Büşra DAŞ
“Furkan Aile” sayfasında önümüzdeki birkaç sayıda Kur’an ve Sünnet’e göre evlilik görüşmesinden düğüne kadar olan sürecin nasıl olması gerektiğini ele alacağız. Zira toplumumuzda, İslam’ın bu husustaki hükümleri yeteri kadar bilinmemektedir. Bilenler de çoğu kez ihmalkâr davranmakta, ‘bir kez evleniyorum’ diyerek takvaya uygun davranmayı bırakın farz-haram çizgisini dahi çoğu kez aşmaktadırlar. Bu ise daha en başında Allah’ın razı olmadığı haller sebebiyle tertemiz ve takva üzere bir ailenin kurulmasına engel teşkil etmekte, bereketsiz, huzursuz ve Allah’ın rahmetinden mahrum evliliklere sebep olmaktadır. Ne yazık ki bu şekilde kurulan birçok evlilik kısa bir sürede sonlanmaktadır.
EVLİLİĞİN HÜKÜMLERİ
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimle amel etmezse o benden değildir”1 buyurmuştur. Evlilik toplumda Peygamber Efendimizin bir sünneti olarak bilinir. Ancak evliliğin hükmü bireylerin kişilik özelliklerine ve durumlarına göre değişmektedir. Evlilik, kimileri için farz, kimileri için vacip, kimileri için müstehap-sünnet, kimileri için ise haramdır.
- Farz olduğu durum: Bir kimse, evlenmediği takdirde kesinlikle harama düşecekse, oruç ve benzeri ibadetlerle kendisini zinaya düşmekten koruyamıyorsa, evlendiğinde ailesini geçindirebilecek durumdaysa ve eşine güzel davranıp sağlıklı bir aile hayatı sürdürebilecekse, bu kimseye evlilik farzdır.
- Vacip olduğu durum: Kişi evlenmediği durumda harama düşmekten korkar ancak harama düşeceği konusunda kesin bir kanaati bulunmazsa, aynı zamanda evlendiğinde eşinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumdaysa ve eşine zulmedecek biri de değilse bu kimseye evlilik vacip olur. (Bu kavram Hanefi mezhebinde vardır.)
- Haram olduğu durum: Kişi, öfke kontrolünü sağlayamayan ve bu hususta ciddi problemleri olan biriyse, evlendiği takdirde kesinlikle eşine zulmedecekse, onu dövecek ya da hakaretler edecekse yahut eşinin en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak durumdaysa, bu sayılanlardan en az birisinin varlığından hiçbir şüphe de bulunmuyorsa bu kimsenin evlenmesi haram olur. Ancak öfke kontrolü olmayan kişi tedavi görüp tamamen iyileştikten sonra ya da hiçbir gelir kaynağı olmadığı halde çalışmayan ve çalışma niyetinde de olmayan kişi bu halini düzeltir de ailesinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek duruma gelirse haramlık kalkar ve bu kişi evlenebilir.
- Mekruh olduğu durum: Kişi evlenince karısının hakkına riayet edememekten korkarsa, ona zarar verme, dövme gibi bir ihtimal bulunuyorsa ya da nafakasını karşılayamama ihtimali varsa bu durumda da bu kimsenin evlenmesi mekruh olur. Buna haram denilmemiştir çünkü bu bir şüphedir.
Genelde kişi evlendiğinde karısına karşı sevgi duyar ve bu sevgi onu yumuşatır, merhametli bir kimseye dönüştürür. Ancak özellikle öfke problemi olan kimsenin dikkatli davranması, bu durumu daha en başında evlenmeyi düşündüğü kadına söylemesi, gerekiyorsa bir uzmandan destek alması gerekmektedir. Zira evlendikten sonra evlilik ona merhamet kazandıramazsa bu, aileyi ciddi anlamda yıpratacak bir probleme dönüşecektir.
- Müstehap-Sünnet olduğu durum: Kişi mizaç olarak mutedilse, evlenmediği takdirde zinaya düşmeyecek, evlendiği takdirde de karısına zulmetmeyecek biriyse bu durumda evlilik onun için müstehap olur. İmam Şafii bu durumdaki birinin evlenmesini “mübah” görmüştür. Toplumun çoğunluğu bu itidal halindedir.2
EVLİLİĞİN HİKMETLERİ
- Evlilikte nefis mutmain olur, kalp sakinleşir, rahatlar ve istikrar bulur. Bekârın kalp rahatlığı geçici olur.
- Zinadan korunmak için bir vesiledir.
- İnsanlığın devamı sağlanır.
- Evlilikte îsar, yani ‘başkasını kendi nefsine tercih etme’ yönü ortaya çıkar. İnsan öncelikle eşinin daha sonra da çocuklarının isteklerini ve rahatlığını kendi isteklerinin ve rahatının önüne geçirir. Bu durum onun Müslüman kardeşlerine karşı da bu ahlaka sahip olmasına vesile olur.3
- Ailenin sorumluluğunu almak kişiyi olgunlaştırır. Daha oturaklı kararlar almasını sağlar.
- Evlilik kişiye sabrı öğretir. Başkasında asla tahammül etmeyeceği şeyleri eşinde görünce biraz daha yumuşak bakar, alttan alır ve sabreder.
- Evlilik insana düzenli bir hayat sağlar. Özellikle öğrencilik hayatından çıkmış olan kimselerin hayatlarındaki plansızlık ve boş vermişlik, zamanı boşa harcama gibi durumlara çeki düzen getirir. Vaktini daha planlı, kendisine daha fazla fayda sağlayacak hayırlı işlerde kullanması için imkân sağlar.
- Kişinin hayat yolculuğunda bir can yoldaşının olması, daha mutlu, huzurlu ve güvenli hissetmesine vesile olur.
- İnsanların halinden anlar. Bekar kişi olaylara ve şahıslara genellikle tek taraflı bakarken evlenmiş ve hayatında birçok şeyi tecrübe etmiş bir insan muhatabına karşı daha kolay empati kurabilir.
- Çevresi genişler. Evlilikle yeni bir aile daha kazanır, eşinin arkadaşlarının eşleri de ayrıca yeni bir arkadaş ortamı meydana getirecektir.
- Özellikle İslam davasına hizmet ederken kendisiyle aynı fikirlere sahip bir eşe sahip olmak, davada karşılaşılan zorlukların çok daha kolay aşılmasına vesile olmaktadır. Kişinin kendisine bu denli yakın olan biri tarafından desteklenmesi hizmetteki enerjisini ve verimini artıracaktır.
- İslam’a davet ederken aile olarak yani aynı anda hem kadın hem erkek hatta belki çocuk kanadıyla ilgilenmek, davet olunanı İslam davasına kazanmayı kolaylaştıracaktır. Bu manada evlilik daveti kolaylaştıran ve hızlandıran bir kapıdır.
- Kişi evlenerek dininin yarısını tamamlamış olur. Diğer yarısını tamamlamak da artık kendisine kalmıştır.
- Evliliğin en önemli faydası, insanın evliliğin çok da büyük bir şey olmadığını anlaması, Allah’a yönelmesi, tebettüle ulaşmasıdır.4
- İbn Mace, Nikâh, 1/1846
- İslam Ansiklopedisi, Vehbe Zuhayli, 9.Cilt,
- Ahval-i Şahsiye, Abdulfettah Muhammed el-Neccar
- Bu tespit Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye aittir.