Arşiv

İtikafta Furkan Nesli Okuyorum

Paylaş:

 

Ramazan Ayının son on gününde itikafa girecek olanlara ve Ramazan Ayını manevi atmosfer içerisinde bitirmek isteyenlere özel olarak dergimizin manevi yazılarından seçme yaparak öneriler sunduk. Yazıların tamamına sitemizden ulaşabilirsiniz…

Ramazan ve Nefsi Tezkiye- Alparslan KUYTUL Hocaefendi

İnsanın hiç olduğunu anlayabilmesi için oruç tutması lazımdır, hiç olduğunu anlayabilmesi için secde etmesi lazımdır. Oruç tutan insan kendisinin hiçliğini ve acizliğini hatırlar. Bir taraftan da hayatın lezzetini anlar. Acıktığı zaman o kuru ekmekteki ve beğenmediği yemeklerdeki lezzeti görmeye başlar… Oruç tutan tansiyonu düşüp elleri titremeye başladığı zaman fakirin halini anlar. Onların halini anlayan, onlara yardım etme ihtiyacı hisseder. Bu şekilde Ümmet-i Muhammed arasında kardeşliğin gelişmesi sağlanır. Allah Azze ve Celle bu şekilde oruç ile hem sıhhati güçlendirir hem kalbi güçlendirir hem de toplumda kardeşliği güçlendirir. İnsani duygularımızı kabartır, bize insan olduğumuzu, medeni olduğumuzu hatırlatır.1

Fert ve Toplum Hayatında Zekâtla Kurulan Denge- Semra KUYTUL

Rabbine karşı kişisel sorumluluğu olan namazla benliğini tanıyan insan, toplumsal sorumluluğu olan zekâtla medenîleşmekte, oruç ile de psikolojik ve bedensel sağlığını muhafaza etmektedir… Yüce Rabbimizin “halifem” dediği insan, cömertlik, merhamet, yardımlaşma, adalet ve muhabbet gibi duygulara sahip olmakla medenîleşir ve bu şekilde diğer mahlûkattan üstün olmaya hak kazanır. Ayrıca bu hasletler, sosyal dengeyi oluşturmada da son derece önemlidir. Zayıfa ve yaşlıya acımanın olmadığı, hak hukukun gözetilmediği, fertlerinde cimrilik ve bencilliğin hakim olduğu toplumlar asla medenî sayılmadıkları gibi sağlam bir sosyal yapı da oluşturamazlar... İslam davasının en zayıf olduğu yılların öncüleri sahabe nesli, ahirete yatırım şuuruyla, bir kardeşinin ihtiyacı olduğunda ve cihad için gerekli olduğunda vermekten geri durmamıştı...2

Kur’an’ı Hakkıyla Okumak- Dr. Murat GÜLNAR

Kur’an’ı anlayarak okuyabilmenin, Kur’an’ın indiği atmosferi hissedebilmenin bir yolu da onu kendimize iniyormuş gibi okumaktır. İşte o zaman bu kadim Tevhid davasının bir neferi olarak kendimizi düşünebiliriz. Bize iniyormuş gibi okursak, Kur’an’daki her sahneyi bizzat yaşıyormuş gibi hissederiz kendimizi… Kur’an’ın kıyamet günü kendilerinden şikâyetçi olacağı, Kur’an’ı mehcur bırakanlar arasında yer almamak için her gün Kur’an’dan bir miktar okumamız gerekir. Bu okumada önemli olan miktar değil, okunan ayetlerin anlaşılması ve hayata taşınmasıdır. Ramazan’ı, bu okuma hasletini kazanmada fırsat bilelim ve bunu hayatımız boyunca da devam ettirelim...3

Ramazan ve Yükseliş- Yakup ŞAHİN

Öyle bir Ramazan geçirmeliyiz ki bu bizim hayatımız için yeni bir başlangıç ve bir devrin kapanıp yeni bir devrin açılması gibi olmalı. Bu hissiyat ile Ramazan ayına girmeliyiz. Efendimiz, “Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar” buyurmuştur. Ramazan ve oruç cehennemden kurtarır, kişiyi temizler ama senin de temizlenmek için çabalaman her biri elmas kadar kıymetli gün ve gecelerini değerlendirmen gerekir… Ramazan Ayında nefsimizi terbiye ederek yükseldiğimiz gibi ibadetlere de ayrı bir önem vermeliyiz. Ramazan ayında ibadetleri yaparken kazandığımız alışkanlıkları Ramazan’dan sonra da devam ettirmeliyiz…4

Zikir, Tevbe, Gözyaşı…-Rumeysa SARISAÇLI

Rabbimizin verdiği envai çeşit nimetin farkında değiliz ve verdiği nimetlerden dolayı hakkıyla şükretmiyoruz. İnsan olma, akletme, sağlıklı olma, hidayet bulma, O’nun yolunda cihad edebilme nimetlerinin kıymetini bilmiyoruz, bunlara yeterince şükretmiyoruz. Şükürsüzlüğümüzün tevbeye ihtiyacı var… Yaptığımız ibadetlerde yüzlerce eksik, binlerce gaflet hali, belki de riya var. İbadetlerimizin tevbeye ihtiyacı var… Günah zannetmediğimiz çeşit çeşit günahımızın, tembelliklerimizin, para, zaman, sıhhat israflarımızın tevbeye ihtiyacı var… Hatta Rabia Hatun’un dediği gibi, bizim tevbemizin bile tevbeye ihtiyacı var… Rabbimiz ‘AĞLAYIN!’ diyor… Efendimiz ‘AĞLAYIN!’ diyor. Ümmetin halini, günahlarını gör de ağlama! Böyle bir şey mümkün değil! Yüreği taş kesilmeyenler ağlar…5

Rabbe Yöneliş, İtikaf- Mustafa ŞAHİN

İtikaf, tüm hayatın yorgunluğundan ve günahların kalbimize çektirdiği işkencelerden kurtulup, Rabbimizin kapısına atmaktır kendimizi. “Ben geldim Ya Rab, yine mahzun, yine kirlenmiş ve yorulmuş bir kalple huzuruna…” demektir… Allah Azze ve Celle’yi itikaf boyunca en yakın dostundan daha yakın ve samimi bileceksin. Dertleşmedik dert bırakmayacaksın Rabbinle. Her ne derdin varsa gönül rahatlığıyla açıp çözümü O’nunla bulacaksın. En iyi dosta yakın olmak istiyorsan, dünyadaki en sevdiklerinden bir süreliğine uzaklaşacaksın...6

Secde ile Yükselen Başlar- Esma ARDIÇ

Sanki namaz günde beş defa öğrencilerini derse çağıran bir okuldur. Bu okulda İslam’ın ve Kur’an’ın öğrettiği esaslar insana söylettirilir. Hem de tekrar tekrar… Söylediklerini anlayana, unuttuğunu hatırlayana, hatırladığını yaşayana kadar ve yaşamaya devam etmesi için… İnsan bu okulun daimî öğrencisidir; çünkü insanoğlu hayat boyu eğitime muhtaç bir varlıktır… Namaz her zaman bağlanılması gereken asıl mercii hatırlatır ve Allah için dünyalıkların terkini öğretir. Namazda dünyalıkları geride bırakabilen insan, cihad için de onları terk etmesi gerektiğinde zorlanmayacaktır. Bu yönüyle namaz bir cihad eğitimidir…7

1.furkannesli.net/ramazan-ve-nefsi-tezkiye-sayi-4.html

2.furkannesli.net/fert-ve-toplum-hayatinda-zekatla-kurulan-denge-sayi-4.html

3.furkannesli.net/kurani-hakkiyla-okumak-sayi-50.html

4.furkannesli.net/ramazan-ve-yukselis-sayi-62.html

5.furkannesli.net/zikir-tevbe-gozyasi.html

6.furkannesli.net/rabbe-yonelis-itikaf-sayi-74.html 

7.furkannesli.net/secde-ile-yukselen-baslar-sayi-9.html

1.