Kıymetli okurlarımız;
‘Türkiye Nereye Gidiyor?’ başlığı altında ülkemizdeki önü alınamaz suçları ve İslamsızlığın bizi içine çektiği vahim durumu vicdanlarınıza sunmaya devam ediyoruz. Ülkemiz hemen hemen her suç alanında olduğu gibi, uyuşturucu kullanımı hususunda da son yıllarda neredeyse rekor kırıyor... Her yıl madde bağımlısı sayısındaki yükselen ivme bir yerlerde hata yapıldığının açık bir göstergesi. Uyuşturucu kullanımındaki anormal yükselişi ve insanlarımızın yanlış yönetim tarzları sebebiyle dipsiz bataklıklarda yok olduğu gerçeğini yazıyoruz.
Birleşmiş Milletler 2016 raporuna göre dünya genelinde uyuşturucu bağımlılarının sayısı 29 milyona ulaştı. Rapora göre 29 milyon kişi arasından, yüzde 14’ü HIV’li olmak üzere, yaklaşık 12 milyon kişi damar içi uyuşturucu kullanıyor. 6 milyon kişi de Hepatit C virüsü taşıyor. Madde kullanan her 6 kişiden ancak 1’i tedavi oluyor.
Dünya çapında en yaygın kullanılan uyuşturucu olma özelliğini sürdüren esrarın kullanıcı sayısı 183 milyon olarak tahmin ediliyor. Türkiye’de en çok kullanılan uyuşturucu maddeler arasında, % 42,9 ile esrar ve bonzai yer alıyor. Esrar yakalamalarında son 5 yılda %140 oranında ciddi bir artış görülüyor.1
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın hazırladığı 2015 Uluslararası Narkotik Kontrol Stratejik Raporu’na göre, Türkiye’de bonzai ve diğer sentetik uyuşturucuların tüketimi geçen yıllara oranla % 200 arttı.2 Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre 2013’te dünyada 15-64 yaş arası 246 milyon insan yani her 20 kişiden 1’i uyuşturucu kullanmaktaydı. 187 bin kişi de uyuşturucuya bağlı nedenlerle öldü. Ülkemizde 2011’de yapılan 15-64 yaş arası madde kullanım araştırmasına göre 1 milyon 350 bin kişi uyuşturucu kullanıyor. 15-45 yaş grubunda çok sayıda kişiyi uyuşturucu kullanımı nedeniyle kaybediyoruz.3
Araştırmalar ülkemizde son yıllarda 10-11 yaşlarında alkol ve uyuşturucu madde kullanmaya başlayan çocuklar olduğunu gösteriyor. Türkiye’de uyuşturucu tedavisi gören en küçük bağımlının yaşının 13, en büyük bağımlının yaşının ise 65 olduğu, hastalardan % 0,24’ünün 15 yaşın altında olduğu bildirildi.
Genel olarak ülkemizin durumunu incelediğimizde;
• Uyuşturucu maddeyi ilk kez kullanma yaşı ortalaması 13-14
• Türkiye’de 15-64 yaş grubu nüfusta herhangi bir yasa dışı bağımlılık yapıcı maddenin en az bir kere denenme oranı % 2,7
• Genç yetişkinlerde herhangi bir uyuşturucunun yaşam boyu kullanım oranı % 3
• Ülkemizde uyuşturucudan ölen en genç bağımlının yaşı ise 13!
• Öğrencilerin % 26,7’si bir tütün ürününün, % 19,4’ü ise alkollü içeceklerin bağımlısı
• Ülkemizde 13 ilde 22 tedavi merkezi bulunmakta ve toplam yatak kapasitesi 544 (Merkezlere geçen yıl toplam 5214 yatarak tedavi başvurusu gerçekleşti.)
• Hastaların % 78.28’i İstanbul, Adana, Mersin, Gaziantep, Antalya, Hatay, Kayseri, İzmir, Elazığ ve Ankara’da ikamet ediyor.4
Okullarımızda Uyuşturucuya Kapılar Hep Açık
Türkiye Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi (TUBİM), okullarda da bugüne kadar yapılan en kapsamlı uyuşturucu madde kullanım yaygınlığını araştırdığı raporunda, öğrencilerin % 26,7’si sigara, puro, pipo, nargile gibi bir tütün ürününü, % 19,4’ü alkollü içecekleri denediğini, % 2,2’si hastalık nedeni dışında ilaç kullandığını belirtti.
Öğrencilerde herhangi bir yasa dışı bağımlılık yapıcı uyuşturucu maddenin en az bir kere denenme oranı % 1,5 olarak hesaplandı. Bu oran erkeklerde % 2,3. Tedavi görenlerin % 88,24’ü ailesi ile yaşıyor. Tedavi görenlerin % 62,16’sının kendi isteğiyle % 28,44’ünün ise aile ya da arkadaşının etkisi ile AMATEM’e başvurduğu görülüyor. 2011 yılında yatarak tedavi görenlerin % 66’sı eroinden tedavi gördü. Yatan her üç hastadan ikisinin eroin bağımlısı olduğu hesaplandı. Verilere göre: kullanıcıların uyuşturucu maddeye başlama nedeni olarak, ilk iki sırada % 40,3 ile merak ve % 23,89 ile arkadaş etkisi gelirken, bunu % 15,23 ile kişisel sorunlar ve yüzde 14,31’lik bir oranla aile sorunları takip etti. Kullanıcıların % 41,16’sı uyuşturucu maddeyi arkadaşından temin ettiğini belirtti.
Araştırmaya göre yasal ekimin yanı sıra Türkiye’nin hemen her bölgesinde yasa dışı kenevir ekimi gerçekleştiriliyor.
2014 yılında Türkiye’de 592 kilogram kokain ele geçirildi.
Son üç yılda Türkiye’de yakalanan kokain miktarında % 572 oranında artış görüldü. Araştırmada, Türkiye’nin, Hollanda ve Belçika menşeli ecstasy kaçakçılığında hedef ülke olarak etkilenmeye devam ettiği değerlendirildi. Geçen yıl Türkiye’de 1 milyon 364 bin 253 tablet ecstasy ele geçirildi. Bu sayı 2010 yılına göre % 45,7 oranında bir artışı ifade ediyor.5
‘Türkiye’de artan ve önü alınamayan uyuşturucu kullanımının ve satımının bu kadar artmasına yönelik bir ceza veya caydırıcı bir yasa var mı?’ sorusu kafaları kurcalıyor. Oysaki Adalet Bakanlığı tarafından cezaevlerinde madde kullanımıyla ilgili yapılan bir araştırmada, mahkûmların ‘içeride’ de uyuşturucu kullanımını ve satımını sürdürdüğü tespit edildi. Araştırma sonuçlarına göre hükümlüler cezaevlerinde istediği zaman uyuşturucu bulabiliyor. O zaman gerçekten ‘cezaevi’ diyebiliyor muyuz? Bu durumu ıslah eden veya önleyen bir şey göremiyoruz... Uyuşturucu satmanın yani halk arasında bilinen ifadesi ile torbacılık yapmanın cezası beş yıldan on beş yıla kadar hapis ve 20.000’e kadar adli para cezası şeklindedir. Kanunun 191. maddesine göre uyuşturucu kullanma suçunun cezası bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası şeklindedir.
Görüyoruz ki Gayr-ı İslami nizamlar, toplumu uçuruma sürükleyen ve gençleri helak eden bu durumlara karşı aciz kalıyor, ıslah edemiyorlar. ‘O zaman hayatımıza El Hâkim olan Allah’ın müdahale etmesi gerekmiyor mu?’ sorusunu kendimize ve çağımıza sormak gerekiyor...
1. http://www.yesilay.org.tr/tr/haberler/detay/2016-dunya-uyusturucu-raporu-aciklandi
2. http://www.gazetevatan.com/bonzai-kullanimi-yuzde-200-olumler-tam-4-kat-artti--753324-yasam/
3. http://www.radikal.com.tr/turkiye/turkiyede-1-milyon-350-bin-kisi-uyusturucu-kullaniyor-1494283/
4. http://www.e-psikiyatri.com/uyusturucuda-korkutan-gercek-38851
5. http://unyeelele.org/Haber-Detay/16.02.2015.114/Turkiye’nin-Urkuten-Uyusturucu-Raporu
