Gördüğüm kadarıyla Türkiye derin devleti Türkiye’deki Demokrasiyi ve özgürlüğü fazla bulmaktadır ve Türkiye’nin Ortadoğu ülkesi olmasını istemektedir. Suriye, Irak, Ürdün, Mısır vb. nasılsa Türkiye’yi de o hale getirmeyi düşünenler var ve bunlar ‘paralel ve PKK’ bahaneleriyle aslında daha diktatör bir sistem kurma gayreti içerisindedirler. Çünkü artık başka bir çare görmemektedirler ve her şeyin kendi kontrollerinden çıkabileceğinden korkmaktadırlar. Görünen o ki daha da diktatörleşmek gerektiğine karar verdiler.
Cumhurbaşkanı şimdi de “Terör ve teröristin tanımını değiştirmeliyiz, yeniden yazmalıyız” diyor. Bildiğiniz gibi akademisyenler bir yazı kaleme aldılar, görüşlerini söylediler, bu görüşlere katılmayabiliriz. Ancak bu insanlar terörist değil, bunlar bilim adamı. Sonuçta bu insanlar “bu yaptığınız doğru değil, tanklarla şehirlere giriyorsunuz, tanklarla terörle mücadele edilemez, tanklar savaşta kullanılır, bundan dolayı da birçok masum insan ölmektedir, buna hakkınız yoktur, sizin suçunuza ortak olmayacağız” diyorlar. Bu görüşe katılırsınız veya katılmazsınız. Bu insanlar, tek taraflı yazmış, diğer tarafın yanlışlarını, zulümlerini söylememiş de olabilirler. Onlara karşı siz de görüşünüzü söylersiniz. Eğer siz buna bile tahammül gösteremeyecekseniz ve insanlar “suçunuza ortak olmayacağız, yaptığınızı tasvip etmiyoruz” bile diyemeyeceklerse; o zaman fikir özgürlüğü denilen şey nedir söyler misiniz?
Cumhurbaşkanı ne dediyse Başbakan da aynısını söyledi, herhalde yakında böyle bir kanun çıkaracaklar. Birisi kalkıp da mesela ‘bu yaptığınızı doğru görmüyorum, bu mücadele böyle olmaz’ derse ‘bu tarz bir mücadelenin yanlış olduğunu söyleyerek terörle mücadelemize engel oluyorsun, demek ki sen teröristleri ve silahlı terör örgütünü destekliyorsun o halde sen de onlardansın’ diyecekler. Bu nasıl bir mantık?
Bu kanun çıkarsa benim şu konuşmam da herhalde terör örgütünü desteklemekten suç olacaktır. İstiyorlar ki yaptıkları tartışılmasın. Yaptıklarınızı ben yanlış bulamaz mıyım? Hocalar susuyor, bu susan hocalar ve AKP çatısı altına giren cemaatler yakında görecekler. Hepsini bu ve benzeri maddelerle mahkûm edecekler. Onlar susmaya devam etsinler. ‘Aman hükümete zarar vermeyelim, aman CHP’yi sevindirmeyelim’ demeye devam etsinler. Yakında bu kanunlar onlara da tatbik edilecek.
Her hükümetin bir sonu var. Yakında çatlamalar başlayacak, hükümet düşecek ya da bir gün seçimi kaybedecek... Hükümet değişecek ama kanunlar ve sistem kalacak, o sistemi başka hükümetler ya da başka güçler uygulayacaklar. Bu kanunları AKP döneminde çıkartıyorlar. Yarınlarda Müslümanlar, cemaatler kendi partileri bu kanunları çıkardığı için seslerini çıkartamayacaklar, konuşamayacaklar. Onlar sanıyorlar ki bu kanunlar sadece sosyalistler, HDP’liler, PKK’lılar ve Paralelciler için. Göreceksiniz bu kanunlar bütün cemaatlere de tatbik edilecek. Savcının ve hâkimin vicdanına kalmış, konuşmanızı isterse terör örgütüne destek olarak yorumlayabilir.
Türkiye nereye gidiyor? Sessiz sedasız diktatör bir sisteme doğru götürülüyoruz. Her bombadan sonra bir kanun çıkarılıyor, tanımlar değişiyor. Diktatörlük isteyenler ya patlayan bombalardan istifade ediyor ya da kendileri patlatıyor. Türkiye iyiye gitmiyor.
*http://www.tvfurkan.com/ankarada-gerceklesen-patlamayi-ve-patlamadan-sonra-cumhurbaskaninin-terorun-tanimi-degismeli-aciklamasini-nasil-degerlendiriyorsunuz_1a684468f.html