Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfının 23 Nisan Pazar günü Adana’da gerçekleştirmek istediği konferansın son anda iptali ve hükümete yakın bir ismin Mavi Marmara olayına katılan Müslümanlara ‘manyak tipler’ demesinin üzerine tepki vermek isteyen vakıf mensuplarına yapılan acımasız polis müdahalesi sosyal medyayı ve Müslümanların gündemini oldukça sarstı.
Gerek İslami konferansların iptali gerek Müslümanlara hakaretlerin aleni yapılması ve en son olarak da bu acımasız müdahale, büyük bir kitlenin aklına ‘Türkiye nereye gidiyor’ sorusunu getirdi.
Olayı sosyal medyadan duyup aslını öğrenmek isteyenler için Furkan Vakfı resmi hesabından şu açıklamayı yayınladı..
“Gerçekleştirmek istediğimiz DEV KUTLU DOĞUM ORGANİZASYONUMUZUN son anda iptal edilmesi ve Hükümete yakın isimlerden Cem Küçük’ün Müslümanlara ‘manyak tipler’ demesini kınamak için 22 Nisan’da Atatürk Parkında basın açıklaması yapma kararı aldık. Valilikten elimize ulaşan Programın iptali kararında, basın açıklaması yasağı bulunmamaktaydı. Ayrıca Atatürk Parkı basın açıklaması yapılması yasağının olduğu alanlar arasında değil ve Valilik tarafından Adana’da böyle genel bir yasaklama da söz konusu değildi. Buna rağmen gerçekleştirmek istediğimiz basın açıklaması, Emniyet güçleri tarafından ‘izinsiz gösteri’ kapsamına girdirilerek yaklaşık 10 bin kişiye acımasızca müdahale edildi.
Olay kısaca şöyle gerçekleşti:
Adana Atatürk Parkı önünde toplanmaya başlayan kardeşlerimize bir anda polis müdahalesi başladı. Hatta Emniyet güçlerinden gelen anonslarda 3 dakika içinde yerlerinden ayrılmaları istendi. Ama ayrılmalarına müsaade edilmeden henüz ne olduğunu bile anlayamayan katılımcıların üzerine bir anda gazlı ve tazyikli su sıkılmaya, bayan-erkek ayırt etmeksizin coplarla saldırılmaya başlandı.
12 yaşındaki çocuklara dahi copla saldırı gerçekleşti. Küçük bebekler bile hedef alınarak üzerlerine gaz sıkıldı.
Geri çekilmeye çalışan erkeklerden bazıları akreplerle takip edilip ara sokaklara sıkıştırılarak ağzı yüzü kan içinde kalana kadar dövüldü. Polislerin bayanlara müdahalesi esnasında, bayanlara yardımcı olmaya çalışan bir bey yüzüne coplarla vurularak feci şekilde dövüldü.
Yoğun gazdan etkilenerek bayılan bir kişi baygın haldeyken bile kelepçelendi. Elleri arkadan kelepçelenen bir kardeşimiz yerde yatarken tekmelendi ve en acısı da bir bayan kardeşimizin başörtüsü açılmaya çalışıldı, yüzlerine direk biber gazı sıkıldı.
Daha nice zulümlerin yaşandığı bu acımasız müdahalede binlerce insan emniyet güçleri tarafından eziyete uğradı. Kullanılması yasak olan plastik mermiler kullanıldı. Yaşanan acımasız müdahale üzerine onlarca kardeşimiz hastaneye kaldırıldı ve yüze yakın kardeşimiz gözaltına alındı.
Katılımcıların bulunduğu yere gelmek isteyen Alparslan Kuytul Hocaefendi ve eşi Semra Kuytul Hocahanım’ın da içinde bulunduğu araç yolda durduruldu. Hocaefendi ve etrafındakilerin araçlarından inmesiyle birlikte onlar da defalarca TOMA ile gazlı müdahaleye maruz bırakıldılar. Sonradan ortaya çıkan görüntülerde Hocaefendi’nin içinde bulunduğu küçük kalabalığa üç TOMA’nın aynı anda gazlı su sıktığı görülüyor.
Buna rağmen Furkan Hareketi mensupları olarak vazgeçmedik ve Muhterem Hocamızın bulunduğu yere ilerlemeye devam ettik. Caddelerden, ara sokaklardan Hocaefendi’nin bulunduğu yere gelmeye çalışanları TOMA’lar kovaladı. Tüm engellere rağmen Hocaefendi’nin bulunduğu yere (stadyumun önüne) toplanan binlerce kişi diğer caddeye doğru yürümeye başladı. Sürekli çoğalarak yürüyen kalabalığı TOMA’lar takip ederek tazyikli su ve gaz sıkmaya devam etti. Buna rağmen yoluna devam eden kalabalık Adana Merkez Parkta toplandı.
TOMA’lar Merkez Park’a da giriş yaparak gaz sıkmaya devam etti. Bu arada Adana Merkez Camii duvarında önünde yüksek bir taşa çıkarak etrafında toplanan binlerce kişiye hitap etmeye çalışan Hocaefendi orada da Çevik kuvvetin müdahalesiyle karşılaştı.
Çevik kuvvet ekiplerinin oraya da geldiğinin görülmesi üzerine binlerce kişi Adana Sabancı Merkez Camiin avlusuna girdi. Son olarak Camiin avlusuna da gaz bombası atan emniyet güçleri, orada bir araya gelen yaklaşık on bin kişiye müdahale etmekten aciz kalarak daha fazla bir şey yapamadı ve etrafında etten duvar örülen Alparslan Kuytul Hocaefendi basın açıklamasını gerçekleştirerek önemli açıklamalarda bulundu.
Daima sloganlarla desteklendiği konuşmasının ardından Basın açıklamamıza katılmak üzere gelen on binden fazla kardeşimiz yapılan tüm zulümlere rağmen çiçeklerle süslü parktan, bir çiçeğe bile zarar vermeden ve sessizce ayrıldı.
Hayatında bir taş bile atmamış bizlere karşı yapılan bu acımasız zulmü şiddetle kınıyoruz. Destek veren tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyoruz. Sosyal medyadan bu yaşadığımız olaylar hakkında kınama mesajı yayınlayanlara da teşekkür ediyoruz. Böyle bir zamanda haklının ve mazlumun yanında durabilmek ayrı bir yürek istiyor. Bize bu zulmü yapanlar bilsinler ki; yapılan bu zulmü her yerde duyuracağız ve ZULME ASLA RAZI OLMAYACAĞIZ!”
