Alparslan Kuytul Hocaefendi 2015 yılının Nisan ayında, “Arap ülkelerinin Yemen’e saldırmasını ve Cumhurbaşkanının ‘Yemen Operasyonunu destekliyoruz’ şeklindeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdiği cevapta Yemen’de yaşananların asıl nedenini açıklamıştı. Aradan geçen yıllara rağmen maalesef Yemen’de yaşayan Müslüman kardeşlerimiz kâfirin oyunuyla bedel ödemeye devam ediyor.
Hocaefendi’nin, Kur’an ve Sünnet’ten hareketle Yemen sorununun çözümüne dair analizi dün olduğu gibi bugün de ayrı bir öneme sahip. Müslümanların bu çağrıya kulak vermesini ve Yemen’deki zulmün bir an evvel son bulmasını yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.
Kıymetli kardeşlerim, Büyük Ortadoğu Projesi’nin yeni bir safhasına geçildi. Irak ve Suriye’den sonra şimdi sıra Yemen’e geldi. Belki hatırlamayabilirsiniz; 2003 yılında Amerika’nın Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice: “22 ülkede rejim değişikliği gerçekleştireceğiz” demişti. 22 ülkedeki rejim değişikliği elbette bir anda değil, kademe kademe gerçekleşecek. Amerika İran’a düşman olduğunu ilan ediyor ama Irak’ta Şiileri iktidara getiriyor. Sözde İran’a düşmanım diyor ama Suriye’de Beşar Esad ile iyi geçinmeye çalışıyor, devrilmesini istemiyor ve geciktiriyor. Hâlbuki Beşar Esad İran’la dosttur. Amerika gerçekten İran’la düşmansa Esad’ı bir an evvel devirmesi gerekmez mi?
Benim gördüğüm kadarıyla Yemen’i de Irak ve Suriye gibi bitirmek istiyorlar. Aslında görünen şu ki Amerika’nın projesi sadece diktatör sistemleri değiştirmek değil zaten böyle bir şey de yapmadı. Irak, Suriye, Mısır ve Afganistan’da da hiçbir yerde diktatör sistemleri yıkmadı; onu götürdü bir diğerini getirdi. Aslında Amerika’nın yapmak istediği şey Ortadoğu’yu ve İslam âlemini bitirmektir. Sadece rejim değişikliği yapmak değil rejim değişikliği adı altında sahte baharlar yapmaktır.
YALANCI DEVRİM
Ben 4 sene evvel Suriye meselesi başladığı zaman o baharın sahte bahar olduğunu söyledim. Arap kanallarında buna “sevretü-ş şa’biyye- halk devrimi” diyorlardı, ben “sevretü-l kazibe- yalancı devrim” dedim. Bunun sonunda bir şey çıkmayacak. Bunların hedefi Beşar Esad’ı devirmek değil Suriye’de iç savaş çıkartmak ve Suriye’yi bitirmek. Suriye’de gerçekten bir rejim değişikliği düşünseydiler muhalifleri evvela teşkilatlandırırlardı, muhaliflerin bir lideri ve cemaati olurdu. Cemaat yok, lider yok, eğitim yok, plan yok, güç yok... İnsanları gönderdiğiniz bir iki kamyon silahla sokağa döküyor, heder ediyorsunuz, yazıktır günahtır. Şimdi aynısını Yemen’de başlattılar. (Yemen’in, Arabistan’ın ve Türkiye’nin halkı Sünni devletleri laiktir.) Aralarında Şiilerin de bulunduğu halkı Sünni olan Yemen’de bir mezhep savaşı başlatmak için Şiileri tahrik ettiler, Sünnilere galip gelmelerini sağladılar.
PROJE: MEZHEP SAVAŞI
Baştan beri hedeflenen proje mezhep savaşını başlatmak. Onun için Ehlisünnet ile Şia arasında sürekli ihtilaflı meseleleri gündeme getirenlere ya da – kendi imamı İmam-ı Azam’ı ve İmam-ı Şafi’yi tekfir etmediği halde- tekfir edenlere dikkat edilmesi lazımdır. Bunlar bu projenin oyununa gelmiş, piyon olarak kullanılan kimselerdir. Farkında olmayabilirler, iyi niyetli olabilirler ama şimdi Şii Sünni meselelerini gündeme getirmenin, kâfirin ekmeğine yağ sürmenin zamanı değildir. Şiiler ile Sünniler arasındaki ilmi tartışmaları âlimler kendi aralarında yaparlar. Şimdi bunun sırası değildir.
Suudi Arabistan’ın Suudi Amerika olduğunu bilmeyen var mı? Amerika’nın son birkaç aydır stratejik müttefiki olan İsrail ile bile arası bozuldu. Amerika’nın stratejik müttefiki iki tanedir. Türkiye gibi ülkeler kendisini stratejik müttefik olarak görmek gibi birtakım hayallere kapılıyor olabilirler ama gerçek şu ki Amerika’nın stratejik müttefiki İngiltere ile İsrail’dir. Şu son aylarda Obama tarafından ‘İsrail’le ilişkilerimizi yeniden gözden’ geçireceğiz açıklamaları yapılıyor. Amerika’nın İsrail’le bile arası bozuluyor, Suudi Arabistan’la hiç arası bozulmuyor. Bu nasıl bir iştir? Aynı Suudi Arabistan şimdi Yemen’deki Şiilere saldırıyor.
Ey Suudi Arabistan, sende sanayi, tarım, hayvancılık yok, sen sadece petrol gelirleri ile yaşayan, milyar dolarları olan ve sürekli bu milyar dolarlar ile Amerika’ya ve Avrupa’ya peşkeş çeken, Amerikan uşaklığını yapan bir devletsin. Sen nasıl oluyor da savaşa kalkışıyorsun? Sen tarihinin hangi döneminde savaşa katıldın? Suudi Arabistan’ın bugüne kadar yaptığı şey para vermektir. 10 milyar dolar, 20 milyar dolar, 100 milyar dolar onlar için para değil, zaten trilyonlarca dolarları İsviçre ve Amerika bankalarında. Onun için, para verip savaşa katılmıyorlardı.
ARABİSTAN’A YENİ BİR ROL VERİLMİŞ
Arabistan’a yeni bir rol verilmiş. Artık savaşan ve tekfirci hareketlerin merkezi bir Arabistan var; Selefilik, El Kaide, IŞİD gibi hareketlerin ve fikirlerin merkezi de yine Arabistan’dır. Ve bakıyoruz bunlarda sürekli Şii düşmanlığı var. Şii camilerinde bomba patlatıyorlar. Şiilerle aramızda birtakım ihtilaflı meseleler olabilir, bunları âlimler tartışırlar. Fakat bir Müslüman Sünni, Şii camisine bomba koymaz; bir Şii de Sünni camisine bomba koymaz, koymamalı. Müslüman Müslümanın camisine bomba koyar mı? Böyle bir şey caiz olabilir mi? Bu fikirlerin merkezi, kaynağı Suudi Arabistan’dır. Kendisi gibi düşünmeyenleri tekfir eden fikirler ve örgütler laboratuvarlarda üretiliyor, piyasaya sürülüyor. Şimdi o Suudi Arabistan, silahlarıyla uçaklarıyla Yemen’i bombalıyor. Yeni bir aşamaya geçti.
TÜRKİYE BUNUN NERESİNDE?
Cumhurbaşkanının, “Biz de bunu destekliyoruz” demesine gelince; daha evvel de Amerika Irak’ı işgal etmişti, hükümet yine desteklemişti. Doğru muydu, iyi mi oldu? Irak’ta bir buçuk milyon insan öldü. Türkiye’nin de bunda günahı vardır. Türkiye bir buçuk milyon insanın ölmesine yardım etmemeliydi. Suriye’de 500.000 insan öldü, Türkiye Irak politikasında da Suriye politikasında da yanlış yaptı. İran da Türkiye gibi yanlış yaptı. İran, Beşar Esad gibi bir zalimi bir kâfiri desteklemekle yanlış yaptı. Türkiye de oradaki halkı sokağa dökmekle yanlış yaptı. Böylesi ciddi hatalar yapanlar artık bize dış politikada güven vermiyorlar. Bugün Yemen’e yapılan saldırıları Türkiye destekliyor olabilir. Türkiye’nin çok basiretli bir dış politika izlediğini maalesef söyleyemiyoruz. Irak’ta da Suriye’de de dış politikamız başarısız. Türkiye’nin yapması gereken şey; Şiilere de Arabistan’a da böyle yapmayın demekti. Ama Türkiye böyle yapmayıp, savaşı kışkırtıyor, İran’ın ve Şiilerin önünü kesmek için Arabistan’ı destekliyor. Arabistan yüzyıldan beri Amerika’nın uşağı değil midir? Yani Suudi Arabistan’ın İslam’a faydalı olsun diye Yemen’e müdahale ettiğini düşünebilir misiniz? Türkiye’nin yapması gereken savaşı kışkırtmak değil, taraf olmak değil, bu projeyi bozmaktır. Şii Sünni çatışmasını engellemeye çalışmaktır.
