Kıssa

Bir Âlimin Atının Ayağından Sıçrayan Çamur Bizim İçin Bir Ziynettir

Paylaş:

Hak-batıl mücadelesinin öncüleri olan âlimlerimiz, davanın çilesini belli bir müddet zindanlarda geçirmek mecburiyetinde kalmıştır. Yaşadığımız çağda, âlimlerimiz hakkı konuştuğu için baş tacı yapılacağı halde, insanlar tarafından çeşitli iftiralara maruz bırakılmakta, hatta zindanlara terk edilmektedir… Bu kıssamızda, bir padişahın ilme ve âlime verdiği öneme en yalın haliyle şahit olacaksınız…

                         Yavuz Sultan Selim’in, bir sefer dönüşü, yanında çok kıymet verdiği hocası ve aynı zamanda Anadolu Kazaskeri Kemal Paşazâde vardır. Yavuz Sultan Selim ve hocası Kemal Paşazâde, hem yol almakta hem de ilmi sohbetlerde bulunmaktadırlar. Bu sırada çamurlu bir sahadan geçilirken, Kemal Paşazâde’nin atının ayağından sıçrayan çamur, Yavuz Sultan Selim’in kaftanını kirletir. Bu hâdise karşısında büyük âlim Kemal Paşazade’nin mahcubiyeti yüzüne yansımıştır.

                         Koca sultan, ilme ve âlime verdiği ehemmiyetin bir ifadesi olarak şunları söyler: “Kederlenmeyiniz. Sizin gibi bir âlimin atının ayağından sıçrayan çamur bizim için bir ziynettir.” Ve kaftanını çıkarıp hizmetkârına uzatırken: “Vasiyetimdir, öldüğüm zaman bu kaftanı sandukamın üzerine koysunlar” diye emir buyurur.

                         Hakikaten Yavuz Sultan Selim vefat ettiğinde vasiyeti yerine getirilmiş ve bu kaftan sandukasının üzerini süslemiştir.