Görünmez aşina bir çehre olsun rehgüzarında1
Ne gurbettir çöken İslam'a İslam'ın diyarında?
Umar mıydın ki: Ma'betler, ibadetler yetim olsun?
Ezanlar arkasından ağlasın bir nesl-i me’yûsun?2
Umar mıydın: Cemaat bekleyip durdukça minberler,
Dikilmiş dört direk görsün, serilmiş bir yığın mermer?
Umar mıydın: Tavanlar yerde yatsın rahneden3 bitap?
Eşiklerden yosun bitsin, örümcek bağlasın mihrap?
Umar mıydın: O, taş taş devrilen, bünyan-ı mersûsun4
Şu viran kubbelerden böyle son feryadı dem tutsun?
İşit: On dört asırlık bir cihanın inhidamından5
Kopan ra'din6, ufuklar inliyor, hâlâ devamından!
Civarın, manzarın, cevvin7, muhitin, her yerin matem;
Kulak ver: Çarpıyor bir matemin kalbinde bin alem!
Ne hüsrandır ki doldursun bugün Tevhidin enkazı,
O, hak’inden8 nebiler fışkıran, iklim-i feyyazı!
Gezerken tavr-ı istila alıp meydanda bin münker,
Şu milyonlarca iman "nehye kalkışsam" demez, ürker!
Ömürlerdir bir alçak zulme miskin inkıyadından9,
Silinmiş emr-i bil marufun artık ismi yadından.
Haya sıyrılmış, inmiş: Öyle yüzsüzlük ki her yerde…
Ne çirkin yüzler örtermiş meğer bir incecik perde!
Vefa yok, ahde hürmet hiç, emanet lafz-ı bi-medlûl10
Yalan raic11, hıyanet mültezem her yerde, hak meçhul.
Yürekler merhametsiz, duygular süfli12, emeller har13
Nazarlardan taşan mana ibadullahı istihkar.14
Beyinler ürperir, ya Rab, ne korkunç inkılap olmuş:
Ne din kalmış ne iman, din harap, iman turab olmuş!
Mefahir15 kaynasın gitsin de vicdanlar kesilsin lal…
Bu izmihlal-i16 ahlaki yürürken, durmaz istiklal!
Sen ey biçare dindaş, sanki, bizden hayr ümit ettin;
Nihayet, ye'se düştün, ağladın, ağlattın, inlettin.
Samimi yaşlarından coştu ruhum, hercümerc17 oldu;
Fakat, matem halas etmez cehennemler saran yurdu.
Cemaat intibah18 ister, uyanmaz gizli yaşlarla!
Çalışmak!.. Başka yol yok, hem nasıl? Canlarla, başlarla.
Alınlar terlesin, derhal iner mev'ûd19 olan rahmet,
Nasıl hasir kalır "tevfiki hakkettim" diyen millet?
İlahi! Bir müeyyed, bir kerim el yok mu, tutsun da,
Çıkarsın Şark'ı zulmetten, götürsün fecr-i maksuda?
- Geçilen yol, geçit
- Ümitsiz, kederli
- Gedik, yarık
- Sağlam bina
- Çökme, yıkılma
- Şimşek
- Gök boşluğu, feza
- Toprak
- Boyun eğme
- Mana, mefhum
- Revaçta olan, rağbet bulan
- Alçak, adi
- Hor, hakir, adi
- Hakir görme
- İftihar edilecek şeyler
- Bozulup gitmek
- Altüst, darmadağınık
- Uyanış, uyanma
- Vaadedilmiş