1. İhlâsla Davet
İslam davetçisi, davet vazifesini bir görev bilerek yerine getirir ve karşılığını yalnızca Allah’tan bekler. İnsanların daveti kabul etmesini dahi beklemeden, sadece Allah emrettiği için davet eder.
“De ki: Sizden hiçbir ücret istemiyorum. Ücretiniz sizin olsun. Benim ücretimi Allah verecektir. O her şeye şahittir.”1
2. Hâl İle Davet
İslam davetçisi, davetine öncelikle nefsini hakka davet ederek başlar ve davetinin ancak bu şekilde başarıya ulaşabileceğine inanır. Aksi halde, daveti kuru söylemlerden öteye gidemeyecektir.
“Siz insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız?”2
3. Sürekli Davet
İslam davetçisi, davetinde ısrarcı olmalı, hemen pes etmemelidir. Kur’an’ın tevhidi ve ahireti tekrar tekrar anlatması gibi İslam davetçisi de insanları usandırmadan, sürekli olarak davette bulunmalıdır.
“Ey Peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, O’nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah, kâfir olan bir topluluğu hidayete erdirmez.”3
İslam Davetçisinin Görevleri:
Öğretmek (Tekrar İle)
Kabul Ettirmek
Unutturmamak
Muhatabının Hayatını Değiştirmek
Kendi Yaşantısıyla Örnek Olmak
1-Sebe, 47
2-Bakara, 44
3- Mâide, 67