13 OCAK CUMA GÜNÜ YAŞANANLAR
Alparslan Kuytul Hocaefendi ve 12 kişi hakkında açılan ve 13 Ocak 2023 Cuma günü gerçekleşen duruşma için Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye destek olmak amacıyla yüzlerce Furkan Hareketi mensubu, saat 09:30’dan itibaren Adana Adliyesi önünde toplanmaya ve adalet bekleyişi gerçekleştirmeye başladı.
Furkan Hareketi mensupları mahkeme başladığı andan itibaren Twitter’da haksız tutukluluğa tepki göstermek ve mahkemeyi gündeme getirmek amacıyla “AlparslanHoca TahliyeEdilsin” ve “#AdanaAdliyesi” gibi etiketlerle gündem çalışması başlattı.
Mahkemede ilk olarak E.E savunmasını gerçekleştirdi. Ardından Alparslan Kuytul Hocaefendi savunmasına başladı. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin savunmasında değindiği önemli noktalar şu şekilde: “Benim hakkımda açılan her dosya siyasidir. Benimle hasım olan bir kişinin ifadesiyle tutuklandım. Bu adalet midir? Bugün mafyalar serbest, muhalifler ise hapiste. Ben de suç örgütü lideri olduğum için değil, muhalif olduğum için tutuklandım. Bizimle uğraşanlar, suç işlediğimiz için bizden rahatsız değiller. Tam tersi suç işlemediğimiz için bizden rahatsız oluyorlar. Bu ülkede cami baskını gerçekleşti. Bu diktatörlüğün geldiği noktadır. Camide itikafa girmeyi bir suçmuş gibi iddianameye koydular. Yargının bu kadar baskı altına alındığı bu dönemde onlarca beraat aldık. Çünkü tertemiziz ve alnımız ak. Aynı anda beş dosya açtılar. Bir yerden düğmeye basıldı. İslami faaliyetlerle ilgilenmemi engellemek için beni böyle mahkemelerle uğraştırıyorlar. 22 ay cezaevinde yattıktan sonra beraat ettim. Bu kadar süre cezaevinde tutulduktan sonra beraat alsam ne olur almasan ne olur. Lanet olsun böyle adalete! Lanet olsun böyle hukuka! 20 Mart sonrası savcının müzekkeresine emniyet 10 aydır cevap vermiyor. Artık bu ülkede emniyet, savcıyı dahi adam yerine koymamaktadır. 20 Mart sonrası Soylu ise “Devlet gereğini yapacaktır” demişti. Bir buçuk ay sonra tutuklandım. Savcılık aleyhimize olacak şekilde dosyadaki boşlukları dolduruyor. Bu iddianame bir balondur. Bugün bu balonu patlatacağız!”
Saat 12:30’da mahkemeye ara verildi. Furkan Hareketi mensupları adalet bekleyişine devam ederken alandan bilgi aktarmak amacıyla canlı yayın yapıldı. Duruşma arasında Semra Kuytul Hocahanım mahkeme hakkında şöyle açıklama yaptı: “Alparslan Hocam çok net bir savunma gerçekleştiriyor. Geç de olsa adaletin yerini bulmasını umuyoruz. Tahliye çıkmazsa da bizim yüzümüz aktır.”
Görülen mahkemede savunmaların tamamlanmaması sebebiyle ara verilerek devamının 19-20 Ocak günleri görülmesine karar verildi. Furkan Hareketi mensupları daha sonra basın açıklaması gerçekleştirerek adliyenin önünden ayrıldılar.
19 OCAK 2023 PERŞEMBE GÜNÜ YAŞANANLAR
19 Ocak günü gerçekleşen duruşma için Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye destek olmak amacıyla yüzlerce Furkan Hareketi mensubu, saat 09:30’dan itibaren bir kez daha Adana Adliyesi önünde toplanmaya ve adalet bekleyişi gerçekleştirmeye başladı. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleşen davanın ikinci oturumu saat 10:00’da başladı ve Alparslan Kuytul Hocaefendi yarım kalan savunmasına devam etti.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin savunmasında değindiği önemli noktalar şu şekilde: “Son 15 günde cezaevinde bana dünyanın birçok yerinden toplam 400 mektup geldi. Hangi suç örgütü liderine bu kadar mektup gelir? Hangi suç örgütü lideri bu kadar sevilir? Bizim alnımızın aklığı, onların kâbusu oldu. Suç örgütleri açığa çıkmak istemezler. Furkan Vakfı ise Türkiye'de faaliyetlerini en şeffaf ve en açık şekilde yazan sivil toplum kuruluşlarından biridir. Yaptığı bütün faaliyetleri internette ve sosyal medyada paylaşır. İnsanlara bunu duyurur. Savcı iddianamede ‘Bunlar Türkiye'de Furkan Cemaati ve Furkan Gönüllüleri olarak tanınıyor’ demiştir. Hangi suç örgütü Türkiye'de cemaat ya da gönüllü olarak bilinir? Yandaşsanız haklarınızı kullanabilirsiniz. Yandaş değilseniz bu ülke size cehennem! Ben yasaya itiraz etmiyorum. Ben savcıya itiraz ediyorum. Ben savcıyı yasaya uymaya davet ediyorum. Ben polisi yasaya uymaya davet ediyorum. Polis adım atana gaz sıkıyor, cop vuruyor. Savcılık tüm Furkan Gönüllülerini potansiyel suçlu gibi göstermeye çalışmaktadır. Bazı güçler Furkan Gönüllülerini bitirmeyi kafalarına koymuştur. Fakat Allah'ın bitirmediğini kimse bitiremez. Bunu bir türlü anlamadılar.”
Saat 18.30 itibariyle Alparslan Kuytul Hocaefendi savunmasını tamamladı ve mahkemenin devamının 20 Ocak Cuma günü görüleceğine karar verildi.
Semra Kuytul Hocahanım, vefa bekleyişini sürdüren kalabalığa şu şekilde açıklama yaptı: “Bu vefa örneğini gösteren tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun. Şu gönül birliğinin neyden kaynaklandığını böyle manevi değerlere sahip olmayan insanlar anlayamayacaktır. Her şeyi maddeyle, parayla ölçen insanlara kendimizi anlatmaya çalışmak gerçekten çok büyük bir sıkıntıymış ve zorluymuş bunu mahkemede daha iyi görebildiğimizi düşünüyorum. Mahkeme önündeki bekleyişi bile bir suç örgütüne bağlayabilmek ancak böyle manevi bir değerden hayatında hiç nasiplenmemiş olmayı gerektirir. Hocam çok güzel bir şekilde savunmasını verdi elhamdülillah. Bundan sonrası Allah kerim. Allah hepinizden razı olsun, varlığınız hocama güç katıyor, onun yüreğini güçlendiriyor.”
Furkan Hareketi mensupları daha sonra basın açıklaması gerçekleştirdi ve ardından adliyenin önünden ayrıldılar.
20 OCAK 2023 CUMA GÜNÜ YAŞANANLAR
20 Ocak 2023 Cuma günü devam eden duruşma için Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye destek olmak amacıyla yüzlerce Furkan Hareketi mensubu, saat 09:30’dan itibaren bir kez daha Adana Adliyesi önünde toplanmaya ve adalet bekleyişi gerçekleştirmeye başladı.
Mahkemede savunması alınmayan sanıkların savunmaları alınmaya başlandı. Sonrasında saat 12:30’da mahkemeye ara verildi. Bu esnada canlı yayında Semra Kuytul Hocahanım şu açıklamalarda bulundu: “Burada kaç gündür bekliyorsunuz, Allah razı olsun. Rabbim bu vefa örneğini daim kılsın. Tüm Ümmet-i Muhammed’e bu şuura ulaşmayı nasip etsin. Ben mahkemeyi hayretle takip ediyorum. 16 aydır tutuklu olan insanların kendilerini hâkime anlatmaya çalışmaları dehşet bir durum. Özellikle Haydar Bey’den bahsetmek istiyorum. Haydar Bey: ‘Ben 16 aydır tutukluyum. Polislerin beni aradıklarını duyduktan sonra neden beni arıyorlar diye 3 karakol gezdim. Suçlu olsaydım ben kendim 3 karakol gezer miydim? Sonra aileme telefon numarası bırakmışlar, o telefon numarasını aradım. Emniyetten birisi çıktı ve ‘Sen falanca karakola git, oradan seni alırız’ dedi. Benim 8 çocuğum var. Biri ben hapisteyken doğdu. Eşim çok sıkıntılı bir hamilelik geçiriyordu. Bir çocuğum üniversiteyi kazandı. Nasıl yerleştiğini dahi bilmiyorum. Bir kızım beyin ameliyatı geçirdi. Doktorlar ‘Babası gelip görsün, çıkamayabilir’ dediler. Buna rağmen izin verilmedi. Diğer kızım başka bir ameliyat geçirdi. Bunların hiçbirinde yanlarında yoktum’ diye uzun uzun anlattı. Erol Bey diyor ki: ‘Ben buraya geldiğimden beri adi suçlularla beraber yatıyorum. Bir tanesi tam anlamıyla suç örgütü lideriydi. 12 ay sonra tahliye oldu. Onun haram parası bana geçmesin diye nasıl mücadele verdiğimi bir ben biliyorum bir Allah biliyor. Haram kazancı olanların aldıklarından yememek için kaç kişiyle tartıştım.’ İşin en dehşet boyutları bunlar. Böyle tertemiz insanlara yapılan bu zulüm onların anlatımıyla bizim bile idrakimizi açtı.”
Öğleden sonra devam eden mahkemede sanıklar ve tanıklar dinlenerek avukatların savunmaları alındı. Ardından mahkeme sonucu şu şekilde açıklandı: Alparslan Kuytul Hocaefendi ve 4 Furkan Hareketi mensubu Erol Ardıç, Yusuf Tapan, Haydar Akoraler ve Rıdvan Taş’ın tutukluluklarının devamına karar verildi. Diğer 5 Furkan Hareketi mensubu Erdal Ergül, Rıdvan Biçen, Emrah Taş, Ufuk Bülez ve Abdullah Akdağ tahliye edildi.
Kararın ardından avukatlar tarafından açıklama yapıldı. Av. Yusuf Işık’ın açıklamaları şu şekilde: “Buradan çok net bir şekilde şunu söyleyebilirim ki savcı 3 günlük yürüttüğümüz süreci göz ardı ederek genel geçer ifadelerle tutuklu bulunan 10 Furkan Gönüllüsünün tutukluluğuna gerekçesiz bir şekilde devam talebi istedi. Biz her kararın gerekçeli olması gerektiğini savunmalarımızda söyledik. Savcı Bey nasıl orada oturup mesaim bitse de evime gitsem diye bekliyorsa tutuklu bulunan Furkan Gönüllülerinin evlatları da aylardır babalarını aynı şekilde evlerinde hasretle bekliyorlar. Her şey en ayrıntılı şekilde ortaya koyulmasına, müştekinin beyanları tek tek çürütülmesine rağmen verilen tutukluluğa devam kararı bir hukuk garabetidir. Biz mahkemede de ifade ettiğimiz üzere hiç kimseden merhamet talep etmedik. Biz adalet yerini bulsun istedik ama bugün bir kez daha adaletin katledildiğini gördük. Duruşma 30-31 Mart’a ertelendi umudumuz inşallah bir an önce bu hukuk garabetinin son bulup insanların mağduriyetinin giderilmesidir.”
Ardından Av. Bilal İpek şu açıklamaları yaptı: “Biz baştan beri bu dosyanın siyasi olduğunu söylüyoruz. Bunu en başta müvekkillerimiz Yusuf Tapan ve Haydar Akoraler’e yaptıkları işkenceyle ortaya koydular. 8 ay sonra Alparslan Kuytul Hoca’nın tutuklanması bu dosyanın siyasi olduğunu net bir şekilde ispat etmişti. Mahkeme sadece 5 kişiyi tahliye etti. Alparslan Hoca ve diğer 4 Furkan Gönüllüsünün tahliyesini kabul etmedi. Bu da hukuk skandalı olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır. Biz bu kararı kınıyoruz. İnşallah 30-31 Mart’taki duruşmada hepsinin tahliye olacağını buradan öngördüğümüzü söylüyoruz.”
Av. Osman Avcıl şunları söyledi: “Duruşmayı iki gün takip ettim. Babasının mirasını bile reddeden, yıllarca yastığa baş koymuş eşini bile şikâyet edip içeriye attırmaya çalışan, devleti milyonlarca lira zarara uğratan, her girdiği ticari ve insani ilişkilerde problem çıkaran bir insanın beyanıyla Alparslan Hoca’nın ve 9 kişinin tutuklu olmasını tamamen hukuki bir garabet olarak görüyorum ancak yine de 5 tutuklunun tahliye edilmesini olumlu görüyorum inşallah 31 Mart’ta diğer tutukluların da tahliye edileceği kanaati yüksektir.”
Avukatların açıklamalarının ardından Semra Kuytul Hocahanım da şu açıklamalarda bulundu: “Şu anda tahliye olan kardeşlerimizden Abdullah Akdağ, Emrah Taş, Ufuk Bülez, Erdal Ergül, Rıdvan Biçen kardeşlerimize, ailelerine geçmiş olsun diyorum. Tutukluluğu devam etmek suretiyle bu kutsal davanın şerefini taşımaya devam eden başta Alparslan Kuytul Hocama ondan sonra onun çok kıymetli talebelerinden Erol Ardıç, Yusuf Tapan, Haydar Akoraler, Rıdvan Taş kardeşlerimize de bu davanın şerefini taşımaya devam ettikleri için bu onurlu davada ailelerine ve onlar adına hepimize başımız dik ve onurlu bir şekilde yola devam edeceğimizi hatırlatmak istiyorum.
Alparslan Hocamın ve diğer 4 kardeşimizin tahliye olmaması bizi şu anda hüzünlendirse de ben hiçbir Furkan Gönüllüsünün bugün buradan hezimet duygusu ile ayrılmasını istemiyorum çünkü bugün şu mahkemede bize kurulan kumpas dosyası çöktü ve suç örgütü balonu patladı. Aslında bakarsanız 2018’e kökleri dayanan hatta içinde cinayet teşebbüsleri olan böyle büyük kumpaslar zincirinin mahkemede çöküşüne şahitlik ettik. 5 kardeşimizin tahliye olmuş olması aylardır uğraşıp da iftiraları birbirine eklemek suretiyle bitirmeye çalıştıkları şu cemaatin asla bir suç örgütü olmadığının aksine tertemiz bir cemaat olduğunun çok net ispatıdır. Asıl hezimeti bugün onlar yaşıyorlar.
Bu badirelerinin hepsinden hep beraber geçeceğiz. Bir sonraki mahkemeden hem Alparslan Hocam hem diğer tutuklu 4 kardeşimizin de tahliyesi kararı ile ayrılacağız. Bu davada orada kalmak şu anda Allah’ın seçtiği 4 kişi için büyük bir şereftir. O yüzden onların ailelerinin başı dik, gönlü ferah olsun. En büyük sevabı ve en büyük şerefi onlar kazanmış oluyorlar. Çocukları çocuklarımızdır, aileleri ailemizdir. Onlara sahip çıkmaya devam edeceğiz ve bu yolda hep beraber bir bütün halinde kardeşçe mücadele etmeye devam edeceğiz. Zulüm bitene dek bu kumpas dosyasının tamamı çökene dek artık onların bizimle uğraşmaktan vazgeçeceği gün gelene dek hep beraber mücadele edeceğiz inşallah.”
Furkan Hareketi mensupları daha sonra kamuoyuna yönelik bir basın açıklaması gerçekleştirdi ve ardından adliyenin önünden ayrıldılar.