Her gün ezan sesiyle uyanırdım
Ama bugün silahların senfonisiyle uyandım
Minarelerimiz yoktu artık
Ezanlar susmuş, silahlar konuşuyordu
Sabah kahvaltılarında doyardım eskiden
Şimdi çığlıklar boğazımda düğümleniyor
İntikam için yaşıyorum sadece
Şehadet gözlerini dikip baksa da bana
Bir yudum intikam deyip onu da üzüyorum
Bir yudum daha ekran başındakileri üzmek için sadece
Dün çantama sarılıyordum, bu sabah ise sapanıma
Özenle seçip doldurmuştum taşları cebime
Sahi bir mermi kadar acıtır mıydı bu taşlar
Delip geçebilir miydi kalın zırhları
Kalplerini acıtır mıydı kâfirlerin, benimkini acıttığı kadar
Yapamazdı herhalde tüm bunları
İntikam için yeterli miydi bir taş
Sizce yeterli miydi özgürlük ve demokrasi için üç milyon baş
Biliyor musunuz eve geç kalmamak için dikkat etmeyeceğim artık
Oyuna dalıp üzmeyeceğim annemi
Babam eve döndüğünde elindeki poşetlere sarılıp
İstemeyeceğim çok sevdiğim oyuncağımı
Artık her taş attığımda bu anam, bu babam,
Bu da oyuncağım için diyeceğim…
Murat AYVAZ / ELAZIĞ