Alparslan Kuytul Hocaefendi, bir Cuma klasiği haline gelen tefsir dersi sonrasında kendisine yöneltilen soruları cevapladı.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin “Mehmet Metiner’in katıldığı bir programda: “Kadınların şahitliğinden mirasa varıncaya kadar, bütün sorumluluğun erkeğe verildiği dönemlerde erkek hem eşine hem eşinin ailesine hem de kendi ailesine bakıyor ve dolayısıyla onun için miras 2 artı 1 şeklinde bölüşülüyor. Ama herkesin kendi kendine baktığı dönemlerde siz mirası eşit bir şekilde bölüştürebilirsiniz. İsterseniz ayeti dondurursunuz, o tarihsel bağlamın içinde boğar, öldürürsünüz” demesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdiği cevap şu şekilde:
Tarihselcilik Müslüman İçin Mağlubiyettir!
Mehmet Metiner ayeti boğamaz, öldüremez ama bu hal üzere ölecek olursa cehennem onu boğar. Müslümanlar; toplumu, sistemi değiştiremeyince kendileri değiştiler, şimdi de Kur’an’ı değiştirmeye çalışıyorlar. Bu bir mağlubiyettir.
İslam, dünyayı değiştirmeye gelmiştir. Dünyayı değiştirmeyi göze alamayanlar, görüyoruz ki dünyanın baskısı karşısında mağlup durumdadırlar ve tarihselci olmuşlardır. Ayeti öldürmek isteyenler bugüne kadar çok oldu fakat hiçbiri de bunu başaramadılar. İlahiyat Fakültelerinde bu fikir (tarihselcilik) aşılanmaya çalışılıyor. Köklü bir İslami ilme sahip olmayanlar bu fikirlerden etkileniyor. Bu kadar açık olmasa da buna benzer bir sözü Cumhurbaşkanı da söylemişti. Sonradan ‘ben onu kastetmedim, şunu kastettim’ diyerek tevilde bulunmuştu.
İslam’ın miras hukukunda kıza 1, erkeğe 2 hisse verilmesinin tek sebebi bu mudur? Yani erkeğin o gün çalışıyor olması, kadının çalışmıyor olması mı? Bir tek bundan mıdır? Bunu nasıl iddia edebilirsiniz? Bu belki birçok sebepten bir tanesi olabilir. O zaman çalışan kadınlar yine vardı ama Allah’ın hükmü bu şekilde geldi. Demek ki bu sadece erkeklerin çalışıyor olmasından, kadınların ise çalışmıyor olmasından değildir. Ya da Mehmet Metiner’in iddia ettiği gibi o zamanlar erkek eşine bakıyor idi. Şimdi ise kadın da çalışıyor, erkek de çalışıyor. Erkek eve baktığı gibi kadın da bakıyor. O halde şimdi miras eşit olarak bölüşülmeli ifadesi yine yanlıştır.
İslam’ın Miras Hukukunda Erkeğe İki Hisse Verilmesinin Nedeni Nedir?
Her konuda illet içkideki kadar açık değildir. Mesela miras neden erkeğe 2, kadına 1 olarak takdir edilmiştir? Bunun illeti erkeğin evine bakması kadının bakmak zorunda olmaması mıdır? Bunu kesin olarak iddia edemeyiz. Bu bir hikmet olabilir. Hikmet başka, illet başkadır. Müçtehidler, birçok konunun illet tespitinde ihtilaf etmişlerdir. Ondan dolayı sanki bu hükmün illeti de kesin olarak biliniyor da bu illet ortadan kalktığına göre, hüküm de ortadan kalkar gibi konuşuluyor. Halbuki bir kere illetinin o olduğunu iddia edemeyiz. Bu sadece bir görüş olabilir. İnsan eğer böyle bilir bilmez her konuda illet tespiti yapmaya kalkarsa yarın birileri ibadet konusunda illet tespitinde bulunabilir ve ‘şu ibadete artık gerek yok, şu ibadetin emredilmesinin illeti şudur ve o illet de ortadan kalkmıştır. O halde hüküm de ortadan kalkar’ diyebilir ve ibadetleri iptal edebilir. Böyle bir şeye müsaade edilemez. Şu anda da yine dünyada çok büyük bir ekseriyetle erkekler evlerine bakmaktadırlar. Bu durum tamamen de değişmemiştir.
Mehmet Metiner’in dediği gibi kadına 1, erkeğe 2 meselesinin illeti olarak ‘erkeğin eve bakması’ olduğunu kabul etsek bile bugün dünyada ailelerin çok büyük bir ekseriyetine yine erkekler bakmaktadır. Ve ayrıca Allah Azze ve Celle kadınların ev işlerini yapmasını daha uygun bulmuştur. Zaruret olmadıkça kadının kendi evinde olması, çocuklarına bakması, evine bakması çok daha hayırlıdır ve daha huzurlu bir ev ortamı meydana gelmektedir.
Yiğitseniz Yanlışları Değiştirin, Allah’ın Hükümlerini Değil!
Kadını iş hayatına yönlendirenler, kadını ucuz işçi olarak kullanmaktadırlar. Çalışan kadınlar sayesinde bol miktarda makyaj malzemesi ve bol miktarda elbise, ayakkabı satmaktadırlar. Bunun için de kadınların iş hayatında olmasından memnundurlar. Müslüman olarak bizim bu durumu değiştirmemiz ve ‘zor durumda olmayan kadınların evine bakması daha huzurlu bir ailenin meydana gelmesi için gereklidir’ dememiz icap eder. Hem huzurlu bir aile için hem de kadına zulüm olmaması için kadının evinde olmasında fayda var. Çünkü ev işlerini yine kadın yapmaktadır. Çalışan kadınlar hem dışarda çalışıyor hem içerde çalışıyor. Bu vicdan değildir. Bunu değiştireceklerine buna ayak uyduruyorlar. Mademki durum böyle, ‘o halde kadınlara da mirastan eşit hisse verelim’ deyip çıkıyorlar. Bunun yüzünden boşanmalar çoğalmıştır. Kadınlar iş hayatına atıldığı günden beri boşananların oranı yükselmekte, kavgalar çoğalmakta, huzur azalmaktadır. Bunu değiştirmiyorlar, miras hükmünü değiştiriyorlar.
Yiğitseniz yanlışları değiştirin, Allah’ın hükümlerini değiştirmeyin! Allah’ın ayetlerini sahipsiz buldunuz öyle mi? Allah size bu ayetlerin sahibi olduğunu gösterecek. Kim Allah’ın kitabına dokunmaya, haramları helal etmeye, dinin şeriat kısmını değiştirmeye kalktıysa Allah belasını vermiştir ve verecektir! Tarihselci fikirlerden etkilendikleri açıktır. Aslında Cumhurbaşkanı’nın bizzat kendisi de 1995 yılında, İstanbul Belediye Başkanıyken, belediyenin bütçesinden “Fazlurrahman sempozyumu” düzenletmiş, tüm masrafı belediyenin kasasından yaptırmıştır. Sempozyuma çeşitli ülkelerden konuşmacılar çağırılmış, konuşmalar kitap haline getirilmiş ve basılmıştır.
“Fazlurrahman” bu fikirlerin İslam alemindeki fikir babasıdır. Esasında bu fikirler onun fikirleri de değil, oryantalistlerin fikirleridir. O da onlardan öğrendi. Oryantalistler de müsteşriklerden öğrendi. Bizim burada ilahiyattaki hocalar da ondan öğreniyorlar. Ve bunlardan da siyasilerimiz etkileniyorlar. “İmam Azam sempozyumu” yaptırmayanlar, “Fazlurrahman sempozyumu” yaptırdılar. Şimdi Mehmet Metiner’e kızanlar, “Fazlurrahman sempozyumu” yaptıran, 1995 yılında ölmek üzere olan bu fikirleri, o sempozyum ile tekrar hortlatan ve tekrar canlandıran siyasilere neden bir şey demiyorlar? İşte şimdi böyle konuşanlar, oradan cesaret alıp da böyle konuşuyorlar.
Allah mirasta erkeğe 2 hisse, kadına 1 hisse verdiyse bu yalnızca eve erkek baktığı için, sermayeye ihtiyacı olduğu için sermayeyle bir iş yapsın ve evine baksın diye değildir. Herkese göre ayrı bir hüküm gelemez. O zaman her insana ayrı bir miras hukuku olması gerekir. Bugünün devletinde de kanunlarında da kadın fakir mi zengin mi bakılmıyor. Kadın mı eve bakıyor, erkek mi eve bakıyor? Buna bakılmıyor. Kanun neyse ona göre paylaştırılıyor. Herkese aynı kanun vardır. Genel olarak dünyada erkekler ailelerine bakmaktadırlar. Bu, bugün de böyledir, yarın da böyle olacaktır. ‘Hükmün tamamen ileti budur’ diyemeyiz. İllet tartışılabilir. Kadın çalışıyor diye, o da evine bakıyor diye erkekle aynı alması gerektiğini hangi delile dayanarak söylüyor? Sonsuz ilim sahibi olan Allah’ın Kur’an’ındaki 1’e 2 hükmünü böyle basit bir mantıkla mı değiştireceksin?
Devletten Korkup Allah’tan Korkmayanlar!
Kimse dinini, imanını yıkmasın, böyle sözler söylemesin. Ben Mehmet Metiner’i tevbeye davet ediyorum. Bu sözü hiçbir Müslüman ilim adamı kabul etmez. Bu Kur’an’ın hükümlerinin bu çağa uygun olmadığını, hükümlerin değiştirileceğini söylemektir. Şu haliyle bu söz tamamen küfürden ibarettir. Bu yalnız miras olarak kalmaz. Birçok meseleye gider. Bu mantıkla birçok hüküm iptal olur. Bir de bunu ifade ederken kullandığı kelimeye bakın.
Bu miras meselesine tarihselci bir bakışla bakarsınız, ayeti dondurursunuz, konuşmaya bakın! Bunlar dünkü İslamcılar. Ayeti donduruyormuş. Sen bugünkü devletin kanunlarını donduramıyorsun. Devletten korkup Allah’tan korkmayanlar! Çok yüreğin varsa ‘devletin kanunlarını dondurduk’ de bakalım, diyebiliyor musun? Devlet dondurmadan sen dondur da gör bakalım. Devlete karşı korkak, Allah’a karşı cesur olanlar! Ayeti dondururmuşuz. O tarihsel bağlamın içinde boğarmışız, öldürürmüşüz. Konuşmaya bakar mısın? Sen ayeti boğamazsın da böyle ölürsen bu dünyadan imansız gidersin.1
- https://www.youtube.com/watch?v=_-jJ1LM934I