Teknoloji

Sosyal Medya Yasağı

Paylaş:

Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde “Sosyal medya düzene sokulmalı” dedi ve bu konuda bir yasal düzenleme yapılacağını açıkladı. Bu çıkışa Cumhurbaşkanı’nın kızı Esra Albayrak’ın doğum haberine sosyal medyada yapılan bazı terbiyesiz paylaşımlar gerekçe olarak gösterildi. Ancak Cumhurbaşkanı’nın YouTube’da gençlerle yaptığı söyleşinin binlerce “dislike” alması, yani beğenilmemesi bardağı taşıran son damlaydı. Peki, bunlar bardağı taşırmıştı ama bardağı dolduran neydi? Ana akım medyada neredeyse hükümete muhalif hiçbir konunun konuşulmadığı aşikâr. Ancak sosyal medyada böylesine bir kontrol söz konusu değil. Yapılacak sosyal medya düzenlemesiyle insanların sosyal medya kullanımları sınırlandırılmaya çalışılacak. Peki, teknik olarak bu mümkün mü? Yani sosyal medya düzenlenebilir mi?

Aslına bakarsanız şu anda zaten sosyal medya üzerinde bir baskı mevcut… Birçok kişi içeriğinde bir hakaret ya da bariz suç unsuru bulunmadığı halde attıkları bir tweet nedeniyle ifadeye çağrılabiliyor, hatta karga tulumba göz altına alınabiliyor. Türkiye’de her yıl 60.000 kişi Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılanıyor. Bu gibi örnekler zaten insanların otosansür uygulamasına neden oluyor. Yani birçok kişi “Silivri soğuktur şimdi” diyerek gerçek fikirlerini paylaşmak istemiyor. Bu sansürü bir aşama ileri götürmek için çoğunlukla yurtdışı merkezli sosyal medya şirketlerinin denetim altına alınması gerekiyor. Bunun nasıl olacağı henüz netleşmiş değil ancak uygulanabilecek birkaç yöntem var. Gelin bunları birlikte inceleyelim.

Çin Modeli

Çin, Sanal Çin Seddi (Great Firewall) adı verilen bir yöntemle ülkedeki tüm internet kullanımını sıkı bir denetime tabi tutuyor. Google, Facebook, Twitter, Wikipedia gibi site ve uygulamalara erişim yasaklanıyor. Çin, bu uygulamalardan hoşuna gitmeyen içerikleri çıkarmasını istiyor, istediğini yapmayan uygulamaları engelliyor. Cumhurbaşkanı’nın “Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz bunları parlamentomuza getirip bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını istiyoruz” sözü aslında Çin modeline karşılık geliyor. Türkiye’de geçmişte, Youtube, Twitter, Wikipedia belli sürelerle yasaklanmıştı. Ancak sosyal medyanın tümünü kontrol altına almadığınız sürece birkaç platformu yasaklamak çok bir işe yaramıyor. Çünkü insanlar alternatif platformlara kayıyor. Bu nedenle bahsedilen hedefe ulaşmak için Çin’de olduğu gibi topyekûn bir yasaklama gerekiyor. Fakat bu durum hem yurtiçinde hem de yurtdışında çok tepki toplayacağı için daha farklı bir model üzerine çalışılması daha olası görünüyor.

Finansal Model

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un sonradan yaptığı açıklamalardan sosyal medya şirketlerinin Türkiye’de vergi yükümlülüklerini yerine getirmiyor olduğu savı üzerinden bir denetim mekanizmasının kurulmasının planlandığı anlaşılıyor. Böylece aslında biz sosyal medyayı yasaklamıyoruz, vergisini vermeyen firmalara sınırlandırma getiriyoruz algısı oluşturulmak isteniyor. Eğer 1 milyondan fazla ziyaretçisi olan bir web sayfası iseniz Türkiye’de temsilcilik açmanız ve Türkiye’den kazandığınız paradan vergi vermeniz gerekiyor. Ayrıca Türkiye’de faaliyet gösteren bir kuruluş olarak bu ülkenin kanunlarına uygun davranmanız gerekiyor. Mesela suç olduğu değerlendirilen bir içeriğin zamanında kaldırılmaması durumunda ilgili kuruluş milyonlarca lira para cezasıyla karşı karşıya kalabilir.

Veri Koruma Modeli

Uygulanabilecek diğer bir yöntem, Türkiye’deki kullanıcılara ait verilerin Türkiye’de tutulmasının zorunlu kılınması. Normal şartlar altında sizin attığınız bir tweet, sunucu olarak adlandırılan bir bilgisayarın diskinde saklanıyor. Çoğunlukla bu sunucular ilgili firmanın bulunduğu ülkelerde yani ABD veya Avrupa ülkelerinde bulunuyor. Veri koruma modelinde, Türkiye görünüşte haklı bir gerekçeyle ortaya çıkıyor. Benim vatandaşımın verisini benim ülkemde tutacaksın. Bu durumda ilgili sosyal medya platformunun Türkiye’de şirket açması, burada sunucu kiralaması gerekiyor. Teknik olarak çok zahmetli ve maliyetli olan bu işlemi birçok sosyal medya firması yapmak istemiyor. Ayrıca Türkiye’de bulunan verilere bir mahkeme kararıyla el konulmayacağının da bir garantisi yok. Bu durumda ilgili firma gerekli yükümlülükleri yerine getiremediği için Türkiye’de hizmet veremiyor.

Yaptırım Ne?

Yukarıdaki modellerden hangisi seçilirse seçilsin, bu modele uygun davranmayan kuruluşa çeşitli yaptırımlar uygulanabilir. İlk akla gelen erişimin engellenmesi seçeneği. Ancak bu durum algı açısından olumsuz sonuçlar doğuracağından diğer seçenekler değerlendirilebilir. Para cezası vermek veya erişimi yavaşlatmak gibi... Bu durumda Türkiye sosyal medyayı yasaklamamış sadece yükümlülüklerini yerine getirmeyen kuruluşlara erişimi yavaşlatmış olacaktır. Kullanıcılar da çok yavaş çalışan web sitelerini kullanmaktan vazgeçecektir.

Yasaklar Pratikte Nasıl İşler?

Sosyal medyaya tam manasıyla yasak uygulanması imkânsız... Her zaman çeşitli erişim yöntemleri olacaktır. Ancak toplumun büyük çoğunluğu zahmetli olan yöntemlerle uğraşmak yerine hükümetin denetimindeki alternatifleri kullanmayı seçecektir. Bu da yasakların amacına ulaşmasını sağlayacaktır. Bu gibi yasakların en önemli etkisi otosansür olacaktır. İnsanlar bir şey paylaşsam da doğru düzgün kimseye ulaşmıyor, üstelik başım da belaya giriyor diyerek kendi kendine sansür uygulayacaktır. Bu da çok sesliliği engelleyecek ve baskıcı bir ortam oluşturacaktır.

İnsanların ana akım medyanın kontrol altında tutulmasına ya da internette hali hazırda uygulanan yasaklara pek de ses çıkarmadığını düşünürsek yasakların uygulanması durumunda muhtemelen çok ciddi bir tepki gelmeyecektir. Örneğin geçen yıl ağustos ayında yürürlüğe giren yönetmelikle Netflix, BluTV, Puhutv gibi dijital medya yayın platformları RTÜK denetimine tabi hale geldi. Bu tür video yayıncıları RTÜK’ten lisans alması gerekiyor. Bu konu birkaç hafta konuşuldu sonrasında unutuldu. Wikipedia Türkiye’de 3 yıla yakın kapalı kaldı, kayda değer bir tepki gelmedi. Sonuç olarak yasakların önündeki en büyük engel maalesef yine yurtdışından gelecek tepkiler olacak gibi görünüyor.