Şahsiyet yani kişilik kavramını bir tek tanım ile ortaya koymak pek mümkün değildir. Çünkü çalışmamız esnasında birbirinden farklı pek çok tanımla karşılaştık. Psikologlar ve psikoloji ilmine mensup âlimler de ortak bir tanım üzerinde anlaşamamışlardır. Kişilikle ilgili ortaya konan teorilerde de görüleceği üzere her bir yaklaşımın kişiye verdiği anlam bir diğerinden farklıdır. Yazımızda şahsiyetin tanımını ve benzer olan diğer kavramları ele alacağız.
ŞAHSİYET NEDİR?
Dilimizde ‘kişilik’ ve ‘şahsiyet’ hatta ‘karakter’ kelimeleri birbirlerinin yerine kullanılabilmektedir. Şahsiyet sözcüğü kişilikle eş anlamda kullanılır ve kişiliğin bilim dilinde karşılığıdır. Şahsiyet, dilimizin en soyut sözcüklerinden biridir. Çok yönlü ve karmaşıktır. İrade, zekâ, duygu, heyecan, mizaç, huy, biyolojik yapı, soya çekim, çevre etkileri sosyoekonomik etkenler gibi pek çok özellik şahsiyetin içerisinde yer alır.
Davranış bilimleri açısından bakıldığında kişilik; ferdin zihinsel, bedensel ve ruhsal farklılıklarının hepsinin kendi davranış biçimlerine ve yaşam tarzına yansımasıdır. Davranış ile karakter arasında sıkı bir bağ vardır. Kişinin eylem ve davranışları hakkında verilen hüküm aynı zamanda insanın karakterini de yargılamaktadır. Şahsiyet ve karakter sistemlerinin gizli kuvvetlerinden güç almadan, iradenin başarısından söz edilemez. Bu nedenle kişi güçlü bir irade sahibi olmaya gayret etmelidir. Güçlü bir iradeye sahip olan insanlar sağlam karakter sahibi olurlar. İrade ve karakterin sağlam olması davranışların olumlu olmasında etkili rol oynar. Kendini olumlu işlerle meşgul etmeyen kişiler iradelerini olumlu yönde kullanma noktasında sıkıntı çekerler. Bu durum bize şu ilahi ilkeyi hatırlatmaktadır. “Boş kaldın mı hemen başka bir işe koyul”1 Kişilik eğitimini iki alana ayırmak mümkündür. Birincisi toplumu oluşturan diğer bireylerinin, örneğin anne-babalar, öğretmenler, eğitimciler ve yöneticilerin eğitimi. İkincisi ise, bireyin bizzat kendisini yani kendi kişisel eğitimini gerçekleştirmesidir.
KİŞİLİK İLE İLGİLİ DİĞER KAVRAMLAR
Kişilik kavramıyla bazen aynı anlamda bazen de nüans farklılıklarıyla beraber yakın anlamlarda kullanılan bir takım kavramlar bulunmaktadır. Bu kavramları kısaca izah etmek yararlı olacaktır.
FERT/ŞAHIS/BİREY:
Şahıs; Arapçada ‘şahasa’ kelimesinden türetilmiştir. Yükselmek, görünmek, ortaya çıkmak, birine sabit bir şekilde bakmak, temsil etmek, açıklamak, kişi, insanın cismani heyeti ve insanın uzaktan görülen karaltısı gibi manalara gelir. İlk dönemlerde şahıs kelimesi birçok anlamı ile karşımıza çıksa da, daha sonraki dönemlerde şahıs kelimesi, insan varlığının bütününü ifade eden anlamıyla kabul görmüştür.
Psikolojide ise fert (birey) olma ile kişilik (şahsiyet) sahibi olma farklı anlamlara sahiptir. ‘Fert’ olma, daha çok insan tabiatına ait biyolojik bir isimlendirme iken, kişilik sahibi olma, kişinin kendi özüne uygun olarak kendi kendisi ile ve dış dünya ile yakından bağlantılıdır.
VECH:
‘Vech’ kelime olarak yüz, çehre, yol ve tarz anlamlarına gelmektedir. Yüz (vech) geniş anlamı ile insanın bir parçası olduğundan, onun tamamını ifade eder. Kur’an’da insanın kendisini ifade etmek için vech kelimesi kullanılır.
“İşlerinde doğru olarak kendini ( vechini) Allah’a veren ve İbrahim’in, Allah’ı bir tanıyan dinine tâbi olan kimseden dince daha güzel kim vardır? Allah İbrahim’i dost edinmiştir.”2
Allah’ın Zatını ifade etmek için de Kur’an’da ‘Vechullah’ ifadesi yer alır.
“Doğu da, Batı da (tüm yeryüzü) Allah’ındır. Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü işte oradadır. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir”3
KARAKTER:
Karakter kavramı kişilik kavramı ile benzerlik gösteren önemli bir kelimedir. Karakter; bir nesnenin, bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen ana özellik, öz yapı ve seciye gibi bireyin alışkanlıkları, duygu ve idealleriyle bütünleşerek herhangi bir durum karşısında değişmez tutumu ya da tepkisini oluşturan yapısı, bir şeyi benzerinden ayırmaya yarayan temel hususiyet demektir.
Karakter ve kişilik kavramları birbirinin yerine kullanılsa da aslında tam olarak aynı şeyi ifade etmezler. Karakter, bireysel değerleri, kişilik ise değerlerin nasıl ifade edildiğini belirler. Örneğin; ne söylediğimiz karakterimizden, nasıl söylediğimiz kişiliğimizden kaynaklanır.
HUY- MİZAÇ:
‘Huy’ kelimesi Farsça asıllı olup; yaratılıştan gelen özellik, tabiat, mizaç; sürekli yenilendiği için vazgeçilmez bir durum, alışkanlık, doğuştan gelen değiştirilemez özellikler ve ruh özelliklerinin bütünü anlamlarına gelmektedir. Huy’un tanımını şu şekillerde yapanlar da mevcuttur; günlük yaşantı içinde kişiye özgü, oldukça sınırlı, belirli duygusal tepkilerin nitelik ve nicelik bakımından değişmesidir.
Mizaç; huy, tabiat, yaratılış, karakter anlamlarına gelir. Mizaç, insanın yaratılışından gelen ruhi eğilimleri, potansiyelleri olup, insanın genetik programıyla bağlantılıdır. Karakter ise insan doğduktan sonra mizaç potansiyelleri üzerine inşa edilen faziletler, alışkanlıklar ve ahlaki değerlerdir. İnsanlar karakterlerini, şahsiyetlerini, kişiliklerini çoğunlukla böyle belirler. Ve ne yazık ki herkes mizacını iyi hatta ideal zannettiği için düzeltme ve olgunlaştırma yoluna gitmez.
ŞAKİLE:
‘Şakile’ hem fıtrattan gelen ve hem de anne-baba, aile ortamı, arkadaş, iş, eğitim ve inanç çevresi gibi sonradan çeşitli şekillerde müspet veya menfi değer yargılarıyla oluşmuş davranış biçimleri, benimsenen ve uğrunda çaba gösterilen dini ve ahlaki değerlere göre davranma tarzıdır.
Sonuç itibari ile kişilik, yaratılıştan hazır olarak gelmez. İnsan, vicdani otoritenin sağladığı ahlaki düzen içerisinde yaşama hürriyetine sahip ise, kişiliğini inşa edebilir. Nitelikli bir toplum inşa etmek, kişiliği sağlam bireylerin oluşmasıyla mümkün olur. Eğer toplumuzun diğer toplumlar arasında sahip olduğu özellikler ile ön plana çıkmasını istiyorsak, toplumu her yer ve her ortamda temsil edebilecek kişiliğe sahip bireylerin yetiştirilmesi gerekmektedir. *
1-İnşirah, 7 2- Nisa, 125 3- Bakara, 115 *Ahmet Abay’ın “Kur’an’da Kişilik Eğitiminin İlkeleri” kitabından alıntıdır.