Cemaat

Dünyaya büyük bir hedefin icrası için gönderilen ve bu hedef için çeşitli imtihanlarla sınanan, meşakkatli yollardan geçmeye zorlanan insanoğlu, bu diyarın yabancısıydı aslında… Yol göstericisi olmaksızın adım atabilmesi, doğruya ulaşabilmesi mümkün değildi. Zaafları ve düşmanları vardı insanın ve bu yüzden güçsüzdü. Bunun için sonsuz kudret sahibine, güçlü bir yaratıcının himayesine ihtiyacımız vardı. O’nun yolumuzu doğrultmasına, bize güç vermesine, güçlü kılmasına muhtaçtık.

Ve âlemlerin yegâne sahibi, katından bir destek ve güç verdi bize. Hangi yolu takip edersek istikamet üzere olacağımızın, güç ve kuvvetin nerede aranması gerektiğinin, düşmanlarımıza karşı nasıl zafer elde edebileceğimizin ve en büyük hedefi yaşanılır kılmanın (yeryüzünde Allah’ın istediği bir hayat nizamının hâkimiyetinin) yolunu gösterdi.

O halde Müslümanlar “Sâdıklarla birlikte olun”  emrini düstur edinerek İslam’ın istikbali için hedeflerine kilitlenmek zorundadırlar. Bunu gerçekleştirebilmek elbette ki; bir fert ile ya da topluluk ile mümkün değildir. Çünkü büyük hedefe küçük çalışmalarla ulaşılmaz. Bize dünyayı hedef olarak gösteren Rabbimiz “Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir cemaat (topluluk) bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir” buyruğu ile Müslümanların cemaatleşmek sureti ile güç kazanmalarını emretmektedir. 

İnsanların hassaten de Müslümanların bu emri unuttuğuna, hedeflerinin büyüklüğünü ve emrin ağırlığını hatırlarından çıkardıklarına şahit oluyoruz. Bizi biz yapan değerlerimiz unutulunca kayıplarımız ardı sıra geldi. Düşmanımızı sevindirip dostlarımızı üzdük, geçmişi unutup onları yarenimiz bildik. Kâfiri dost bilip kardeşlerimize sırtımızı döndük. 

Bu acı tecrübeler bizi yeniden bir hakikati gün yüzüne çıkarmaya sevketti. Ve bu amaçla dergimizin Ekim sayısını bu konuya tahsis ettik. 

İslam’ın mağlubiyeti için gece gündüz demeden tüm benlikleri ile çalışan, bir araya gelen, disiplini ve itaati anlamış topluluklar meydana getiren düşmanlarımıza karşı tek başımıza zafer elde edeceğimizi zannetmek, ütopyadan başka bir şey değildir. Müslümanların cemaat olmak zorunda olduğunu tüm yönleri ile ele alan dergimizin, bu bağlamda tüm okurlarımıza müslümanca bir bakış kazandırmasını temenni ediyor ve sizi dergimizle baş başa bırakıyoruz. Bir sonraki sayımızda buluşuncaya dek Allah’a emanet olun.