Kardeşim sen hürsün parmaklıklar ardında!
Kardeşim hürsün sen prangalara vurulsan da
Gönülden sımsıkı bağlandığında Allah’a
Hiçbir kulun hilesi zarar veremez sana!
25 Ocak 2011… Mazlum ümmetin çığlıkları bu kez Mısır’dan yükseldi… Müslümanlara kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyen, Batılı ülkelerin; “Demokrasi ve Özgürlük(!)” rüzgârlarının estirdiği Arap Baharı Mısır’a da uğradı. Mısır, Ortadoğu Coğrafyası için yeni bir dönem başladı. Komşusu Tunus halkının kısa zamanda diktatörünü devirmesi örneğinden güç alan Mısırlılar “yozlaşmış rejime” karşı eylem çağrısında bulunuyordu... İşte sahte bahar ve sonrasında Mısır’da yaşananlar:
• Mısır’ın, yaklaşık 30 yıldır iktidarda olan 82 yaşındaki Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, 25 Ocak 2011’de ayaklanmanın başlamasından kısa bir süre sonra tutuklandı ve yargılanmaya başlandı.
• 25 Ocak tarihinden Hüsnü Mübarek’in istifa etmesine kadar geçen sürede 800’den fazla kişi hayatını kaybetti.
• Ordunun yönetime el koymasının ardından gidilen 24 Haziran 2012 seçimlerinde Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi sandıktan oyların % 51’ini alarak iktidara geldi. Ancak 1 yıl sonra Mursi yönetimine yönelik tepkiler sokağa taştı, ordu bir kez daha devreye girdi ve Mursi’ye muhaliflerle uzlaşması için 48 saat süre verdi. Geri adım atmayan Mursi, verilen sürenin dolmasının ardından 3 Temmuz 2013’te askeri müdahaleyle devrildi. 3 Haziran 2014’te ise darbeci Abdulfettah Sisi, ülkenin %96,9’unun oyunu alarak Cumhurbaşkanı oldu.
• Seçilmiş Cumhurbaşkanı’na yapılan askeri darbeye karşı milyonlarca kişi Rabia ve Nahda Meydanlarında toplanarak protesto ettiler. Güvenlik güçleri, 14 Ağustos 2013 günü sabah erken saatlerde zırhlı araç ve buldozerlerle Rabia Meydanı’na girerek 48 gündür eylemlerini barışçıl şekilde sürdüren darbe karşıtlarına müdahale etti. Gerçek mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanılan müdahalede keskin nişancılar, sabah namazını kılan göstericilerin üzerine ateş açtı. Rabia ve Nahda meydanlarının boşaltılması sırasında 632 kişi hayatını kaybetti. Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ise ülke genelindeki müdahalelerde ölü sayısının 2.600, yaralı sayısının 7.000 olduğunu açıkladı. Bu olay “Rabia Katliamı” olarak tarihe geçti. Adalet Partisi Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-Biltaci’nin 17 yaşındaki kızı Esma el Biltaci de keskin nişancılar tarafından vurularak şehit edildi.
• Rabia Katliamı’nda hayatını kaybeden 310 kişinin cenazesi İman Camisi’ne getirildi. Mısır güvenlik güçleri, camiyi basarak cenazelere el koydu.
• Rabia ve Nahda meydanlarının boşaltılmasının ardından başlayan tutuklamalar nedeniyle ülkedeki hapishaneler yetersiz kaldı. Mısır yönetimi 9 hapishane daha inşa etti.
• Rabia işareti, yaşanan bu acı süreçte darbe karşıtlarının özgürlük sembolü haline geldi.
• Yapılan darbe sonucunda Ceza Mahkemesi Mart 2014’te bir kalemde 529 sanık hakkında idam kararı verdi. Ayrıca Mısır’da Ceza Mahkemelerinin toplam “1.794 sanık hakkında idam kararı verdiği” kaydedildi, bunlardan 728’si onaylandı, 7 idam kararı infaz edildi.
• Mısır’da yapılan darbede, Uluslararası R4bia Platformu’nun açıkladığı bilgiye göre toplam; 3.533 kişi öldü, 20.559 kişi yaralandı ve 2.144 kişi tutuklandı.
“Onlar bizi Vetir’de namaz kılarken buldular
Kimimizi rükûda, kimimizi secdede vurdular
Onlar hem güçsüzdü hem az sayıca
Allah’ın kullarını çağır da gelsinler yardıma
Köpüklü deniz dalgalarını andıran ordularla...”
