Tarih boyu süregelen tevhid şirk mücadelesinde, Müslümanlara tarifi mümkün olmayan zulümler yapılmış, yurtları yağmalanmış, arkada gözü yaşlı eşler ve yetimler bırakılmıştır. İmkânsızlıklar ve dünya üzerindeki Müslümanlardaki umarsızlıklar oldu ise de; İslam, her coğrafyada tüm ideolojilerin, sistemlerin galibi olmuş ve Müslümanlar her halükârda hak olan davanın savunucu olarak muzaffer olmuşlardır.
İslam’ın Avrupa’yı İşgal Ettiği Yer: MAYOTTE
Fransa’nın sömürüsüne maruz kalan Mayotte, Fransızlara ve Misyonerlere karşı direniyor. Çalışmaya müsait 200 bin insandan sadece 30 bininin işi var. Fransa, kontrolü altındaki bu adayı sömürürken herhangi bir yatırım yapmamakta ve halkı zor durumlara maruz bırakmaktadır. Nüfusu 200 bin civarında ve hemen hemen tamamı Müslüman olan Mayotte, 1841 yılından beri Fransa’nın işgalindedir. Bugün Mayotte diye bir ülke yoktur. Daha doğrusu 31 Mart 2011 gibi yakın bir tarihten beri yoktur. Mayotte, Hint Okyanusu’nda olmasına rağmen 2011 yılından beri direkt Fransa’nın bir eyaleti olmuş İslam toprağıdır.
Şiddetli Propagandaya Rağmen Misyonerler Ağır Yenilgi Aldı
1841 yılında Mayotte’yi işgal eden Fransızlar 1976 ila 2007 yılları arasında adayı kendisine bağlı bölge olarak kabul ederken, 2011 yılında artık normal bir eyaleti olarak görmüş ve direkt yönetmeye başlamıştır. Mayotte, Fransa Ulusal Meclisi’nde bir milletvekili ile temsil edilmektedir. Ayrıca senatoda adayı temsilen bir temsilci bulunmaktadır. Fransa, 130 yıllık işgal süresince yerli halkı İslam’dan döndürmeye çalışmıştır. Laik olduğunu iddia eden Fransız rejimi, bölge halkını Hıristiyanlaştırmak için çok çalışmıştır. Misyonerlerin ağır yenilgiye uğradığı Mayotte’de 130 yıllık şiddetli propagandaya rağmen Hıristiyan nüfus artmamış, hatta azalmıştır. Kilise kayıtlarına göre 130 yıllık bu sürecin sonunda Mayotte adasında 2006 yılında 13 Mormon Hıristiyan varken, bu rakam 2007 yılında 7’ye düşmüştür. Yine kilise kayıtlarına göre kalan bu son 7 Hıristiyan da 2009 kayıtlarından sonra yok olmuştur. Kilise kayıtlarının bu Hıristiyanların adayı terk ettiklerini özellikle ifade etmemeleri, onların Müslüman olduklarını itiraf etmekten çekinmelerinden kaynaklanıyor olabilir. Her halükarda 130 yıllık çalışmaya rağmen Mayotte Müslümanları kendilerine sunulan bu zehirli suyu asla içmemiştir.
Hıristiyanlara Karşı Hoşgörülü Ama İslam’dan Taviz Yok
Aslında Fransa, misyonerlerin önündeki bütün engelleri kaldırmıştır. Yasal ya da maddî hiçbir sıkıntıları olmadığı için arzu ettikleri gibi çalışabiliyorlardı. Bizzat Mayotte’ye yönelik çalışmalar yapan bir kilisenin internet sitesinde yer alan bilgilere göre Mayotte Müslümanları, Hıristiyanlara karşı hoşgörülü yaklaşmalarına rağmen onlardan gelen hiçbir şeyi kabul etmemişlerdir. Bu gerçek, kilisenin web sitesinde şöyle yazmaktadır; “Mayotte’de halk derin İslam mirasını şiddetle korumaktadır. Hıristiyanlara karşı hoşgörülüler ancak asla açık değiller. Fransız kültürüne katılım çok düşüktür.”
Oysa adanın 2011 yılında direkt Fransa’ya bağlanmış olması misyonerleri de heyecanlandırmıştır. Kilise web sitesinde; “Mayotte’deki durum değişikliği toplumun üzerindeki İslamî etkiyi zayıflatabilir. Ancak Mayotte’de yerli halkın dinî ve kültürel arka plânı nedeniyle misyoner odaklı Hıristiyan gruplar sonuç almada güçlük çekmeye devam edeceklerdir” yazmaktadır.
KAMBOÇYA Müslümanları Ümmete Sitem Ediyor!
Kamboçya Müslümanları, ümmetin en mazlum toplumlarından birisi. Çünkü 1970’li yıllarda Kızıl Kmerler tarafından o dönemde mevcut Müslümanların yarısından fazlasının katledildiği bir ülke. Kamboçya’da gerilla savaşıyla iktidarı ele geçirerek 1975-79 arasında ülkeyi yöneten Maocu çizgideki radikal komünist bir hareket olan Kızıl Kmerler, 300 bini Müslüman olan toplam 2 milyon insanı katletti.
Müslümanları Koyun Keser Gibi Kestiler
Cübbeli, sarıklı, başörtülü Müslümanların yüzlercesinin kurbanlık koyunlar gibi sıraya dizilmesi, ellerinin, ayaklarının sert bir şekilde askerler tarafından bağlanıp topluca kurşuna dizilmeleri özellikle videolara kaydedilmiş ve korku amaçlı kullanılmıştı. Bu videolar şimdi Kamboçya’da zulüm müzelerinde sergileniyor. İnsan kemiklerinden dağların oluştuğu bu müzelerden sağlam bir ruh hali ile çıkmak mümkün değil. Aynı şekilde insanların kelepçelenerek yavaş yavaş yakıldığı oda ve yataklarda gözyaşlarını tutmak da mümkün değil.
Çok büyük ihtimalle işkenceye maruz kalınan o anlarda bir Müslüman delikanlı, ümmetin geride kalanlarına kızgın cümleler kurarken, henüz ufacık yaşına rağmen iğrenç emellere alet edilen Kamboçyalı o Müslüman kız çocuğu da ümmetin suskunluğuna sitem ediyordu. 1975’den 1979’a kadar Kamboçya’da olan zulümler nedeniyle bütün bir ümmet Kamboçya Müslümanlarına sahip çıkamamanın acısını yaşamak zorunda. Çünkü Müslümanlar, Kamboçya Müslümanları yok edilirken bırakın yardım etmeyi, yapılan vahşetten haberdar dahi olamamıştı.
Komünistler 300 Bin Müslüman’ı Katlettiler
O dönemde Müslümanların ibadetlerine izin verilmedi, 132 cami yıkıldı, camilerin ve medreselerin arsalarına el konuldu, Müslüman kadınların tesettürleri tamamen yasaklandı hatta bütün kadınların saçlarını kısa kestirmeleri gerektiği gibi ucube kararlar da alındı. Ezan okunamadı, Kur’anlar toplatılıp yakıldı. Bunca yasağa karşı koyan 300 bin Müslüman ise yok edildi. Bunca zulme ve imkânsızlığa rağmen yine de Komboçyalı Müslümanlar direnmeye devam ettiler. Dağlarda özel birlikler oluşturup kızıl zalimlere karşı savaştılar, misilleme saldırıları yaptılar ve Komünistlere büyük zorluklar çıkartarak Müslüman köylere girmelerini engellediler.
Zeynep Bint Cahş’ın Ülkesi; Komboçya
Aslında Kamboçya Müslümanları, İslam halkasına ilk dâhil olan topraklardan birinde yaşıyorlar. Kamboçya’da İslam’ın serüveni İslam’ın ilk yıllarına dayanıyor. Peygamber Efendimiz’in eşi Zeynep Bint Cahş annemize dayandırılan bir silsile nedeniyle ilk Müslümanların Kamboçya’ya 617 yılında geldiği ifade ediliyor. Habeşistan’dan gelen ilk Müslümanların ardından 1237 yılında da bölgede Müslümanların varlığı net olarak biliniyor. Sayıları az olsa da asırlarca İslamî kimliklerini koruyan Kamboçya Müslümanlarının sayısı hakkında şu anda ihtilaflı rakamlar mevcut. Pew Araştırma Merkezi’nin rakamlarına göre ülkede 236 bin Müslüman varken ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı yıllık rapora göre bu ülkede 700 bin Müslüman yaşıyor.
Cami Ve Müslüman Sayısı Hızla Artıyor
Şu anda Kamboçya’da dini özgürlükler noktasında ciddi sıkıntılar yok ve Müslümanlar İslamî çalışmalar yapabilmektedirler. Ancak buna rağmen ciddi sıkıntıları da var. Öncelikle eğitim imkânları yok. Ne İslamî eğitim ne de normal eğitim alabiliyorlar. Okulları, camileri çok az ve ihtiyacı karşılamıyor. Komünistlerden sonra 20 olan cami sayısı şimdilerde 150’ye yükselmiş durumda ancak bu da yeterli değil. Fakat yapılan zulme ve baskıya rağmen Komboçya Müslümanları bize kıtalar ötesinden umudu ve dirilişi müjdelemeye devam ediyor.