Allah Azze ve Celle birçok ayet-i kerimede1 Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in örnekliğine işaret etmiş, Müslümanlar için üsve-i hasene olduğunu bildirmiştir. Bu örneklik dinin yaşanabilirliği açısından oldukça önemlidir. Hayatındaki her alanında bizlere numuneler sunan Efendimizin, aile idaresi ve terbiyesi konusunda da yegâne örnek olduğunu “Allah mahlukatı yarattı da beni onların en hayırlılarından kıldı. Sonra evleri seçti ve beni hayırlılarından kıldı. Ben mahlukatın en hayırlısı, aile bakımından en temiziyim”2 buyurarak ifade etmiştir.
Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in birçok meşguliyeti vardı. O, İslam Devletini yöneten bir devlet başkanı, cihada çıkıp fetihler yapan bir komutan, sahabeyi Kur’an ahlakıyla yetiştiren bir eğitimci idi. Sorumluluklarına rağmen ailesiyle en güzel şekilde ilgilenip onlara Allah Azze ve Celle’nin emrettiği şekilde davranmış ve sahabesine de bunu tavsiye etmiştir. Gelin şimdi bizler de tüm zamanların en güzel evi olan Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hane-i saadetinden sahneleri inceleyip aile hayatımız için örnekler çıkaralım.
EŞ OLARAK ALLAH RASULÜ
Efendimiz bir eş olarak hanımlarına saygılı davranır ve onlara çok fazla değer verirdi. Hz. Aişe validemizin anlattığı olaya göre: “Bir gece Rasulullah, yatsı namazını kıldıktan sonra Hz. Aişe’nin nöbeti olması sebebiyle odasına girmişti. Yatağa uzanıp yatmış, çok geçmeden Hz. Aişe’nin uyuduğunu zannederek yavaşça kalkarak cübbesini giymiş, ses çıkarmamaya dikkat ederek ayakkabılarını almıştı. Kapıyı sessizce açıp dışarı çıktıktan sonra aynı şekilde kapıyı sessizce kapatmıştı. Henüz uyumayan Hz. Aişe, Hz. Peygamberin diğer eşlerinden birinin yanına gittiğini düşünerek hemen yatağından kalkarak örtüsünü başına geçirmiş, çarşafına bürünüp Hz. Peygamberi takip etmişti. Baki Mezarlığına giden Allah Rasulü’nün orada üç defa ellerini kaldırarak dua ettiğini görmüştü. Hz. Peygamberin geri döndüğünü görünce ondan önce eve dönüp yatağına yatmıştı. Fakat hızlı hızlı nefes alıp vermesi üzerine Hz. Peygamber neden bu durumda olduğunu sordu. Hz. Aişe, ‘bir şey yok’ diyerek geçiştirmeye çalışsa da Hz. Peygamber: ‘Ya söylersin yahut her şeyden haberdar olan Allah bana bildirir’ deyince eşi, olup biten her şeyi anlatmıştı. O zaman Hz. Peygamber: ‘Allah ve Rasulü’nün seni aldatacağını mı sandın?’ buyurmuş ve yatağa girdikten sonra Cebrail’in geldiğini, O’ndan Baki Mezarlığında yatanlar için mağfiret dilemesini istediğini, bu sebeple kendisini rahatsız etmemeye dikkat ederek yavaşça kalkıp gittiğini söylemişti.”3
Hz. Peygamberin Hz. Aişe’yi uyurken rahatsız etmemek, uykusunu kaçırmamak için gösterdiği itina O’nun eşlerine karşı ne kadar saygılı ve şefkat sahibi olduğunun göstergesidir. Hz. Aişe başka bir rivayette: “Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem ev işlerinde hanımlarına yardım ederdi. Elbisesini yamar, ayakkabısını tamir eder, koyun sağar ve kendi işini kendisi görürdü”4 buyurarak Efendimizin ev işlerinde onlara yardımcı olduğunu, iş yüklerini hafiflettiğini ifade ediyor. Ümmü Seleme Radıyallahu Anha’nın rivayet ettiği: “Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hudeybiye Antlaşmasında ashabına: ‘Kurbanlarınızı kesip tıraş olunuz!’ diye emretti. Ancak sahabe isteksiz davrandı. Bunun üzerine ben: ‘Ey Allah’ın Rasulü, onlara bir şey söylemeden kendin kurbanını kesip tıraş olursan seni takip ederler’ dedim. Rasulullah benim tavsiyeme uydu ve sahabe de hemen onu takip etti”5 hadisinden Efendimizin eşleriyle istişare içinde olduğunu anlayabiliriz. Bu hadisler ve benzeri birçok hadiste Efendimiz Müslümanlara aile hayatında nasıl bir eş olmaları gerektiğine dair örnekler sunmaktadır.
BABA VE DEDE OLARAK ALLAH RASULÜ
Hane-i saadette Efendimize baba ve dede sıfatıyla baktığımızda O’nu çocuklarına ve torunlarına karşı şefkatli, merhametli, sevgi dolu, şakacı olarak buluruz. Efendimiz çocuklarına sevgisini göstermek için onları bolca kucaklayıp öpüp okşardı. Bir gün Hz. Peygamber, torunu Hasan’ı öptü. O sırada yanında Akra’ b. Habis et-Temimi oturmaktaydı. Akra’ şöyle dedi: “Benim on çocuğum var ama hiçbirini öpmüş değilim.” Bunun üzerine Rasulullah ona baktı ve ardından şöyle buyurdu: “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” Diğer bir rivayette ise “Hz. Peygamber, ‘Allah senin gönlünden merhamet ve şefkati çekip çıkarmışsa ben ne yapabilirim ki?”6 buyurmuştur.
Hz. Enes şöyle rivayet etmiştir: “Ailesine karşı Hz. Peygamberden daha şefkatli hiç kimseyi görmedim. Oğlu İbrahim’in Medine’nin kenar mahallelerinden birinde bir süt annesi vardı. Bu süt annenin kocası demircilik yapmaktaydı. Her gün çocuğu görmek için oraya giden Hz. Peygamber, varınca duman dolu eve girer, çocuğunu kucaklayarak bağrına basar, koklar ve öperdi.”7
Müslim’de geçen başka bir rivayette Peygamberimiz en küçük kızı olan Hz. Fatıma annemizi görünce sevinir, ayakta karşılar, elini tutarak yanaklarından öper ve yanına veya kendi yerine oturturdu. Kızı da babasını aynı şekilde karşılardı.8
Hz. Peygamber, kızı Fatıma’nın oğulları olan Hasan ve Hüseyin’i çok severdi. Ebu Hureyre Radıyallahu Anh bir gün Allah Rasulü ile dışarı çıktıklarını ve kızının evine geldiklerinde Hz. Peygamberin Hasan’ı kastederek “Küçük adam orada mı? Küçük adam orada mı?” buyurduğunu ve Hasan’ın geldiğini, kucaklaştıkları sırada Allah Rasulü’nün: “Ey Allah’ım ben onu seviyorum senin de onu ve onu sevenleri sevmeni niyaz ediyorum” buyurduğunu rivayet etmiştir.9
Yine bir gün mescitte ashabına hitap eden Peygamber Efendimiz, torunları Hasan ve Hüseyin’in düşe kalka yürüyerek yanlarına geldiğini gördü. Hutbesini yarım bırakıp indi ve torunlarını kucakladıktan sonra onlarla minbere çıkıp “Allah ‘mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan vesilesidir’ derken ne kadar doğru söylemiş. Şu iki yavrunun düşe kalka yürüyüşünü görünce dayanamadım da sözümü kesip onları kucağıma aldım”10 diyerek içindeki sevgiyi ashabıyla paylaşmıştır.
Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hane-i saadetinden örnekleri sizler ile paylaştık. Rabbim, okuyucularımızın aile hayatında da Peygamber ahlakı ile ahlaklanmalarını ve ailelerin İslam Medeniyetinin küçük birer örnek olmasını nasip eylesin…
1. Ahzab, 21
2. Tirmizi, Sünen, 20
3. Müslim, Sahih, 103
4. Buhari, Edep, 84
5. Buhari, Şurut, 15
6. Müslim, Fedail, 66
7. Müslim, Fedail, 63
8. Müslim, Fedail, 98
9. Buhari, Menakıb, 27
10. İbn-i Mace