Hedef

Neden İbadetleri Artırmalıyız?

Paylaş:

Furkan Nesli olarak yıl boyunca okurlarımıza “İbadetleri Artırma” hedefine dair bilgilendirmeler yapıp tavsiyelerde bulunacağız. Konuya giriş yapmadan önce “Neden İbadetleri Artırmalıyız?” sorusu üzerinde duralım:

  1. İnsan, Allah Azze ve Celle’ye İbadet Etmek İçin Yaratılmıştır

Allah Azze ve Celle: “Ben, cinleri ve insanları sadece Bana ibadet etsinler diye yarattım”1 buyuruyor. Buna binaen namaz, oruç, zekât, hac ve cihad gibi birtakım ibadetleri farz kılmıştır. Bazı ibadetler ise farz değil vacip veya sünnettir. Bunların dışında da ibadetler mevcuttur. İnsan, hayatı boyunca attığı her adımı Allah’a ibadet maksadıyla atmalıdır. Bunun en güzel örneği elbette Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’dir.

  1. İmana Ulaşmak İbadetle Mümkündür

İman, soyut olsa da buna ulaşabilmek somut yollarla mümkündür. İbadet olmadan yalnızca teoriyle hakiki imana ulaşılamaz. Bugün insanlar bu eksikliği ne kadar hissetseler de hayatlarında ibadetin az olduğu görülür. Hâlbuki ibadetin imana doğrudan doğruya etkisi vardır.

  1. İmanın Muhafazası ve Artırılması İbadetle Mümkündür

İmana ulaşmak nasıl ki amelle mümkünse imanı muhafaza etmek ve imanı artırmak da amelle mümkündür. İman, tohum gibidir. Sulanması gerekir. Tohum nasıl ki sulandıkça büyürse iman da amel yapıldıkça artar. Dolayısıyla imanın artması için amel gerekir. Amelsiz bir şekilde imanın artması düşünülemez.

  1. Allah ve Rasulü İbadet Yönü Güçlü Bir Müslüman Modelinin Oluşmasını İster

İslam, Müslümanların omuzlarına ağır bir vazife yüklemiştir. Bundan dolayı her bir müntesibinin inancının tam olmasını, maneviyatının yüksek olmasını, kabiliyetlerini güçlendirmek için iradesinin kuvvetli olmasını ister. Allah ve Rasulü, bu vasıfta bir Müslüman meydana getirebilmek için ibadete ağırlık vermiştir. Dolayısıyla ibadete önem vermek bu yönden de önemlidir.

  1. Manevi Hastalıklardan Kurtulmak İbadetle Mümkündür

İbadetleri artırmak kalbi hastalıklara karşı ilaç tesiri yapar. Nasıl ki bir hastalığı tedavi etmek için ilaç kullanılıyorsa kalbi hastalıkları tedavi etmek için de ibadet gereklidir. İnsan yaratılış gayesini yani Allah’a ibadeti yerine getirebilmek için hem nefsiyle hem şeytanla hem de çevresiyle mücadele eder. İnsanın bu mücadeleyi ömür boyu sürdürebilmesi için kalbin güçlü olması gereklidir. Bu da ibadetleri düzenli hale getirmekle ve çokça ibadet yapmaya alışmakla mümkündür.

  1. Allah’a Yakınlaşmak İbadetle Mümkündür

Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bir kutsi hadiste Allah Azze ve Celle’nin şöyle buyurduğunu bildirir: “Kim Benim bir veli kuluma (dostuma) düşmanlık ederse, Ben de ona harp ilan ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle Bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle de Bana yaklaşmaya devam eder, ta ki Ben onu severim. (Sevince de) artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse muhakkak ona (istediğini) veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korur ve kollarım...”2 Hadiste geçen noktaya ulaşabilmek nafile ibadetler yapmakla, ibadetleri artırmakla mümkündür. Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: “Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede çok dua etmeye bakın”3 buyuruyor.

  1. Allah’ı Sevmek ve Allah’ın Sevgisini Kazanmak İbadetle Mümkündür

İnsan yalnızca Allah sevgisine ulaşmayı gaye edinmemeli aynı zamanda Allah’ın sevgisini kazanmayı da gaye edinmelidir. Kur’an-ı Kerim: “De ki: ‘Eğer siz Allah'ı seviyorsanız Bana uyun; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir”4 buyuruyor. Allah’ı seven bir Müslüman Hz. Peygamber’e uyduğu takdirde Allah da onu sevecektir. Peygamberimiz’in hayatı ibadet eksenli olduğundan dolayı O’nu örnek alan bir Müslümanın hayatı da ibadet eksenli olmalıdır.

  1. Takva Sahibi Olmak İbadetle Mümkündür

Kur’an-ı Kerim: “Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o (cennet), muttakiler (takva sahipleri) için hazırlanmıştır”5 buyuruyor. Dolayısıyla takva sahibi olmak Müslümanlar için hedef olmalıdır. Bu hedefe ulaşmak da ibadetle mümkündür.

  1. İslami Hareketin Kitleselleşmesi İbadetle Mümkündür

İslami hareketler insanlara bir an evvel İslam’ı ulaştırmakla görevlidirler çünkü insanların ömrü sona ermektedir. İnsanlar ölmeden tebliğ onlara ulaşmalıdır. Bu görevi yerine getirebilmek içinse kitleselleşmek gereklidir. Kitlesel bir hareketin ise ibadet yönü güçlü olmalıdır. Eğer bir hareketin ibadet yönü zayıfsa zorluklar karşısında mücadele edemez. Ayrıca insanlar ibadet yönü zayıf hareketleri samimi bulmayabilirler ve bundan dolayı harekete katılım az olur. Burada şunu belirtmek gerekir ki İslami hareketler kitleselleşmeyi hedeflemelidir fakat bu durum nefsi olmamalı Allah’ın dinine hizmet niyeti taşımalı, yapılan işler ihlasla yapılmalıdır.

  1. Kalbin Yumuşaması ve Safîleşmesi İbadetle Mümkündür

Yumuşak kalp yumuşak toprak gibidir. Nasıl ki yumuşak toprak tohumu bitirir ürün elde etmeyi sağlarsa yumuşak kalp de iman hakikatlerinin anlaşılmasını sağlar. Sert ve katı toprak ise tohumu kabul etmez, suyu da tutmaz. Dolayısıyla o katı topraktan ürün çıkmaz. Bundan dolayı ürünün çıkması için toprağın yumuşaması gereklidir. Kalbin iman hakikatlerini anlaması için de yumuşaması lazımdır. Bu da ibadetle mümkündür. Böyle insanların Allah Azze ve Celle ile diyaloğu daha sağlam olmaktadır.

İbadet yapmanın nedenleri konusuna daha çok sebep bulunabilir. Ancak en önemlilerini sizlere aktarmış olduk. Gelecek sayımızda ibadetleri artırmak için neler yapılacağına dair tavsiyelerde bulunacağız.

  1. Zariyat, 56
  2. Buhari, Rikâk, 38
  3. Müslim, Ebu Davud
  4. Al-i İmran, 31
  5. Al-i İmran, 133