Güncel Analiz

Alparslan Kuytul Hocaefendi’den Gündeme Dair Analizler

Paylaş:

İSRAİL’DEN İRAN’A BÜYÜK SALDIRI: Üst Düzey İsimler ve Nükleer Tesisler Hedef Alındı

İsrail, İran’ın üst düzey komutanlarına, nükleer tesislerine ve bazı şehirlerine saldırılar düzenledi. Bu saldırılarda Genelkurmay Başkanı dahil 20 önemli komutan ve 6 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. Alparslan Kuytul Hocaefendi, konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu:

“İsrail bu zulmü 78 yıldır yapmaktadır ve 78 yıldır bu şekilde olduğu halde Müslümanlar yapmaları gerekeni yapmamışlardır. Hamas’ın başlatmış olduğu 7 Ekim Operasyonu hakkıyla desteklenmemiştir. Ne Türkiye ne İran ne de diğer ülkeler görevlerini yapmamışlardır. Korkaklığımızı, sorumsuzluğumuzu hep İsrail’in dünya savaşı ya da bölgesel bir savaş çıkartmak istediğini söyleyerek örtbas ettik. İsrail geliyor, bunu görmek istemiyorsunuz. Savaşı göze almalısınız!

Savaşın başında İran Hamas’a destek verseydi, bugün İran da Hamas da çok daha iyi bir durumda olurdu. Yemen ilk başta alenen destek verseydi, gecikmeseydi bugün Yemen de çok iyi durumda olurdu, Hamas da. Lübnan Hizbullah’ı yapması gerekeni yapmamış, Türkiye zaten elini hiçbir şeye vurmamış, İran yapması gerekeni yapmamış ve İsrail azdıkça azmıştır. Bu örtbas etmeler İsrail’i iyice azgınlaştırmış, İsrail aleni bir şekilde Türkiye’nin yarısının da içinde olduğu büyük İsrail haritasını yayınlamıştır. Artık örtbas etmeyin, savaş ilan edin, bu işin başka çaresi yoktur. Rahatınızı bozmadan bu bela bitmez.

İran, Trump’ın ve İsrail’in birçok tehdidine, savaş geliyor mesajına rağmen tedbir almamıştır. İsrail çok sayıda adamı satın almış durumdadır; her yerde hain vardır. İran’ın yapması gereken evvela bu hainleri tespit edip hepsini idam etmektir. Başka çaresi yoktur. Lübnan Hizbullah’ı içinde temizlik yapmadıkça kuvvetli bir örgüt olamaz. İran bütün hainleri kurşuna dizmedikçe İsrail’le baş edemez. Bütün komutanların, bütün bilim adamlarının yerleri bellidir. İran’ın şimdi yapması gereken içindeki bütün hainleri temizlemektir. Sonra hiç korkmadan İsrail’e savaş ilan etmelidir. Türkiye bu savaşa katılmasa da gizli gizli İran’ı desteklemelidir; yoksa sıra Türkiye’ye gelecektir. Hamas’a destek verilseydi İsrail orada duracaktı. Orada durdurulmadı. Hamas yalnız bırakıldı ve İsrail şimdi ilerliyor. Önce Lübnan, sonra Suriye, şimdi İran, en son Türkiye...

Hiçbir önlem alınmamasının sonucunda iş bu noktaya gelmiştir. Artık yalnızca İran değil, Türkiye devletinin de aynı şekilde çok ciddi önlemler alması gerektiği kanaatindeyim. Şu anda olmasa bile, bugünden itibaren Türkiye bütün üst düzey komutanlarını ve önemli insanları korumaya almak zorundadır. Artık o rahat günler bitmeli, savaşa hazırlanılmalıdır. İsrail, Türkiye’ye doğru gelmektedir. Türkiye’nin idarecileri İran’la olan meseleleri şimdi bir kenara koymalıdırlar. Devletler arasında sorunlar olabilir, tarihte de olmuştur. Şimdi bunun sırası değildir! Şimdi Suriye, Lübnan, Türkiye, İran ve Yemen acilen ittifak yapmak zorundadır.

İsrail, İran’ın Genelkurmay Başkanını, ordu komutanını, başkentini vurdu, İsmail Heniyye’yi şehit ettiler. Bu bir savaş sebebidir. Savaş ilan etmek için daha neyi bekliyorlar? Ey İran yöneticileri! Ne atalarınıza ne de hocanız İmam Humeyni’ye benziyorsunuz! O diktatör Şah’ı devirdi, siz iki İsrail generalini indiremediniz! Bu yetersizlikle nizamınız da devrilecek. Amerika ve İsrail içeriden halk hareketleri başlatacak. Hâlâ ciddiyeti kavramadıysanız, sonunuz yakındır. Türkiye de gereken dersi almalıdır. İran’ın da Türkiye’nin de nükleer silahları olmalıdır; başka çare yoktur. Kimse savaşı istemez ama bazen savaş kaçınılmazdır. Karşı taraf sizin kararlılığınızı görmezse geri adım atmaz. Artık hiçbir adamlarını kaybetmemeli, suikastlara suikastla cevap verilmelidir. Devletseniz, devlet gibi davranın! Bir avuç İsrail’e karşı gerekeni yapın, başka türlü durduramayacaksınız.”

İRAN’DAN SONRA SIRA TÜRKİYE’DE!

Pakistan Savunma Bakanı’nın “İsrail; Yemen, İran ve Filistin’i hedef alıyor. İslam dünyası şimdi birleşmezse hepimiz aynı kaderle karşı karşıya kalacağız. Pakistan, İran’ın yanında; sessizlik artık bir seçenek değil” sözlerini değerlendiren Alparslan Kuytul Hocaefendi, Türkiye’ye yönelik eleştirilerini de dile getirdi:

“Pakistan, Yemen, Lübnan hatta Kuzey Kore bile açıkça safını belli etmesine rağmen, Türkiye sadece hamaset yapmaya devam etmektedir. İsrail’e bir sürü laf söylemekte; ama hâlâ ‘İran’ın yanındayız, her türlü desteği vereceğiz. İslam âlemi birleşsin, bir İslam ordusu kurulsun’ dememekte ve ticareti sürdürmektedir. Türkiye bu tavrını sürdürürse, bugün ya da yarın Allah’ın şefkat tokadını değil, azap tokadını yiyecektir. Çünkü Irak’ın Amerika tarafından işgal edilmesine, Libya’nın işgaline yardım etmiş, Suriye’nin bu hale gelmesine sebep olmuş ve Büyük Ortadoğu Projesinin adım adım gerçekleşmesine katkı sağlamıştır.

Irak, Libya ve Suriye’deki nizamlar çökertildi, İsrail’in güvenliği fazlasıyla sağlandı. İsrail artık İran’a saldıracak kadar kendini güçlü hissetti ve saldırdı. Türkiye’nin bu işteki günahı büyüktür. Ancak buna rağmen, Türkiye hâlâ Pakistan’ın dediğini bile diyememektedir.”

GÜÇTEN ANLAYAN BİR DÜŞMANLA KARŞI KARŞIYAYIZ!

Rusya’nın, İran’a hava savunma sistemi üretmesi için proje teklif ettiği ancak Tahran’ın fazla ilgi göstermediği, Pezeşkiyan’ın da Batı’yla ilişkiler kurmak için hamleler yapmasından dolayı Rusya’nın İran’a gerekli desteği vermediği ifade edildi. Alparslan Kuytul Hocaefendi, konuyla ilgili kendisine yöneltilen soruya şu şekilde cevap verdi:

“Eğer bu doğruysa İran büyük bir hata yapmış; şu anda da hatasının bedelini ödemektedir. Elinde yalnızca füze, üç beş tane de demode uçak vardır. Onların da şimdiki uçaklar karşısında dayanması mümkün değildir. Yiğitlikle olmaz, mesele teknoloji meselesidir. İran’ın bir an evvel ya Rusya’dan ya Çin’den ya Kuzey Kore’den hava savunma sistemini temin etmesi lazımdır.

İran, teknolojik zayıflığından ötürü ‘Büyük zayiatlar verdirirsem Amerika devreye girer’ diye düşünüyor olabilir. Bu, yanlış bir düşüncedir. Verebilecekleri bütün zararı vermeliler. Başka türlü Amerika İsrail’i durdurmaz. Amerika’nın İran’a saldırması da öyle kolay bir şey değildir. Daha önce Irak’a girdi, sonra gitmek zorunda kaldı. Afganistan’a da girdi. Vietnam’dan itibaren Amerika defalarca bunu denedi ve her seferinde pişman oldu, çok asker ve para kaybına uğradı. Korkmaya gerek yoktur.

İsrail’e büyük zararlar verilmedikçe ne İsrail kamuoyu ne de Amerika, İsrail hükümetine baskı yapacaktır. İsrail ancak güçten anlar. İran, elinde her ne varsa onu sonuna kadar kullanmalı; bir taraftan bol miktarda hava savunma sistemini almalı ve İsrail’in savaş uçaklarını rahatlıkla düşürebilmeli.

İran, İsrail’deki binaları yıkmakla intikamını almış olamaz. Bu sadece kamuoyunu rahatlatmak içindir. İsrail öyle yapmamakta, önemli tesisleri vurmakta, nokta atışları yapmaktadır. Etkili vuruşlar yapmaktadır. Etkili vuruşlara karşı etkili vuruşlar yapmadıkça İran ne İsrail’i durdurabilir ne de intikamını almış sayılır.

Şeytan, İranlı yöneticileri ‘Çok büyük zayiatlar verdirirsen, etkili vuruşlar yaparsan Amerika devreye girer’ diye kandırmak isteyecektir. Doğrusu şudur: Etkili vuruşlar yapmazsanız sizden korkmayacaklar. Amerika asıl o zaman müdahale edecektir. Sizin güçlü olduğunuzu gördüğünde girmek istemeyecektir. Güçlü olduğunuzu ve korkmadığınızı göstermelisiniz.

Hamaney bazen ‘Uzlaşmayacağız’ tarzında açıklamalar yapmaktadır. Buna devam etmeli, Trump’ın tehditlerine aldırmamalıdırlar. Cesur olup etkili vuruşlar yaparsa savaşın uzaması İran'ın lehinedir. Çünkü İran 90 milyonluk bir memlekettir ve petrol ülkesidir. Parası vardır. Savaş uzadıkça İsrail’in demir kubbesi delik deşik olacaktır. İsrail’in nefesi kısadır, uzun nefesli olamaz. Eğer İran uzun nefesli olursa biiznillah İsrail’i yener. Uzun nefesli olmak ve hava savunma sistemini derhal almak zorundadır.”