Makale

Aile Olmaktan Korkulmalı Mı?

Paylaş:

Allah insanı yaratırken bir başına bırakmadı ve kendisine aile olacak Havva’sıyla yeryüzüne gönderdi. Bununla amaçlanan, sevgi temelli bir aile kurumu oluşturmak ve toplumu bu aile üzerine inşa etmekti. Bir erkek ve bir kadından meydana gelecek nesiller vahiyle terbiye edilmeli ve yeryüzünde bir medeniyet kurmalıydı. İşte aile, medeniyetin çekirdeği, ahiret saadetinin ise ilk adımıdır.

Çağlar boyu toplumları ayakta tutan en önemli kurum evlilik ve aile olmuştur. Aileyi yıkan ve yok sayan tüm ideolojiler ise yok olmaya mahkûm olmuştur. Aileye karşı olan hangi ideoloji ortaya çıkmışsa uzun soluklu olamamıştır. Çünkü fıtrata aykırı ve gerçekçi değildir. İslam ise aileyi temel almış ve sağlam toplumun sağlam aileden geldiğini göstermiştir. Tüm asırları aile temelli toplumlarla inşa eden Rabbimiz, daima yuvanın kurulmasını ve korunmasını emrederek insanı bu yönde teşvik etmiştir. Ne var ki İslam aileyi korumayı amaçlarken okumayan ve dinden uzaklaşan Müslümanlar, aile kurumunu saldırıya açık hale getirmişlerdir. Bunun birçok sebebi vardır ancak en temel saik, vahiyden ve peygamberi aile modelinden uzaklaşmak olmuştur.

Son yıllarda artarak devam eden acı tablo önümüzde daha kötü günlerin geleceğini göstermeye başlamıştır. Gençler artık evlenmek istememekte veya evlenseler bile erkenden boşanmak istemektedirler. Ayrıca evli olanların da dünyaya çocuk getirme istekleri gittikçe azalmaktadır. Araştırmalar, evliliklerin gecikmesinin ve aile kurma korkusunun maneviyatsızlık ve aidiyet eksikliğinden kaynaklanabileceğini gösteriyor. Başka bir etken de ekonomik güvensizlik, yoğun iş hayatı ve manevi değerlerin zayıflaması gibi nedenlerle açıklanabilir.1

MANEVİ VE TOPLUMSAL ETKİLER 

Maneviyatsızlık, bireylerin aile kurma sürecinde yalnızlık ve güvensizlik hissetmesine yol açıyor. İslam’da aile, sevgi ve merhamet temelli bir sığınak olarak tanımlanır.2 Gençlere, evliliği bir yük değil, bir nimet olarak görmelerini öğretmek ve yuva kurmanın ne kadar değerli olduğunu hissettirmek gerekir; bu hem bireysel hem toplumsal saadeti artıracaktır. Sürekli boşanan ailelerin olayları aile içerisinde ve çevresinde konuşulmamalı ve huzurlu aile örnekleri anlatılmalıdır.

Evlilikten korkan gençlere, İslam’ın evliliği koruyucu bir kurum olarak görmesi hatırlatılmalı. İslam ancak cemaatle ve aileyle yaşanırsa güzel olacak bir dindir. En güzeli de ümmet olarak yaşanırsa İslam insanlığa huzur verecektir. Ancak ümmet olmanın zor olduğu şu dönemde en azından İslam’ı aile kurumuyla ve cemaat içerisinde yaşamak bir elzemdir. Ekonomik zorluklar olsa da manevi destek ve toplumun aile değerlerini yüceltmesi bu korkuyu azaltabilir. Aile, bireyin hem dünya hem ahiret saadeti için vazgeçilmezdir. Dünyaya huzur getiren ve ahireti garanti altına almak isteyen mutlaka İslam üzere bir aile kurmak zorundadırlar.

ÜLKEMİZDE EVLENME VE BOŞANMA İSTATİSTİKLERİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılında evlenen çift sayısı 562.000, boşanan çift sayısı ise 174.000 olarak kaydedilmiştir.3

2001-2021 yılları arasında kaba evlenme hızı yüzde 20 azalırken, kaba boşanma hızı yüzde 47 artmıştır.4

2022 yılında evlenen çift sayısı 574.358’e, boşanan çift sayısı ise 180.954’e yükselmiştir.5

Ortalama ilk evlenme yaşı, 2021’de erkeklerde 28,1, kadınlarda 25,4; 2022’de ise erkeklerde 28,2, kadınlarda 25,6 olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler, evliliğe yönelik tereddüt ve gecikme eğilimini açıkça göstermektedir. 

Aşağıdaki tablo, son yıllardaki evlenme ve boşanma istatistiklerini özetler: 

IMG_0848.jpeg

IMG_0849.jpeg

Bu istatistikler, evliliklerin azalması ve boşanmaların artması yönünde bir eğilimin olduğunu göstermektedir. Özellikle gençlerin evlilikten kaçınma nedenleri arasında ekonomik güvensizlik, iş hayatının yoğunluğu ve sosyal medyanın etkisi gibi faktörler öne çıkmaktadır. 

GENÇLERİN EVLİLİKTEN KAÇINMA NEDENLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 

Gençlerin evlilikten kaçınma nedenleri arasında ekonomik güvensizlik, iş hayatının yoğunluğu ve manevi değerlerin zayıflaması yer almaktadır. Ancak İslam, evliliğin maddi imkânların tamamen hazır olmasını şart koşmaz. Hz. Peygamber: “Ey gençler! Kim evlenmeye gücü yetiyorsa evlensin. Çünkü evlenmek gözünü haramdan korur ve iffeti muhafaza eder”6 buyurmuştur.

Bu, evliliğin bireyi koruyucu bir faktör olduğunu ve maddi zorlukların tamamen engel olmaması gerektiğini gösterir.  Aile içindeki rollerin doğru anlaşılması da önemlidir. İslam, erkeklerin ailenin geçimini sağlamasını, kadınların ise yuvanın bekçisi ve çocukların eğitimiyle ilgilenmesini önerir. Ancak bu roller, birinin diğerine üstün olduğu anlamına gelmez; tam aksine, birbirini tamamlayan ve destekleyen roller olarak görülmelidir. 

Gençlere tavsiyemiz, evliliği bir yük olarak değil, bir nimet ve sorumluluk olarak görmeleridir. Rızkı verenin Allah olduğuna iman etmek ve tevekkül sahibi olmak gerekir. Çağımız dibi görünmez bir kuyu gibi olsa da Allah mutlak güvenimiz ve dayanağımızdır. Hz. Peygamber: “Dünya tatlıları ve hayırlıları üçtür: Gölgeyi veren bir at, sütten başka bir şeyle beslenmiş bir deve ve bir Müslüman’ın evindeki kızı”7 buyurarak ailenin ve evlatların ne kadar değerli olduğunu vurgulamıştır.

Toplumsal ve Kamusal Düzeyde Çözümler

Aile kurumunun korunması için hem bireylerin hem toplumun hem de devletin sorumlulukları vardır. Devlet, aileye destek olacak politikalar geliştirmeli, toplum aile değerlerini yüceltmeli, bireyler ise evlilik ve aile hayatını ciddiye almalıdır. Bu, gençlerin evlilikten korkmasını azaltabilir ve aile kurumunu güçlendirebilir. 

Öte yandan devlet, aileyi yıkan dizi ve programları iyi denetlemeli ve evlilik dışı ilişkiler özendirenler için cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. Her şeyi gençlerden beklemek elbette yanlıştır. Önce sosyal hayat ve devlet kurumları sağlam bir evlilik için ortam hazırlamalı, sonra gençlerin evlenmesi teşvik edilmelidir.

Sonuç olarak, aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesi hem bireysel hem de toplumsal saadet için elzemdir. İslam’ın hedeflerinden biri olan aileyle alakalı buyrukları, bu yolda rehberlik edecek ve aile hayatımızı huzur ve saadet içinde yaşamamızı sağlayacaktır. Bu vahim tablolara rağmen Rabbimiz yeniden İslam Medeniyetini yeniden inşa edecek, Tevhid binasında bir tuğla hükmünde olan salih evlatlar, sağlam aileler ve nesiller yetiştirmeyi hepimize nasip eylesin.

1.        Tahrim, 1-5

2.        Buhari, Nikâh, 1

3.        Buhari, Eşribe, 20