Dinlerarası diyalog ve medeniyetler ittifakı gibi isimlerle başlayan ifsad projeleri her alana yayılmaya başladı. Üç dinin ibadethanesinin bulunduğu ‘Dinler Bahçesi’, ‘Hoşgörü Merkezi’ adı altında yapılan ifsad faaliyetine bir yenisi daha eklendi. Üç din felsefesini halka kabullendirmek amacıyla hareket edilen bu projelere şimdi de ‘kültür ve moda’ kılıfı uyduruldu. Çeşitli kitap, dizi ve sinema filmleriyle sistematik olarak yürütülen ifsad faaliyetlerine ne yazık ki kimse ses çıkarmıyor.
Bu tür ifsad projelerine destek vermekten çekinmeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı şimdi de 10 Ocak’ta düzenlenen dinler defilesine tam destek verdi. Üçlü din projesi defilesini ‘modern tesettür’ modasını çıkaran Muammer Ketenci tasarladı. Muammer Ketenci, defilede Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudilerin kullandıkları renklerin ön plana çıkacağını söyledi. Defile bu kadarla da yetinmeyip dinlerarası diyaloğun temel felsefesi olan semavi din mensuplarını da bir araya toplamayı hedefliyor.
İfsad projeleri geçtiğimiz yıllarda ise okullarda yapılmıştı. Dinler, insanlar ve kültürler arasındaki barış, kardeşlik ve hoşgörüyü vurgulamak, inanç hoşgörüsünü yansıtmak amacıyla geliştirilen proje kapsamında birçok okulda, “Birlikte Yaşama ve Kardeşlik” konulu seminerler verilmişti. Seminerlere papazlarda katılmıştı. Bu çalışmalarda inancımızda ve örflerimizde yer almayan Hristiyan adetlerine hem meşruiyet kazandırılıyor hem de teşvik ediliyor.
İRAN’LA İMZALAR ATILDI
Çeşitli temaslar için İran’a giden Başbakan Erdoğan, İran’la çeşitli ticari ve işbirliği anlaşması yapıldığını açıkladı. İranlı yetkililerin samimiyetine dikkat çeken Erdoğan, “Kendimizi ikinci evimizde hissediyoruz. Gösterilen ev sahipliğine özellikle teşekkür ediyorum” dedi.
28 ŞUBAT KOMUTANINDAN TANK İTİRAFI
28 Şubat Davası duruşmasında daha önce sanıkların ‘Planlı rutin geçişti’ diye savundukları Sincan’da tankların yürütülmesinin rutin değil, gözdağı amaçlı olduğu ilk kez itiraf edildi. 28 Şubat sanığı dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı emekli Korgeneral İzzettin İyigün, tankların Kara Kuvvetleri Komutanı’nın talimatıyla yürütüldüğünü itiraf etti. Tankların planlanandan önce yürütülmesi için gece yarısı emri verenin dönemin Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Doğu Aktulga olduğunu söyledi.
BATI’NIN UTANÇ TABLOSU
2014’te Suriye’den kaçan insanların sayısının azalmayacağını tahmin eden BM, Batı ülkelerine daha çok Suriyeliye ev sahipliği yapmaları için seslendi. Ancak yeniden yerleştirme ve insanî kabul gibi programlardan yararlanacak Suriyeli mülteciler için hedeflenen sayı yalnızca 30 bin. Hatta bazı AB ülkelerinden Avusturalya 500, Belçika 75, Danimarka 140, İsviçre 150, İspanya 130 gibi komik rakamlardan bahsediliyor.
Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır’da 2,5 milyona yakın kayıtlı Suriyeli sığınmacı mevcut.
2011 yılının Mart ayından beri, 2 milyonun üzerinde Suriyeli ülkesinden kaçtı. Sadece 2013’te 1,7 milyonu aşkın Suriyelinin çevre ülkelere kaçtığı tahmin ediliyor. Ancak bu süreçte Batı’nın kabul ettiği Suriyeli mülteci sayısı sadece 55 bin.
Uluslararası Af Örgütü, Aralık ayında Suriye’nin çevresindeki Lübnan, Ürdün, Irak, Mısır ve Türkiye’nin toplam Suriyeli mültecilerin yüzde 97’sini kabul ettiğini açıkladı. Lübnan’da 869 bin, Ürdün’de 600 bin, Türkiye’de 582 bin, Irak’ta 213 bin ve Mısır’da 132 binden fazla olmak üzere, bölgede 2,3 milyon kayıtlı Suriyeli sığınmacı bulunuyor. Ortadoğu’daki kayıtsız sığınmacıların sayısı da hesaba katılırsa gerçek rakamlar daha da artıyor.
Açıklamada Yunanistan ve Bulgaristan’ın mültecileri Avrupa’ya sokmamak için insan haklarını ihlâl ettikleri belirtildi.
Uluslararası Af Örgütü, Körfez Arap Ülkelerinin mülteci programlarına katılmamasına da dikkat çekti.
ESED REJİMİ EN AZ 50 BİN SURİYELİYİ
İŞKENCE İLE ÖLDÜRDÜ!
Anadolu Ajansı, Suriye’de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğraflara ulaştı.
Suriye ordusunda 13 yıl askeri polis olarak görev yapan ve iç savaş boyunca askeri hastanelere ölü olarak getirilen kişilerin fotoğraflarını çekmekle görevlendirilen bir kişi, çektiği fotoğrafları muhaliflere sızdırdı. Anadolu haber ajansına ulaşan bu fotoğrafların gerçek olup olmadığı İngiltere’de bir laboratuarda incelendi. İncelenen materyallerin tümünün müdahale edilmeyen gerçek fotoğraflar olduğu tespit edildi. Öldürülen mahkûmların aylarca aç bırakılarak ve çeşitli işkencelere tabi tutularak öldürüldüğü doğrulandı.
Suriye’de 11 bin mahkûma ait olduğu belirtilen 55 bin fotoğraf karesi ile deşifre olan vahşet bu kadarıyla sınırlı değil. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Suriye’deki tutuklulara ulaşmak için birçok kez girişimde bulunduklarını ancak isteklerinin geri çevrildiğini ifade ediyor.
Diğer taraftan Suriyeli aktivistler kayıtlara geçmemiş 50 bin kadar mahkûmun da diğerleriyle aynı akıbeti paylaştığını vurguluyor.
Rusya Başbakanı Medvedev ise Suriye’deki “savaş suçu belgeleri” için “Evet bunlar suç delili ve bu deliller yasal süreçle ispat edilmeli. Yasal süreç gerçekleşmeden Esed suçludur diyemeyiz” dedi. CNN muhabirinin “bu fotoğraflar kanıtlanırsa Esed’i kınayacak mısınız?” sorusunu yanıtlayan Medvedev, bu hükümlerin yasal süreç sonunda verilebileceğini söyledi. Ayrıca Rusya Devlet Başkanı, ABD’li Dışişleri Bakanlığı yetkililerine şartlar ne olursa olsun Beşar Esed’i destekleyeceğini söyledi. Rus Interfax Ajansı’na konuşan Esed ise “İktidarı bırakmayacağım, konu tartışmaya açık değildir.” dedi.
ABD’nin, Esed’in siyasi işbirliğine yanaşmaması durumunda baskıyı artırmak ve hesapları değiştirmek durumunda olacaklarını açıklaması ise artık inandırıcılığını tamamen kaybetmiş durumda. Bu tür açıklamalar Esed’e zaman kazandırmak ve Müslümanları oyalamaktan başka bir şeye yaramıyor.
SUUDİ ARABİSTAN’DAN MISIR REJİMİ’NE 4 MİLYAR DOLAR
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud el-Faysal, Mısır yönetimine tam destek verdiklerini vurgulayarak: “Suudi Arabistan Yönetimi Mısır’ın arkasındadır ve arkasında durmaya da devam edecektir. Bizim kaderimiz de amacımız da birdir” dedi.
İHVAN: “YARGIYA GÜVENMEKLE HATA ETTİK”
Müslüman Kardeşler Teşkilatı’ndan gelen açıklamada; “Biz Ocak devrimcileri arasında birlikten kopmalar, özünü inkâr, karşılıklı çekişme ve düşmanlıklar başladığında düştüğümüz bu hatalardan, iç ve dış mihraklar faydalandı. 25 Ocak devriminde hayatını kaybedenler için talep ettiğimiz kısasta yargının adaletine ve konseye güvenmekle hata ettik” denildi. Bildiride ayrıca, “Koltuk uğruna ülkeyi ateşe vermek ve halkını öldürmek için hazırlanan birinin olabileceği aklımıza gelmezdi” ifadelerine yer verildi.
Mısır’da, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) yöneticilerinden 46 kişinin daha mal varlığına el konulması yönünde karar alındı. Komite daha önce 702 İhvan yöneticisinin mal varlığına el konulması yönünde karar almıştı.
Mısır’da, 25 Ocak Devrimi’nin 3. yıl dönümünde düzenlenen gösterilere güvenlik güçleri gerçek mermi ve pompalı tüfekle müdahale etti ve ölenlerin sayısı 50’ye yükseldi. Ayrıca Mısır’da çifte vatandaşlığı olan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) üyelerinin vatandaşlıktan çıkarılması için dava açıldı. Dava devam ediyor.
IRAK HAPİSHANELERİNDE ABD’DEN KALAN MİRAS: TECAVÜZ
ABD’nin Irak’ı işgaliyle başlayan işkence ve tecavüz skandalları Maliki hükümeti tarafından da Sünnilere yönelik devam ediyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporu, ülkede binlerce kadının yasadışı ve keyfi olarak gözaltına alındığını, tecavüz ve işkenceye maruz kaldığını ortaya çıkardı. ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) raporunda Irak hükümeti insan hakkı ihlaliyle suçlandı. Raporda 4 bin 200 kadınla ilgili bilgilere yer verildi. Rapora göre kadınlara sorgu esnasında elektroşokla işkence yapılıyor, dayak atılıyor, tecavüz ediliyor. Kadınlar kimi zaman, aile üyelerinin önünde tecavüze uğruyor.
İçişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamada ülkenin bu tür ihlallere karşı savaştığını hatırlatılarak, “Kadınlara bu şekilde kötü muamelede bulunanların tespit edilmesi için çalışma yapılıyor” denildi.
Irak’ta 2013 Bilançosu: 7 Bİ n 818 Ölü, 17 Bin 981 Yaralı
Birleşmiş Milletler’in (BM) Irak’taki Yardım Misyonu (UNAMI) tarafından yapılan açıklamada, 2013 yılının özellikle Aralık ayında şiddet olaylarında büyük artış görüldüğü, sadece bu ayda 661’i sivil 759 kişinin hayatını kaybettiği, bin 201’i sivil, bin 345 kişinin yaralandığı ifade edildi.
BANGLADEŞ’TE 14 İDAM KARARI DAHA...
Bangladeş’te aralarında 70 yaşındaki Cemaat-i İslami Lideri Matiurrahman Nizami’nni de olduğu 14 kişi silah kaçakçılığı suçlamasıyla idama mahkûm edildi. Matiurrahman Nizami ve beraberindekiler, 10 yıl önce Bangladeş’te bir limanda yakalanan ve Assam Özgürlük Cephesi’ne gönderileceği iddia edilen 10 TIR silah sebebiyle yargılanıyordu.
Cemaat-i İslami ise örgütlerinin hiçbir zaman şiddete ve silahlı eylemlere bulaşmadığını belirterek iddialara karşı çıkıyor.
TAZİYE: İSLAM ÂLİMİ ABDÜLKERİM ZEYDAN VEFAT ETTİ!
İslam dünyasının önemli fıkıh âlimlerinden Dr. Abdülkerim Zeydan, uzun süredir yaşadığı Yemen’in Sanaa şehrinde 97 yaşında Hakk’ın Rahmeti’ne kavuştu.
Abdülkerim Zeydan 1921 yılında Bağdat’ta dünyaya gelmişti. İlköğretimini ve Üniversite eğitimini Bağdat’ta tamamlayan Zeydan, Kahire Üniversitesi’nde İslam Hukukunda master yapmıştı.
Zeydan, Mısır ve Iraklı âlimlerden ders almış, Din ve İslam Hukuku Fakülteleri’nde dekanlık görevlerinde bulunmuştu.
İslam Hukuku alanındaki müstesna isimlerinden sayılan Zeydan’ın onlarca makale ve kitabı bulunuyor. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz.
‘BEYRUT KASABI’ ARİEL ŞARON ÖLDÜ!
4 Ocak 2006’da geçirdiği beyin kanamasının ardından komaya giren İsrail’in 11. Başbakanı Ariel Şaron 12 Ocak 2014’te 85 yaşında öldü. Binlerce Müslüman’ın katliamından sorumlu olan Şaron şimdi Allah’a hesap verecek! 8 yıl komada kalan Şaron’a Allah kolay ölüm nasip etmedi.
İngilizce yayın yapan Today’s Zaman ise Beyrut’ta Sabra ve Şatilla adındaki Filistin mülteci kamplarını basarak çocuklar dâhil binlerce kişinin katledilmesine neden olan ve Müslümanlara karşı acımasızlığı ile nam salmış bir ismi ‘Trailblazer’ yani ‘öncü, çığır açan’ ifadelerini kullanarak haber yaptı. Bu şekilde yansıtılması sosyal medyada tepkilere neden olunca Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Twitter hesabından yaptığı açıklamalarda Ariel Şaron için kullanılan o ifadenin editöryel bir hata (!) olduğunu ve fark edilince düzeltildiğini açıkladı
RUSYA KUR’AN-I KERİM MEALİ YASAĞINI KALDIRDI.
Elmar Kuliyev tarafından Rusça’ya çevrilen Kur’an-ı Kerim meali 17 Eylül 2013 tarihinde yasaklanmıştı. Kur’an-ı Kerim mealine getirilen yasak, Müslümanların yoğun baskısı sonucu kaldırıldı. Yasağın kaldırılması sırasında önemli görev üstlenen Avukat Murad Musayev, kararın diğer İslami yayınlar üzerindeki yasağın kaldırılması için emsal teşkil edeceğini söyledi.
İNGİLTERE’DE İSLAM KARŞITI SUÇLARDA PATLAMA
Independent Gazetesi 2013’ün ikinci yarısında Müslümanlara yönelik saldırılarda 10 kat artış görüldüğünü bildirdi. Emniyet merkezleri tarafından açıklanan raporda, Müslüman karşıtı suçlar ve olayların sayısı Mayıs ayında 104, Haziran’da 108, Nisan ayından bu yana ise 840 vaka ile ilgilendiklerini açıkladı. Bir önceki yıl aynı dönemde bu sayı 582 olarak açıklanmıştı. İngiltere’deki camilerin yarısının İslamofobik saldırılara maruz kaldığı, 700 kadar cami ve İslam merkezinin kundaklandığı ya da tahrip edildiği de verilen bilgiler arasında...
İSRAİL’DEN 1400 YASAK YERLEŞİM
İsrail hükümeti, işgal altındaki Filistin toprakları Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 1400 yeni Yahudi yerleşim birimi inşa edeceğini açıkladı. İsrail Bayındırlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre bunlardan 801’i Batı Şeria’da, kalan 600’ü de müstakbel Filistin devletinin başkenti olan Doğu Kudüs’te inşa edilecek.
Bakanlık, daha önce planlanan 582 yerleşim birimi için de yeniden ihale açtı. Böylelikle barış müzakerelerinin yaklaşık 3 yıl aradan sonra yeniden başladığı Temmuz 2013’ten bu yana açıklanan yerleşim birimi sayısı 5 bin 349 oldu. İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya’dan İsrail’in yerleşim politikalarına gelen eleştiriler üzerine açıklama yapan İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Filistinlileri tek taraflı desteklemelerinin “kabul edilemez” olduğunu belirterek bu devletlerde görev yapan büyükelçilerini geri çağırdı.
ABD’DE UYUŞTURUCU KUYRUĞU
Amerika Birleşik Devletleri’nde bir ilk yaşandı. Colorado eyaleti, keyfi tüketim için uyuşturucu maddesi marihuana satışının serbest olduğu ilk eyalet oldu. Yasağın kaldırılması üzerine satılan mekânların önünde uzun kuyruklar oluştu.
