almalı ve daha fazla çaba göstermeliyiz.
- 3 Ayların İçerisindeki Kandil Gecelerini ve Özel Günleri Verimli Geçirmelisin
Allah Azze ve Celle böyle mübarek ayları ve bu aylar içerisindeki mübarek geceleri kullarına bahşederek onların daha fazla sevap kazanmasını istemiştir. Verilen bu nimeti güzel değerlendirmeli ve böyle mübarek geceleri daha fazla ibadet ve tevbe ile geçirmeye çalışmalıyız. Ayrıca itikaf zamanı olan Ramazan Ayının son on gününü daha programlı geçirmeli, bulunduğumuz ortamı manevi ortam haline getirmeye gayret etmeliyiz. 3 aylar içerisinde olan kandil geceleri:
3 Şubat Perşembe: Regaip Kandili
27 Şubat Pazar: Miraç Kandili
17 Mart Perşembe: Berat Kandili
27 Nisan Çarşamba: Kadir Gecesi
- Her Gün Kur’an-ı Kerim ve Meal Okumalısın
Hz. Ömerler, Hz. Ebu Bekirler, Hz. Osmanlar “Kur’an okumadan geçen bir günüme yazıklar olsun!” demişlerdir. Kur’an okumak ve dinlemek insan ruhuna ve kalbine iyi gelen, insana huzur veren bir ibadettir. Peygamberimiz: “Kur’an okunan evin hayrı artar, sakinlerini sıkmaz, melekler toplanır, şeytanlar oradan uzaklaşır. Kur’an okunmayan ev, içindekilere dar gelir, sıkıntı verir, bereketsiz olur. Melekler uzaklaşır, şeytanlar oraya dolar”2 buyurmuştur. Peygamber Efendimiz her Ramazan Ayında Cebrail Aleyhisselam ile mukabele eder ve hatim yapardı. Özellikle Ramazan Ayında olmakla beraber Recep ve Şaban Aylarında da Kur’an okumayı daha fazla artırmalıyız.
- Kaza Namazlarını ve Oruçlarını Bitirmelisin
Bilerek veya bilmeyerek kazaya kalmış namaz ve oruçlarımız olabilir. Ancak daha ölmedik, kaza namazlarımızı ve oruçlarımızı tutabilir, kazaya bıraktığımızdan dolayı Rabbimize tevbe edebiliriz. Aksi halde terk ettiğimiz her bir namazın ve orucun cezasını hem bu dünyada hem de ahirette çekenlerden oluruz. Nitekim Peygamber Efendimiz: “Bilerek namazı terk eden kimseden Allah ve Rasulü’nün zimmeti kalkar” buyurmuştur.3 Yine Peygamberimiz: “Kim uyuyarak veya unutmak suretiyle namazını kılmamış olursa, hatırladığında hemen kılsın”4 buyurmuştur.
- Nafile Oruçları ve Namazları (Teheccüd-Duha) Artırmalısın
Kıyamet günü farz ibadetlerimiz eksik kaldığı zaman Rabbimiz: “Kulumun nafile ibadetleri yok mu?” diye soracak ve nafile ibadetlerimiz eksiklerimizi tamamlayacak. Her konuda bize örnek olan Peygamberimiz mübarek Recep ve Şaban Aylarında da çok fazla oruç tutarak bize örnek olmuştur. Yine Peygamberimiz teheccüd namazı ile ilgili: “Size geceleyin kalkmayı tavsiye ederim. Çünkü o, sizden önce yaşayan salihlerin âdetidir; Rabbinize yakınlık vesilesidir; günahlardan koruyucudur; kötülüklere kefarettir, bedenden hastalığı kovucudur”5 buyurmuştur. Demek ki teheccüd salihlerin ibadetiymiş! Rabbe yaklaştıran bir araçmış! O halde bu ibadetlere fırsat üstüne fırsat gözüyle bakmalı ve içinde olduğumuz mübarek ayları nafile ibadetleri artırmak suretiyle verimli geçirmeliyiz.
- Zariyat, 56
- Dârimî
- Ahmed b. Hanbel, IV, 238, VI, 461
- Ebu Davud, İbn Mace, Nesai
- Tirmizi