Gündem

Tetikçi Yandaş Medyanın Darp Edilen Furkan Gönüllüleri Hakkındaki Yalanları

Paylaş:

 

Son günlerde yandaş, namı diğer tetikçi- iftiracı medyanın, Furkan gönüllerinin Ramazan ayı ve namaz için verdiği mücadeleyi çarpıtarak nasıl servis ettiğini, başta Alparslan Kuytul Hocaefendi olmak üzere Furkan Gönüllerini halkımızın nazarında nasıl itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını duymakta /okumaktayız.

Münafıklığın her türlü alametini sergileyen sözüm ona haber kanallarının ve paralı trollerin iddialarına göre Furkan Gönüllüleri, Camide sıfır mesafeli namaz kılmaya çalışmış, polis izin vermeyince polise saldırmış, corona virüs sebebiyle oluşan hassasiyeti fırsata çevirerek alınan sağlık tedbirlerini hiçe saymış ve provokasyon peşinde koşarak halkı galeyana getirmeye çalışmış ve buna benzer birçok yalan haber servis ederek Furkan Gönüllülerini halkın gözünde itibarsızlaştırmaya çalışmışlardır. Ancak iddialar gerçeklikten uzak, içi boş sansasyonel haberlerden öteye geçememiştir.

Alparslan Kuytul Hocaefendi, henüz AVM’ler kapanmadan ve birçok sosyal ortamda hayat devam ederken Cuma namazının yasaklanmasına tepki gösterdi. “Tedbirlerle Cuma kılınmalı, Cuma namazı farz bir namazdır” dedi. Hatta nasıl tedbirler alınacağı ile ilgili önerilerini tek tek sıraladı. Ancak ne diyanetten ne de cemaatlerden bu konuda herhangi bir açıklama yapılmadı.

Ardından Ramazan Bayramı’nda sokağa çıkma yasağı ilan edilince atmış olduğu “Bayram kültürünü bitirmeye çalışanlara inat, Cuma günü akrabalarımla ve arkadaşlarımla bayramlaşacağım” mesajı troll hesapların saldırısına uğradı.

21 Mayıs gecesi 11 kişinin açık alanda maskelerini takarak aralarında 1 metre mesafeyle teravih namazı kılmak istemesi üzerine emniyet güçlerinin acımasızca müdahalesi ise zulmün son noktası oldu.

Alparslan Kuytul Hocaefendi, açık alanda namaz kılmak isteyen Furkan Gönüllülerine acımasızca müdahalede bulunulması üzerine açıklamada bulundu. “Kardeşlerimiz emniyette bulunduğu müddetçe buradan ayrılmayacağım” dedi.

Polis baskısı ve ablukası altında bulunan Furkan Gönüllüleri, bir kez daha provoke olmadan haklarını savunmaya devam etti. Saatler süren bekleyişe rağmen en ufak bir taşkınlık yapmayan Furkan Gönüllüleri, kardeşlerinin serbest bırakılmasının ardından sessizce dağıldı.

Hakikatte manevi değerlerimizin bitirilmeye çalışıldığını gören ve bu ruhu ayakta tutmaya çalışan Alparslan Kuytul Hocaefendi’yi, sanki virüse kafa tutan yahut da sırf muhalefet olsun diye konuşan bir hoca konumuna getirmeye çalıştılar. Bunun için de bir taraftan paralı trollerle sosyal medya üzerinden saldırılar gerçekleştirirken bir taraftan da gazeteler ve televizyonlarla yalan yanlış haberler servis etmeye başladılar.

Amaç itibarsızlaştırmak ve ortamda kargaşa yaratarak o gece 11 arkadaşımıza yapılan hukuksuz polis şiddetini ve onlara sahip çıkmak isteyen Furkan Gönüllülerine yapılan hukuksuz muamelenin üzerini örtmekti… Ama bundan daha da kötüsü; virüs bahanesiyle İslami değerlerimizden biraz daha taviz verdirtme sürecinin üzerinin örtülmesi ve Furkan Gönüllüleri vesilesiyle halkın uyanmasının engellenmesiydi!

Aslında o gece yaşanılanlar Furkan Gönüllerinin provokasyonu değil aksine İslam düşmanlarının fırsata çevirerek faydalanmaya çalıştıkları bir kriz ortamıydı. Şimdi vicdan sahibi herkese soruyoruz; pandemi ile mücadelede normalleşme aşamasına geçildiği, çarşı Pazar ve toplu taşıma araçlarının insan kaynadığı, AVM’lerin bile açık olduğu ülkemizde, açık havada, arada birer metre mesafe ile namaz kılmak isteyenler kimi, neden bu denli rahatsız etmiştir?

İşte Münafıklığın her türlü alametini sergileyen sözüm ona haber kanallarının çarpıtma haberleri;

·         AVM’ler gibi birçok kalabalık mekânın açık olduğu şu günlerde “Virüs var, Kâbe bile kapandı, namaz provokasyonu yaptılar” diyerek Polis şiddetini ört bas etmeye çalıştı.

·         Camide namaz kılmaya çalıştılar, polis izin vermeyince polise saldırdılar.

·         1,5 metre mesafe ile kılınan namaz görüntülerin olmasına rağmen “sıfır mesafeli namaz kıldılar” başlığını kullandı.

·         “Camide Kaçak Teravih Namazı” başlığını kullandılar.

·         Alparslan Kuytul Hocaefendi namaz provokasyonu yapmak için halkı sokağa dökerek taşkınlık yaptılar ve kamu düzenini bozdular.

·         Coronavirüs tedbirlerini reddeden bir grup Adana’da provokasyon yaptı. Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, Ramazan Bayramı’nda ilan edilen sokağa çıkma yasağına tepki göstererek; “tedbirin İslam’a ve Müslümanlara ihanet olduğu” iddiasını ortaya atmıştı.

·         Provokatif mesaj sonrası yandaşları, kapatılan Merkez Camii’nde toplandı. Teravih namazı kılmak istedi. Polis izin vermeyince sokak ortasında namaz kıldı.

Asıl tartışılması/konuşulması gereken polisin hukuksuz müdahalesi ve şiddet yanlısı birtakım güçlerin bu şiddetin üstünü nasıl kapatmaya çalıştıkları olmalıdır. Ne yazık ki her geçen gün artan polis şiddeti ve hatta işkencesi de diyebileceğimiz görüntüler sosyal medya platformlarından da fazlasıyla göze çarpmaktadır. Eğer ortada gerçekten bir suç varsa yapılması gereken, hukuk dairesi çerçevesinde idari para cezasına çarptırılarak ifadesini almak, hatta gerekirse hakkında dava açmak iken, polisin kafa göz yararak insanların vücutlarında morluklar, kırıklar oluşturması asla kabul edilemez.

Kolluk kuvvetlerinin siyasi güçlerin sopası haline dönüştürülmesi, hukuk devleti anlayışına ters düşmekle birlikte her gün ekranlardan ‘ifade özgürlüğü ve insan hakları’ naraları atanların da maskelerini bir bir suya düşürmüştür. Bir takım derin güçler iftira saldırısı ve yalan rüzgârı estirmeye başladıklarında bilinmelidir ki Furkan Gönüllüleri oyunlarını bozmuş, bu durum sebebi ile içlerine, onları kavuran bir ateş düşmüş, çok fena canları yanmıştır! Bu bilinç ve farkındalıkla diyoruz ki;

Bugüne kadar Müslümanlar üzerinde oynanan oyunları erkenden fark ederek engellemeye çalışan Furkan Gönüllüleri, baskı, engelleme, iftiralara boyun eğmediği gibi bundan sonra da boyun eğmeyerek mücadele etmeye devam edecektir. *

*https://furkanvakfi.org/tetikci-yandas-medyanin-darbedilen-furkan-gonulluleri-hakkindaki-yalanlari-ve-gercekte-yasananlar.html