Çin işgalindeki Doğu Türkistan... Gazze kadar Müslüman, Mısır kadar kardeş, Filistin kadar tutsak, Srebrenitsa kadar katledilmiş, en az Irak ve Suriye kadar mazlum, yıllardır Arakan’dan daha da yalnız...
- Doğu Türkistan; Orta Asya’nın orta bölümünde yer alan büyük Türkistan’ın doğu kesimidir. 1949 yılından bu yana Çin Halk Cumhuriyeti’nin siyasi ve iktisadi kontrolü altındadır. Yüz ölçümü İran kadar olan Doğu Türkistan; petrol, altın, gümüş, platin, kömür, doğal gaz, volfram, uranyum gibi stratejik ham maddeler ve sayısız yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip olduğu halde halkın %80’i açlık sınırındadır.
- 1949’da işgal edildiğinde, Doğu Türkistan’ın nüfusu %90 Uygur Türk’ü iken bu oran %45’e düşmüştür. Tıpkı İsrail’in Filistin’de yaptığı gibi, Çin devleti sponsorluğunda yürütülen kitlesel yerleşim ve Çinli nüfus politikaları sonucu, 1953’te %6 olan Çinli nüfus oranı bugün %40 olmuştur.
- 1964 ve 1996 arasında Çin, resmi rakamlarla 45 nükleer test uygulayarak, Doğu Türkistan’ın pek çok bölgesini radyasyona boğmuş, yüzyıllarca sürecek bir ekolojik ve genetik vahşete mahkûm etmiştir.
- 1952’de çoğu din adamlarından oluşan 120.000 kişi idam edilmiştir.
- Bugün; 18 yaşından küçüklerin, devlet memurlarının, işçilerin, emeklilerin, kadınların, öğrencilerin camilere girmesi yasaklanmış ve yetişkinlerin de gruplar halinde ibadet etmeleri, vaaz verilmesi, uzun dua ve Kur’an’ı Kerim’den bazı ayetlerin okunmasına da kısıtlamalar getirilmiştir. Yasaklara uymayanlar ise sorgusuz sualsiz en ağır şekilde cezalandırılmaktadırlar.
- 1949-1979 yılları arasında Doğu Türkistan’da 29.000 cami yok edilmiş, 54.000 din görevlisi ağır çalışma kamplarına gönderilmiş ve yalnız Urumçi’de 370.000 Kur’an-ı Kerim yakılmıştır.
- 2014 yılında Ramazan Bayramı’nın birinci günü tesettürlü kadınlara yapılan saldırı sonucu çıkan karışıklığı bahane eden Çin ordusu Yarkent’te yaptığı operasyonda 3.000 kişiyi katletti. Durumu dünyaya duyurmaya çalışan ve sesi Türkiye’de bile duyulmayan sürgün aktivistler, olaylardan sonra isyanla suçlanan 27 kişiyi de idam cezasından kurtaramadı.
- Müslümanların oruç tutmaları ve teravih namazı kılmaları yasak! Müslümanların oruç tutmadığından emin olmak için sahur vaktinde evlerini denetliyor, gündüzleri bedava yemek fişleri dağıtıyor.
- Eğitim alanında da baskı büyük! Üniversitelerde eğitim Çincedir ve okullarda din dersi programlarının esası ateizm üzerine. Uygur okullarında ise sıra bile bulunmamaktadır.
- Eğitim alanında da baskı büyük! Üniversitelerde eğitim Çincedir ve okullarda din dersi programlarının esası ateizm üzerine. Uygur okullarında ise sıra bile bulunmamaktadır.
- Tesettürlü kadınların resmi dairelere girmesi, taksi ve otobüslere bile binmesi yasak. Erkeklerin, sakal ve bıyık bırakması yasak!
- İletişim sınırlı ve polis denetiminde yapılabiliyor. Çok az köyde telefon var ve bu hatların hepsi dinleniyor. Bir kişi sadece boş bir şüphe üzerine yıllar boyunca tutuklu kalabiliyor.
- Müslüman nüfusun sayısının artmasını engellemek için; kadınlara zorla kürtaj yapılmakta, birden fazla çocuğa sahip olanların çocukları ellerinden alınmaktadır.
- Kamplarda bulunan tutuklular; odun keserek, taş kırıp taşıyarak ve tarım işlerinde çalışarak en az 10 saat çalışmaları gerekiyor. Eğer vaktinde uyumaz veya uyanmazlarsa, bağırarak konuşurlarsa, güler veya ağlarlarsa, abdest almak için gizlice su alırlarsa, yapmaları gereken işleri bitirmezlerse, gardiyanlara cevap verirlerse ağır bir şekilde cezalandırılıyorlar. Başa vurarak dövme, vücudun çeşitli yerlerine elektrik verme, havada uçak pozisyonunda asılı tutma, direğe asma, tavana asıp dövme ise en sık verilen cezalar arasında. Pek çok mahkûmun dişleri kırılmış, kısmi duyma kaybına uğramış, kolları kırılmış ve enfeksiyon kapmış durumda. Kampta doktor bulunmuyor ve hasta olan mahkûmlar çalıştırılmaya devam ediyor…
- Doğu Türkistan’ın her caddesi vur emri almış, elleri tetikte gezen Çin askerleriyle dolu!
- Doğu Türkistan’da Çin işgalinden bu yana 60 milyon Müslüman Türk hayatını kaybetmiştir. Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı katliamlarda ölenlerin sayısı, Bosna, Filistin, Çeçenistan, Irak, Afganistan ve Suriye’de öldürülenlerin toplamından daha yüksektir.
“Ey Rabbimiz! Bizi inkâr edenlerin zulmüne uğratma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz şüphesiz Sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin”