İSLAMİ SOHBETE SKANDAL BASKIN!
Kocaeli’de sohbet için bir araya gelen Furkan Gönüllülerinin evine zorla girmek isteyen polisler, hukuka aykırı bir şekilde arama gerçekleştirmek istediler. Furkan Gönüllüleri, “Binaya çok sayıda sakallı adamların girdiği” yönünde ihbar aldıklarını söyleyerek arama yapmak isteyen polislere, savcılık kararı olmadan içerinin aranmasına müsaade etmeyeceklerini belirtti. Yapılan tartışmalar esnasında polisler savcıdan sözlü emir aldıklarını söylediler. Furkan Gönüllüleri ise yazılı kâğıtta ısrar edince polisler yazılı karar getirdiler. Evde arama yapıldıktan sonra Furkan Gönüllüleri tutulan tutanağın örneğini isteyince polisler “Savcıdan alın” diyerek vermediler. Furkan Gönüllüleri karara ulaşmak için birçok yere gönderildiler ve sonunda karara ulaştılar. Kararda “Şikâyet üzerine söz konusu konuta kimliği belirsiz çok sayıda sakallı şahsın girdiği bildirildi” yazması ise dikkat çekti.
Bu konu ile alakalı: “AKP döneminde birkaç kişinin bir araya gelip Kur’an okuduğu ev basılıyor. Bunu AKP’liler mi yoksa AKP düşmanları mı yaptırıyor? Eğer bunu yapanlara bir ceza verilmeyecek olursa demek ki AKP de bu işin içindedir” diyen Alparslan Kuytul Hocaefendi şu yorumda bulundu: “Kocaeli’de yaşanan bu baskın olayını kınıyoruz. Tüm arkadaşlarımız da böyle olaylara karşı hazır olsunlar. Polisin ne savcıya ne hâkime zerre kadar saygısı var. ‘Burada kral biziz’ diyorlar ve istediklerini yapıyorlar. Polis kararı veriyor, sonra savcı imza atıyor. Polis normalde böyle bir şey yapmaz. Siyah gözlüklülerden talimat alıyor, hâlbuki savcıdan talimat almak zorundadır. Bunu neden yapıyorlar? Aklıma gelen iki tane sebep var. Birincisi: Savcıyı adam yerine bile koymuyorlar, zaten biz istediğimizi yaparız, diyorlar. İkincisi: Her ne kadar savcı polisten çekinse de hukuka uygun davranmasa da az çok kanun bilen bir insan olduğu için demek ki polis savcıya kararı her zaman imzalatamıyor. Önce gidiyor basıyor, ondan sonra savcıya gidip kâğıdı imzalatıyor. Siyah gözlüklüler savcıyı da hâkimi de adam yerine koymaz. Savcılar, hâkimler de bunları yutuyor. Hâlbuki savcıların kendisi talimat vermeden bir yer basıldıktan sonra getirip de ‘Savcı Bey şunu imzala da bu iş kılıfına uysun’ dediklerinde o kâğıt parçasını yırtıp onların suratlarına atmaları lazım. Savcılar rızıklarından korkuyorlar, sürgünden korkuyorlar, her şeyi yutuyorlar. Memlekette kanun adamları kanuna uymadığı için kanunların bir tesiri yok. Türkiye’yi bu noktaya getirenler utansınlar.”
FURKAN GÖNÜLLÜLERİNİN TUTUKLULUKLARINA DEVAM KARARI!
8 Eylül'de kaçırıldığı iddia edilen Koray Sarısaçlı'yı alıkoyma ve alıkonulmasına yardım etme suçlamasıyla tutuklu bulunan 4 Furkan Gönüllüsünün 11 Aralık'ta görülen ara mahkemelerinde tutukluluklarının devamına karar verildi. Adana Emniyetinde insanlık dışı işkencelere maruz kalan Furkan Gönüllülerinin son durumunu avukatları, Furkan TV özel yayınında anlattı. Tutuklu gönüllülere isnat edilen yeni suç dosyasından da bahseden avukatlar, Koray Sarısaçlı'nın ifadesini değiştirmesindeki en büyük sebebin emniyetin Sarısaçlı'ya yaptığı baskılar olduğunu söylediler. Avukatlar tutuklu bulunan gönüllülerin durumu hakkında: “Düzenli olarak görüşe gidiyoruz. Hepsinin genel durumu ve morali gayet iyi, herkese çok selamları var. Moralleri yüksek çünkü haklı olduklarını, haksız yere kendilerine bir suç isnat edildiğini, er ya da geç gerçeklerin ortaya çıkacağını biliyorlar. Morallerinin yüksek olmasının en büyük sebebi de arkalarında önce Allah’ın sonra da kendilerini yalnız bırakmayan kardeşlik duygusu yüksek olan bir topluluğun olduğunu bilmeleridir. Bu onları çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandılar.
ADALET VE ÖZGÜRLÜK İÇİN TEKRAR YOLLARDALAR
Furkan Gönüllüleri, Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin tutukluluğuna farkındalık oluşturmak için başlattıkları pasif eylemleri bu kez 4 Furkan Gönüllüsü kardeşleri için gerçekleştirdiler. 10 Eylül'de Koray Sarısaçlı'yı kaçırdıkları suçlamasıyla gözaltına alınan ve Sarısaçlı'nın ikinci ifadesine dayanılarak "silahlı gasp" iddiasıyla hukuksuzca tutuklanan Furkan Gönüllüleri için Adana'da "Özgürlük ve Adalet" eylemlerinin ardından düzenlenen basın açıklamasıyla yapılan haksızlıklar anlatıldı. Yürüyüşe bizzat katılan Semra Kuytul Hocahanım, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada meşru eylemlerine devam edeceklerini belirtti. Furkan Gönüllüleri tutuklu arkadaşları için farkındalık oluşturma amacıyla meşru eylemlerine farklı ülke ve şehirlerde de devam ettiler. İstanbul'da sabah namazı sonrası çorba dağıtımı yapılırken Bursa'daki Furkan Gönüllüleri pankartlarla yürüyüş gerçekleştirdi. İlerleyen günlerde Konya, Malatya ve Ankaralı gönüllüler, "Adalet ve Özgürlük" pankartları ile yürüdü. Malatya'da gerçekleştirilen yürüyüş esnasında polisin kısa müdahalesi dikkat çekti. Fakat yaşanan tartışma sonrasında basın açıklamalarını gerçekleştiren Furkan Gönüllüleri olaysız bir şekilde dağıldı.Erzurum'da 4 Furkan Gönüllüsünün haksız tutukluluğunun son bulması için basın açıklaması ve özgürlük yürüyüşü gerçekleştirildi. Yine Adana, Kocaeli ve Niğdeli Furkan Gönüllüleri, sabah namazı sonrası çorba dağıtımı yaparak haksız yere tutuklu bulunan 4 arkadaşları için dua istedi.
Tutuklu bulunan 4 Furkan Gönüllüsüne Almanya Dortmund’dan da büyük destek verildi. Gerçekleştirilen yürüyüş sonrasında hem Türkçe hem Almanca basın açıklaması yapıldı. Basın açıklaması esnasında 'Adalet ve Özgürlük' pankartları açan gönüllüler, attıkları sloganlarla da yargısız infazın bir an önce son bulmasını talep etti.
MAHKEME 12. KEZ ERTELENDİ!
Alparslan Kuytul Hocaefendi ile beraberindeki 94 Furkan Gönüllüsü hakkında '22 Nisan Olayları' sonrası açılan davanın duruşması 17 Aralık’ta görüldü. 13 Kasım 2020'de görülen mahkemenin ilk dosyası, "Polise direnme ve görevini yaptırmama" suçlamasından beraat alan gönüllülerin, gerçekleşen 2'nci dosyası 12'nci kez görüldü ve "Sanıkların tamamına ön ödeme ihtarnamesinin tebliğ edilmesi" yönündeki ara kararla 29 Nisan'da görülmek üzere ertelendi.