“Büyük bir bahçede birkaç kişi ile beraberdik. Birden bire bir rüzgâr başladı ve gittikçe güçleniyordu. Herkes büyük bir korku yaşamaya başladı. Sonra bahçenin ortasında, yerden göğe kadar ince sonra giderek kalınlaşan büyük bir hortum yükseldi. Herkes kaçışmaya başladı. Hortum, önüne çıkan her şeyi savurup yıkıyordu. O kadar şiddetliydi ki ağaçları ortasından ikiye ayırıyordu. Biz cemaat fertleri olarak, beyaz bir transit araba ile hortumdan kaçmaya başladık. Transit ile Adana’nın dışında, yemyeşil çiçeklerle dolu dağın yamacından yukarıya doğru çıkıyorduk. Tam kurtulduk diye düşünürken hortumun Adana’yı yerle bir ettiğini sonra dağların yamacındaki ağaçları yerle bir ederek ilerlediğini fark ettik. Tevbe etmeye ve birbirimizden helallik istemeye başladık.
Hortumla aramızda en fazla bir metre kalmıştı. İçimizden biri, arabadan inip hortuma doğru ilerledi. Yeniden telaşlandık ve o kardeşimizi uyarıp gitmesini engellemek istedik. Fakat o anda hiç beklemediğimiz bir şey oldu. Hortum birden bire insan kılığına büründü. O kardeşimizin başını okşadı, tebessüm etti ve yönünü tam tersi istikamete çevirerek tekrar hortum olarak ilerledi. Çok kısa bir zaman sonra hortum ve rüzgâr bitti, güneş açtı, her yer aydınlık ve berrak oldu. Bize hiçbir zarar dokunmadı. Arabadan iner inmez bulunduğumuz yerde bir binanın içerisine girdik. Binanın içerisinde, çalışma masalarında cemaatimizdeki hocalarımız oturuyordu.
Cemaatten bir abimiz bize dönüp; ‘Cemaatin çalışmalarını, fedakârlıklarını, bizi destekleyen manevî bir gücün olduğunu ve hizmetlerimize O’nun da şahit olup, doğrulayıp desteklediğini yazın’ diyordu. Bunun üzerine masalarda oturan bütün kardeşlerimiz çok yoğun ve heyecanlı bir şekilde söylenilenleri yazmaya başladı. (Rüyamda o manevî gücün Allah’ın hizmetlerimizi ve söylemlerimizi doğrulayacağının işareti olarak algılıyordum.)
Bu rüya beni çok etkilemişti. Fakat rüyayı gördüğüm esnada kalbimde hiçbir korku yoktu. Rüyadan uyandığımda Türkiye’yi karıştıran büyük bir kaosun çıkacağını bizim de buna şahit olacağımızı fakat hiçbir zarar görmeden Allah’ın izniyle aydınlık zamanlara ulaşacağımızı düşünmüştüm. Rabbim İslamî hizmet yapan tüm kardeşlerimizi muhafaza etsin. Cemaatimizin yolunu açık eylesin.” (Âmin)
Rabia DEMİR