İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyada eroin ele geçirilen operasyonların %16’sının Türkiye’de yapıldığını belirterek, “Biz olmasak Avrupa’da neredeyse ayık gezebilen genç kalmayacak” dedi. Ayrıca Türkiye’nin en önemli sorunlarını sıralarken terör, uyuşturucu, asayiş ve trafiği anmak durumunda kaldıklarını belirten Soylu, “Bunlardan trafik, tamamen bizimle ilgili bir meseledir. Ama terör ve uyuşturucu, küresel ve birbirini besleyen meselelerdir” ifadelerini kullandı.
Türkiye Ölümde Avrupa Birincisi: Herkes için Acil Sağlık Derneği Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, Türkiye’nin sentetik uyuşturucuyla ölümde Avrupa birincisi olduğunu, işsizlik arttıkça sorunun büyüdüğünü söyledi.
DEMİRTAŞ VE ÖNDER’E HAPİS CEZASI
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a, ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 4 yıl 8 ay, eski HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e de aynı suçtan 3 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Son sözleri sorulan Demirtaş, “Kahrolsun faşizm, yaşasın barış ve emek” ifadelerini kullandı. Önder de son sözünde, “Yaşasın barış, yaşasın demokrasi” dedi. Mahkeme, sanıkların duruşmalarda gözlemlenen olumsuz tutum ve davranışlarından dolayı cezalarında indirim uygulamadı.
SOYLU’DAN, ‘ERDOĞAN PORTRESİ’ GENELGESİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla yayımlanan ve bakanlığa bağlı tüm birimlere gönderilen genelgede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın portresinin, birimlerin girişlerine asılması istendi. Genelge, bakanlık merkez birimlerine, Jandarma Genel Komutanlığına, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Sahil Güvenlik Komutanlığına, Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne, AFAD başkanlığına ve 81 il valiliğine gönderildi. Kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, fotoğraf stüdyolarına giderek, genelgede belirtildiği gibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 50 x 70 santimetre ebadındaki renkli portrelerini yaptırıp, birimlerin girişine asmaya başladı.
BAKANLIKTAN TUHAF SAVUNMA
Tarsus Kapalı Kadın Ceza İnfaz Kurumu’ndaki kadın mahkûmlar, TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurarak cezaevinde hükümlü ve tutukluların çıplak aramaya maruz kaldıklarını, direnince hücreye atıldıklarını ve kendilerine telefonla görüşme hakkının gecikmeli olarak kullandırıldığını iddia ettiler. TBMM Başkanlığı ise şikâyetlerin art arda gelmesi üzerine başvuruları işleme alarak konuyu Adalet Bakanlığı’na sordu. Adalet Bakanlığı iddialara cevap olarak TBMM’ye gönderdiği yazıda “Biz aramadık, onlar kendileri soyundular” ifadesine yer verdi.
ÇOCUKLARIMIZIN YARISINDAN FAZLASI AKILLI TELEFON SAHİBİ
GFK ve Digital Talks’ın araştırmasına göre Türkiye’de 6-15 yaş grubundaki çocukların %59’unda akıllı telefon, % 42’sinde tablet ve % 44’ünde bilgisayar bulunuyor. Araştırmaya göre, çocukların % 41’i sosyal medya hesabı kullanıyor. Bunların % 85’i Facebook, % 68’i Instagram ve % 36’sı YouTube üyesi. Annelerin % 78’i, babaların ise % 53’ü çocuklarının video izlemek için sosyal medya hesaplarını kullandığını düşünüyor.
TÜRKİYE’DEKİ 20 BANKANIN NOTU İNDİRİLDİ
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’deki 20 bankanın notunu, Türk lirasındaki değer kaybı ve fonlama imkânlarının azalma ihtimali gerekçeleriyle indirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Moody’s, “Notların azalmasının nedeni, yatırımcıların güveninin daha da azalmasıyla fonlamanın kısılması ihtimalinin artmasıdır” ifadelerini kullandı. Moody’s 17 Ağustos’ta da Türkiye’nin kredi notunu “Ba2”den “Ba3”e düşürmüş ve not görünümünü “durağan”dan “negatif”e çevirmişti.
‘KRİZ FİLAN YOK GÜÇLENEREK YÜRÜYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe’de düzenlenen Gaziler Günü’nde yaptığı konuşmada, “Krizlere sakın aldanmayın. Bizde kriz falan yok. Bunların hepsi manipülasyon. Güçlenerek geleceğe gidiyoruz Bu ülkede dolarla, euroyla, şunla bunla kira mira yok. Bu ülkede bundan sonra Türk lirası geçer. Aksi takdirde bunun bedelini öderler” dedi.
EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ AĞUSTOS’TA AZALDI
Türkiye İstatistik Kurumu, 2018 yılı Ağustos dönemi ekonomik güven endeksini açıkladı. Buna göre; ekonomik güven endeksi Ağustos ayında bir önceki aya göre % 9 oranında azalarak 92,2 değerinden 83,9 değerine düştü. Ekonomik güven endeksindeki düşüş, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Ağustos ayında tüketici güven endeksi 68,3 değerine, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi 96,3 değerine, hizmet sektörü güven endeksi 88 değerine, perakende ticaret sektörü güven endeksi 93,4 değerine ve inşaat sektörü güven endeksi 68,8 değerine geriledi.
ZAM YOLUNA GİTMEYEN MARKALAR, GRAMAJI DÜŞÜRÜYOR
Döviz kurlarında yaşanan hareketlilik, market raflarını da etkiliyor. Fiyatı sabit tutan markalar, ürünlerin gramajını düşürüyor. Birçok markette ve mağazada kur artışıyla beraber etiketlere maliyetin üzerinde zam yapıldı. Mağaza çalışanları gece yarısı ellerindeki makinelerle etiket değiştirmeye başladı. Bazı şirketler ise fiyatlarını gramaj oyunuyla artırmaya başladı. Marketlerde hem raf fiyatları hem de ürün üzerindeki gramajlar değişti. Gramajını düşürdüğü üründe fiyatı sabit tutan markalar, bir yandan da gerçek fiyatı olmasına rağmen ürünün fiyatının üzerine indirim yazdı. Vatandaşlar, duruma tepki gösterdi. Düşük gramaj, özellikle kuruyemiş, deterjan, çikolata ve şarküteri ürünlerinde göze çarpıyor.
ENFLASYON AĞUSTOS AYINDA YILLIK YÜZDE 17,90 ARTTI
Türkiye İstatistik Kurumu Ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, TÜFE’de 2018 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre % 2,30, bir önceki yılın Aralık ayına göre % 12,29, bir önceki yılın aynı ayına göre % 17,90 ve on iki aylık ortalamalara göre % 12,61 artış gerçekleşti. Ağustos 2018’de endekste kapsanan 407 maddeden; 44 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 304 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 59 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.
İĞNEDEN İPLİĞE HER ŞEYE ZAM
Türk Lirası’nın yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 40 değer kaybetmesinin ardından hammadde ve girdi fiyatlarının artmasını gerekçe gösteren üreticiler, iğneden ipliğe her şeye zam yapmaya başladı. Marketlerdeki yaklaşık 700 ürünün 385’ine en az yüzde 11 oranında zam yapıldı. Ayrıca bir ayda yüzde 85’lik zammın ardından Ticaret Bakanlığı, un fiyatlarını kontrol altına almak amacıyla ihracatına sınırlama getirdi. Benzinin litresine 51 kuruş, motorinin litresine 56 kuruş, LPG otogazın litresine 28 kuruş zam geldi. Doğalgaz, mazot, elektrik ve una yapılan zamların ardından fırıncıların zor bir duruma düştüğünü belirten Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkanı Murat Kavuncu ekmek fiyatının acilen 2 TL olması gerektiğini vurguladı.
Kırtasiye Masrafları Katlandı: Bir öğrenci için yapılması gereken kırtasiye masrafı geçen sene ortalama 287 lirayken, bu sene 436 lirayı buldu. Özellikle kâğıt fiyatlarındaki artış, kırtasiye malzemelerinin fiyatlarını geçen yıla göre ikiye katladı. 1 top A4 kâğıdı 12 liradan 24 liraya yükseldi. Kâğıt fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle basım adedi düşürülen Resmi Gazete, bundan böyle sadece dijital olarak hazırlanacak. Tam 98 yıldır basılan Resmi Gazete, kâğıda veda etti.
KAYITLI İŞSİZ SAYISI 2 MİLYON 751 KİŞİYE YÜKSELDİ
İŞKUR, Ağustos 2018 verilerini açıkladı. Verilere göre, Ağustos ayında 92 bin 284 kişi işe yerleştirilirken, kayıtlı işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 200 bin kişi artarak 2 milyon 751 bin kişi oldu. Kayıtlı işsizlerin yüzde 48’i erkek, yüzde 52’si kadın, yüzde 34’ü ise 15-24 yaş grubunda yer aldı.
‘2 AYDA İFLAS EDEN ESNAF SAYISI YÜZDE 50 ARTTI’
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu verilerine göre son 4,5 yılda kepenk indiren esnaf sayısı 481.791’i buldu. Döviz kurlarında yaşanan hareketlilik nedeniyle son iki ayda iflas eden esnaf sayısının ise yüzde 50 arttığı ifade edildi. Geçen yılın 8 ayında 64.305 esnaf kepenkleri indirirken, bu yılın 8 ayında ise kepenk indiren esnaf sayısı yüzde 12 artışla 72 bin sınırına dayandı. Geçen yıl Temmuz ve Ağustos aylarında 12.530 esnaf kapanırken bu yıl aynı dönemde kepenk indiren esnaf sayısı yüzde 50 artışla 19 bine dayandı.
“NÜFUSUN YÜZDE 1,8’İ TOPLAM SERVETİN YARISINA SAHİP”
TÜİK’in açıkladığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın sonuçlarına göre en zengin yüzde 20’nin toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 47,4’e ulaştı. TÜİK verisi ‘zenginleşme’deki artışı yumuşatarak ortaya koysa da Credit Suisse tarafından hazırlanan bir rapora göre Türkiye’de toplam servetin yüzde 50’si 1 milyon doların üzerinde serveti olan, nüfusun yüzde 1,8’ini oluşturan 78 bin kişinin elinde. Nüfusun yüzde 20’si toplam gelirin yaklaşık yarısını kazanırken en yoksul yüzde 20’nin toplam gelirden aldığı pay ise yüzde 6,3 oldu.
KURBANLIK SIĞIRLAR OKYANUSLARI AŞIP GELDİ
Türkiye, tarım ürünlerinin yanı sıra koyun ve sığırı da ithal ediyor. Kurban pazarlarında yerli koyun ve yerli sığır bulmak her yıl zorlaşıyor. Geçen yıl 280 bin koyun, 896 bin sığır, bu yılın altı ayında ise 245 bin koyun, 706 bin sığır ithal edildi. Ziraatçılar, dışa bağımlılığa dikkat çekerek “İthalat olmasa, kurbanlık sığır bulunamayacaktı” dediler. TÜİK’in 2017 verilerine göre Türkiye’de 16 milyon sığır var. 2017’de ithal edilen sığır sayısı 18 ildeki toplam sığır sayısından fazla. Araştırmada, bu yılın ilk altı ayında 20 farklı ülkeden sığır ithal edildiğine dikkat çekildi. Kurbanlık sığırlar okyanusları aşıp geldi.
Etler Denetlenmeden İthal Edilecek: Türkiye son zamanlarda Ankara, İstanbul Silivri ve Sivas Gürün ilçelerinde görülen şarbon vakası ile diken üstünde yaşarken Resmi Gazete’de yayımlanan bir değişiklik dikkat çekti. Birçok ülkeden et ithal eden Türkiye’de, Brezilya’dan gelen hastalıklı etler vatandaşta büyük panik yaratırken, Rusya’dan ithal edilen etlerde laboratuvar testi şartının kaldırıldığı iddia edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı “Sığır Eti İthalatında Sağlık ve Teknik Şartların Belirlenmesine İlişkin Tebliğ”e geçici madde ekleyerek et ithalatındaki denetimlere istisna getirildi. Değişiklikte, “Ürünlerin Ülkeye Girişinde Veteriner Kontrollerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmeliğin geçici 3’üncü maddesi bu Tebliğ kapsamı dışındadır” ibaresi yer aldı.
ERDOĞAN: ŞATAFATTAN UZAK DURUN!
AKP teşkilatını tasarruf yapmaları konusunda uyaran Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı bir toplantıda: “7’den 70’e makam gözetmeksizin herkes tasarruf etsin” şeklinde açıklamalarda bulundu. Toplantıya katılan il başkanları başta olmak üzere, belediye başkanları ile kadın ve gençlik kolları başkanlarından makam odaları ve bina giydirmeleri konusunda şatafattan uzak durmaları istendi.
YARIM MİLYAR DOLARLIK ‘UÇAN SARAY’ ORTALIĞI KARIŞTIRDI
Katar Emiri’nin 500 milyon dolarlık süper lüks uçağı, Ağustos ayında satışa çıkardığı ve satış işlemi için İsviçre’de bir şirkete gönderdiği, 9 Eylül tarihinde de bu uçağın Türkiye tarafından satın alındığı gündeme gelmişti. AKP’ye yakın Yeni Şafak gazetesi uçağın Katar Emiri tarafından Erdoğan’a hediye edildiğini savundu. Katar tarafından Türkiye’ye hediye edildiği söylenen uçakla ilgili Ankara CHP Milletvekili Gamze Taşcıer’den ise çarpıcı bir iddia geldi. Taşcıer, sosyal medyada paylaştığı bir videoda lüks uçağı ‘Uçan Saray’ olarak betimlerken, uçağın hediye edilmediği yaklaşık 4 milyar TL’lik bir bedel karşılığında satın alındığını iddia etti.
Cumhurbaşkanı bir süredir CHP’nin gündeme getirdiği “Katar Emiri’nin hediyesi” olduğu iddia edilen VIP uçakla ilgili eleştirilere yanıt verdi. Erdoğan, “O uçak benim şahsımın değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nindir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne verilecek böyle bir uçak CHP’yi niye rahatsız ediyor?” diye sordu. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erozan, Katar’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye edilen uçağın deposunun 280 bin dolarlık yakıt ile dolduğunu öne sürdü. MHP lideri Devlet Bahçeli konuyla ilgili, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti hediye, hibe kabul etmez. Recep Tayyip Erdoğan’ın da bunu kabul etmemesi gerekirdi” ifadelerini kullandı.
‘HALK PERİŞAN, SARAY LALE DEVRİ YAŞIYOR’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Halk perişan, Saray lale devri yaşıyor. Siz Türkiye’nin değil, hanedanın sorununu çözersiniz. Tefeciler dâhil kimse hükümete güvenmiyor” eleştirisini yöneltti. Ve şöyle devam etti: “Ortada bir güven sorunu var. Sorun dış güçlere yıkılıyor. Erdoğan başta Londra’ya niye gitti? Yalvarıp yakarıp bana borç verin demeye gitti. Olmadı. Sonra damadı gönderdi. Dış güçleri suçladı, dış güçleri geziyor.”
3. HAVALİMANI İŞÇİLERİ HAKKINDA TUTUKLAMA TALEBİ
2013 yılında ihalesi yapılan ve “Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi” olarak tanıtılan 3. havalimanında kötü çalışma koşullarını protesto ettikleri için gözaltına alınan ve savcılık işlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 28 işçiden 24’ü tutuklandı. 4’ü adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı. Kötü çalışma koşullarını protesto etmek amacıyla 14 Eylül’de eylem yapan 3. havalimanı işçileri, aynı gece koğuşları basılarak gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 400’den fazla işçiden bir kısmı emniyetteki sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Gözaltındaki işçilere “2911 muhalefet”, “çalışma hürriyetinin ihlali”, “kamu malına zarar vermek”, “halkı kin nefret düşmanlığa tahrik etmek”, “genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması”, “görevi yaptırmamak için direnme” suçlamaları yöneltildi.
TÜRKİYE’DE İNTİHAR ORANLARI YÜZDE 50 ARTTI
‘10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü’ nedeniyle açıklama yapan SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Meltem Atay, batı ülkelerine göre düşük gibi görünse de Türkiye’de son 40 yılda intihar oranlarının yüzde 50 artış gösterdiğine dikkat çekti. Ayrıca intiharın bireyin yalnızca kendisini değil ailesini, sosyal çevresini ve toplumu etkilediğinden dolayı önemli bir halk sağlığı problemi olduğunu ifade etti.
BİR HAFTADA 261 KİŞİYE SOSYAL MEDYA SORUŞTURMASI
İçişleri Bakanlığının resmi internet sitesindeki açıklamaya göre, 10 Eylül ile 17 Eylül tarihleri arasında 376 sosyal medya hesabı ile ilgili çalışma yapıldı, tespit edilen 261 kişi hakkında yasal işlem yapıldı. Sosyal medya paylaşımlarına yöneltilen suçlamalar şöyle: “Terör örgütü propagandası yapan, bu örgütleri öven, terör örgütleri ile iltisaklı olduğunu alenen beyan eden, halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk eden, devlet büyüklerine hakaretlerde bulunan, devletin bölünmez bütünlüğüne ve toplumun can güvenliğine kast eden, nefret söylemleri içeren…” Emniyet Genel Müdürlüğü 12 Ağustos’ta, dolar kuru ile ilgili paylaşım yapan 346 sosyal medya hesabı hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.
HABER | DÜNYA
MISIR’DA İHVAN’IN ZOR SÜRECİ
Mısır Zindanlarında Müslüman Kadınlar Her Gün İşkence Görüyor: Gerçekleştirilen darbe sonrasında Mısır genelinde kadınlar zindanlarda psikolojik ve fizyolojik işkencelere maruz bırakılıyor, bazen sokak ortasında infaz ediliyor. Cunta yönetimi, kadınları korkutmak ve iradelerini kırmak için birçok yönteme başvuruyor. Bunların başında dayak, tecavüze varan cinsel taciz, hakaret, psikolojik baskı ve tehdit yer alıyor.
Mursi ve 1589 Kişinin Mal Varlığına El Konuldu: Mısır’da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, ailesinin ve bazı Müslüman Kardeşler yetkililerinin de aralarında bulunduğu 1589 kişinin mal varlığına el konuldu.
Mısır Açık Hava Hapishanesi: Uluslararası Af Örgütü, Mısır hükümetini ifade özgürlüğü konusundaki ihlaller ve baskılar nedeniyle ülkeyi açık hava hapishanesine dönüştürmekle suçladı. Af Örgütü tarafından yapılan yazılı açıklamada, Abdulfettah es-Sisi yönetiminde uygulanan baskılar nedeniyle ülkenin ifade özgürlüğü konusunda bu zamana kadar görülen “en kötü seviyeye gerilediği” belirtildi. Ülkedeki durumun 30 yıllık Hüsnü Mübarek yönetiminden daha kötü olduğu vurgulanan açıklamada, 2018 yılında tweet atmak, bir spor kulübünü desteklemek, film çekmek, röportaj yapmak veya hiçbir şey yapmamak gibi suçlamalarla 117 kişinin gözaltına alındığı aktarıldı.
YEMEN’DE ACI TABLO!
Yemen’de iç savaşın yol açtığı üç büyük felaket olan göç, açlık ve kolera ülkenin içinden çıkamadığı zorluğun özetini oluşturuyor. 3 yılı aşan sürede, 50 bine yakın sivil hayatını kaybetti. Son 3 ayda evlerini terk edenlerin sayısı 345 bini aştı. Savaş nedeniyle Yemen, dünyanın en büyük açlık krizinin yaşandığı ülke haline geldi. Bugün 18 milyon Yemenli açlık çekiyor. Bu sayı, ülke nüfusunun 3’te 2’sine denk geliyor. Diğer yandan birçok bölgede salgın hastalıklar baş gösteriyor. Yılın başından bu yana 120 bin kişiye kolera teşhisi konuldu.
Ayrıca 9 Ağustos’ta Suudi Arabistan’a bağlı koalisyon güçleri Sada ilinde çocukları taşıyan bir otobüsü vurdu. 51 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda ölenlerin 40’ı çocuklardan oluşuyordu.
Birleşik Arap Emirlikleri medyasında yer alan habere göre Suudi Arabistan’ın veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın, koalisyonun askeri komutanlarıyla yaptığı toplantıda uluslararası eleştirilere aldırmadan kadın-çocuk katliamlarına devam edilmesi için yeşil ışık yaktığı öne sürüldü. İddiaya göre Suudi Veliaht Prensi “Yemen halkının bilincinde kuşaklar boyunca çok derin iz bırakmak istiyoruz. Suudi Arabistan’ın adı anıldığında çocuklarının, kadınlarının ve hatta erkeklerinin tir tir titremesini istiyoruz” dedi.
ÖZBEKİSTAN’DA AİLELER ‘ALLAH’A İSYANA’ ZORLANIYOR
Özbekistan’da yeni öğretim yılı başlarken, öğrenci velilerine imzalatılan “Kefalet Yazısı” 28 Şubat döneminin baskıcı zihniyetini hatırlattı. Ülke genelinde istikrarsızlık ve kargaşa birçok alanda devam ederken, okullardaki benzeri uygulamalar halk arasında tepki doğuruyor. Yaz tatiline giderken “çocuğum yazın camiye gitmeyecek” diye belge imzalatılırken, şimdi de velisi olunan öğrencinin okul içinde ve dışında “adab-ahlak” kaidelerine riayet edileceğine dair taahhüt imzalanıyor. Adab-ahlak kaideleri arasında ise kızımın başını örtmeyeceğim, oğlumu camiye ve cuma namazına göndermeyeceğim ifadeleri yer alıyor.
IŞİD’İN SİLAHLARI ABD’DEN
Amerika’nın tanksavarları IŞİD depolarından çıktı. Bu bilgi İngiliz Çatışma Silahlanma Araştırmaları örgütünün hazırladığı raporda yer aldı. Rapora göre ABD’nin Bulgaristan’dan sipariş ettiği tanksavarlar, teslimatından 59 gün sonra IŞİD depolarında bulundu.
İMAMLAR LENİN HEYKELİNİ RESTORE ETTİ
Orta Asya medyası, Tacikistan’ın güneyindeki Müslüman din adamlarının camilerde topladıkları haftalık bağışlarla Bolşevik devriminin lideri Vladimir Lenin heykelini restore ettiklerini işledi. Lenin’in Şaruz kentinin merkezinde bulunan heykeli iki yıl önce kimliği belirsiz kişilerce devrilmişti. Edinilen bilgilere göre saldırı sırasında eli kırılan heykele yeniden el yapılırken Lenin altın rengine boyandı. Heykeli restore ettirmek için imamların her camiden haftada 100 dolar bağış topladığı gelen bilgiler arasında.
NATO: YENİ SOĞUK SAVAŞTA HERKES KAYBEDER
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya ile çatışmayı körüklemek istemediklerini, İttifakın eylemlerinin orantılı ve savunma nitelikli olduğunu belirterek cepheleşme arayışı içinde olmadıklarının altını çizdi. “NATO, Rusya ile cepheleşme arayışı içinde değil ve Rusya’ya yaklaşımımızda güçlü olunması ve aynı zamanda diyalog aranması ve gerilimin azaltılması konularında (İttifak içinde) herhangi bir ihtilaf bulunmuyor” ifadelerini kullanan Stoltenberg, yeni Soğuk Savaş ve silahlanma yarışı yönünde hareket edilmesi halinde herkesin kaybeden tarafta yer alacağını vurguladı.
ABD, FİLİSTİNLİLERE YARDIMLARI DURDURUYOR
Devlet yetkilileri, ABD’nin Filistin’e yaptığı her türlü yardımı durdurma kararı kapsamında, Filistin ve İsrail halklarını bir araya getirerek ilişkileri geliştirmeyi hedefleyen programlara ayırdığı fonları bir bir durdurma kararı aldığını ve ülkenin Filistinlilere yönelik son yardımları da bitireceğini söyledi. Ayrıca ABD’nin bu uygulamalarla “Filistin yönetimine kendi vizyonu ve planlarını dayatmaya çalıştığını, bu şekilde Filistinlileri ‘Yüzyılın Anlaşmasını’ kabul etmeye zorladığını” dile getiriliyor.
Filistinlilere yaptığı yardımları durduran ABD, Mısır’a 1 milyar dolarlık askeri yardım yapıyor. Mısır ile güvenlik iş birliğini güçlendirmenin ABD ulusal güvenliği için önemli olduğunun altını çizen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, daha önce tartışılan insan hakları kaygılarına rağmen Mısır’a yapılması planlanan 1,2 milyar dolarlık askeri yardımın serbest bırakılmasına izin verdi.
İSRAİL’DEN MUHALİF GRUPLARA SİLAH YARDIMI
Foreign Policy, İsrail’in Suriye’de 2013 yılından beri 12 muhalif gruba İran destekli gruplara karşı savaşması için para ve silah yardımında bulunduğunu yazdı. Ağır silahlar, araçlar ve havan topu düzeneklerinin İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’ni Suriye’ye bağlayan 3 noktadan muhalif gruplara teslim edildiği ifade edildi. İsrail’in desteklediği 12 muhalif grup içindeki muhalif savaşçılara ayda 75 dolar maaş ödediği ve örgütlerin karaborsadan daha fazla silah alabilmesi için ek ödenekler tahsis ettiği ifade edildi.
İŞGALCİ İSRAİL ZULÜMLERİNE DEVAM EDİYOR
Fanatik Yahudilerden Mescid-i Aksa’ya Baskın: İsrail polisi eşliğindeki 159 fanatik Yahudi, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi. Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesi, bölgede gerginliğin tırmanmasına ve Filistinliler ile İsrail polisi arasında arbedeye dönüşmesine neden oluyor.
Yahudi Yerleşimciler Filistinlilerin Ağaçlarına Saldırdı: İşgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin kentine bağlı Arraba beldesinde bir grup Yahudi yerleşimci, Filistinlilere ait onlarca zeytin ağacına zarar verdi.
İşgalci İsrail Deniz Kuvvetleri’nin, deniz ablukasını kırmak için Gazze Limanı’ndan denize açılan teknelerdeki Filistinlilere sert müdahalesi sonucu 95 kişi yaralandı. Ayrıca Gazze Şeridi’nde elektrik krizinin devam etmesi ve gerekli yakıtın tükenmesi nedeniyle hastanelerdeki jeneratörlerin durabileceği uyarısında bulunuldu.
MÜLTECİLERİN ZORLU YAŞAM MÜCADELELERİ
Libya Açıklarında Mülteci Botu Battı: Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, Libya açıklarında göçmen taşıyan iki lastik botun batması sonucu 100’den fazla kişinin öldüğünü açıkladı. Kurtulanlardan bazılarının zatürreye yakalandığı ve bazılarının da sızan yakıttan vücutlarında yanıklar oluştuğu bildirildi.
Bu Yıl En Az 1500 Kişi Öldü: Uluslararası Göç Örgütü’ne göre bu yıl Akdeniz’i geçmeye çalışan 1500’den fazla kişi boğularak öldü. Libya’dan insan kaçakçılarına para ödeyerek teknelere doluşan göçmenler İtalya’ya buradan da diğer Avrupa ülkelerine gitmeye çalışıyor. İtalya, göçmen gemilerini artık limanlarına yanaştırmıyor. Libya’ya geri dönmek zorunda kalan bazı göçmenlerin ise silahlı gruplarca kaçırılarak köle olarak satıldığı iddia ediliyor.
ABD’de Gözaltına Alınan Göçmen Çocukların Sayısı 5 Kat Arttı: ABD’de gözaltına alınan göçmen çocukların sayısının geçen yılın mayıs ayına göre 5 kattan fazla arttığı ortaya çıktı. ABD genelindeki göçmen çocuk gözaltı merkezlerinde geçen yıl mayıs ayında 2400 çocuk bulunuyordu. Bu sayı şu anda 12.800’e ulaştı. Ülke genelinde gözaltına alınan çocukların kaldığı 100’den fazla merkezin doluluğu da geçen yıl yüzde 30 iken şu anda yüzde 90’a yükseldi.
Sınırda İnsani Dram! İntihara Sürükleniyorlar! Suriye’deki iç savaştan kaçıp Yunanistan sınırına gelen mültecilerin ruhsal sağlık durumunun kötüye gittiği, çocukların dahi intihar ve kendine zarar verme girişiminde bulundukları belirtildi. Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından yapılan açıklamada, “Çocukların yaklaşık 4’te 1’inin kendine zarar verdiği, intihar girişiminde bulunduğu ya da intiharı düşündüğü gözlemlendi” ifadelerine yer verildi.
ALMANYA’DA KAN DONDURAN UYGULAMA
Almanya’da On Binlerce Çocuk Ailelerinden Alındı: Almanya’da Gençlik Daireleri, 61 bin çocuk ya da genci koruma altına alma iddiasıyla ailelerinden uzaklaştırdı. Wiesbaden’deki Federal İstatistik Dairesinin verilerine göre, ailelerinden alınan çocukların üçte biri, yani 20.300’ü 14 yaşın altında. Küçük çocukların yanı sıra 14 ila 18 yaşındaki 41 bin genç de koruma altına alındı. Bu gençlerin yarısından fazlasını Almanya’ya gelen mülteci çocuklar oluşturuyor. Gençlik Dairelerinin özellikle göçmen ailelerin çocuklarını koruma altına aldığı ve bu çocukların öz değerlerinden uzak büyümesinin amaçlandığı belirtildi.
İDLİB KAN AĞLIYOR
Rus savaş uçakları İdlib’e saldırı düzenledi. Rus uçaklarına karadan destek veren Suriye ordusu da İdlib’in güneyindeki Sihal, Serc ve Huvayn el Kebir köylerine topçu atışı yaptı. Birleşmiş Milletler, Rusya ve Esad rejiminin saldırısına maruz kalan İdlib’e saldırıların başladığı ilk günden 9 Eylül’e kadar olan sürede 30 bin sivilin evlerini terk etmek zorunda kaldığını açıkladı.
“Kapılarımız İdlib’ten Gelenlere Kapalı”: TBMM Dışişleri Komisyon Başkanı Volkan Bozkır, Türkiye’nin yeni bir göç akınını karşılayacak kapasitesinin kalmadığını, İdlib’e yönelik olası askeri harekât sonrası gelebilecek mültecilerin sınırdan geçirilmeyeceğini söyledi. Bölgede önlemler alan Türkiye, İdlib’den kaçanları Afrin’e yönlendirmeye başladı.
İngiltere’den İdlib Açıklaması: İngiltere’nin Ortadoğu’dan Sorumlu Devlet Bakanı Alistair Burt, ülkesinin, Rusya ile Suriye rejiminin İdlib’teki 3 milyon sivilin hayatını tehlikeye atan askeri operasyonundan son derece kaygılı olduğunu söyledi. Parlamentonun Dışişleri Komisyonu Başkanı Tom Tugendhat da ‘harekete geçmeliyiz’ dedi.
İran’da İdlib Zirvesi: Tahran’da yapılan Suriye konulu “Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi” İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Suriye meselesi için yapılan zirvelerin ilki Putin’in ev sahipliğinde Soçi’de, ikincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirilmişti. Üçlü Zirve’nin ortak bildirisinde, Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye krizine askeri çözüm getiremeyeceği ve İdlib’deki durumun Astana mutabakatı çerçevesinde ele alınacağı vurgulandı. Erdoğan ve Putin’in Soçi’deki görüşmesi sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında silahlardan arındırılmış bölge oluşturma konusunda anlaştıkları açıklanmıştı.