Kardeşim! Sen parmaklıklar ardında da olsan özgürsün
Kardeşim! Sen prangalara vurulsan da özgürsün
Sen Allah’a bağlandığın zaman
Sana kölelerin tuzağı ne zarar verebilir ki
Kardeşim! Karanlığın ordularını kökten sileceksin
Ve bununla yeryüzünde yeni bir fecr doğacak
Sen ruhunu bu fecrin doğuşuna teslim et
O zaman fecrin bizi uzaktan karşıladığını göreceksin
Kardeşim! Muhakkak ki ellerinden kanlar akmıştır
Ve zillete mahkûm olmaktan yüz çevirmiştir
Muhakkak ki bir gün o şehadet âşıkları
Ebediyet kanı ile cennete yükselecektir
Kardeşim! Sana ne oluyor ki savaştan bıkmışsın
Omuzundan silahını atmışsın
Söyle bana kim fedakârlık edecek
Ve yaraları kim saracak?
Ve yeniden sancağımızı kim dalgalandıracak?
Kesinlikle kardeşim ben savaştan yılacak değilim
Şayet ölürsem şehidim
Sen de övülmüş bir zaferle devam edersin
Muhakkak ki ben emin bir şekilde
Yıldızların Rabbi olan Allah’a giden yol üzerindeyim
İster beni affedin, ister beni cezalandırın
Muhakkak ki ben verilen ahde eminim
Kardeşim! Yürü tereddüt etmeden, arkana bakma
Senin yolun kanla boyanmıştır
Oraya buraya aldırış etme!
Allah’tan başkasına boyun eğme!
Kardeşim benim üzerime ağlarsan
Benim kabrimi o içten damlalarla ıslatırsan
Ufalanmış kemiklerden kendine meşale oluştur
Ve ışığıyla yaklaşan zafere doğru ilerle
Kardeşim biz ölürsek sevdiklerimize kavuşacağız
Rabbimizin bahçeleri bizim için hazırlanmıştır
Muhakkak ki o cennetin kuşları etrafımızda kanat çırpacaktır
Ebedi diyar bizim için ne kadar hoştur…
Ya dünyayı kuşatacak zafer
Ya da Allah’a sunulacak şehadet!