Güncel

Türkiye’de Muhaliflere Yapılan Baskılar

Paylaş:

15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’de baskı dönemi giderek arttı. 3'er ay aralıkla 7 kez uzatılan ve 2 yıl süren OHAL döneminde 32 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yayınlandı. İlan edilen KHK’lar ile insanlar haksız yere işlerinden çıkarıldı, birçok kurum ve kuruluşun kapısına mühür vuruldu. Yüz binlerce kişi insan hakları ihlaline uğradı. Yapılan yanlışları, haksızlıkları, hukuksuz muameleleri eleştirenler ise baskı ve zulme maruz kaldı. Bu yazımızda Türkiye’de son dönemlerde muhaliflere yapılan baskıları, yapılmak istenen barışçıl gösterilere, basın açıklamalarına dahi müsaade edilmediğini anlatacağız.

  • Dr. Melih Bulu, 2 Ocak 2021'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atandı. Yüzlerce Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ise: “Atanmış değil, seçilmiş rektör istiyoruz” diyerek bu kararı protesto etmek amaçlı okulda gösteri düzenlemek istediler. Ancak Emniyet görevlileri gösterilerin yapılmasına müsaade etmedi ve birçok öğrenci gözaltına alındı, bazılarının ise evine baskın yapıldı. Öğretim üyeleri ve öğrenciler bu süreçte üniversiteye alınmadı. Üniversitenin kapısına kelepçe vurulması ise Türkiye’nin hukuk değil polis devleti olduğunu ve muhalif herkese bu muamelede bulunulacağını göstermiş oldu.
  • İstanbul’da 14 Mart Tıp Bayramı’nda Taksim’de, basın açıklaması yapmak isteyen doktorlara polis müdahale etti ve yapılan müdahalede 89 yaşındaki bir hekim yere düştü.
  • Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek birçok kişi hakkında işlem başlatıldı.
  • Hükümetin yanlış politikalarını eleştiren, derin din düşmanı komitenin kirli planlarını ortaya çıkaran Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Hareketi mensupları 9 yıldır sistematik zulme maruz kalıyor. Daha önce 29 Mayıs 2016'da Erzin'de, 22 Nisan 2017’de Adana’da şiddetli polis müdahalesine maruz kalan Furkan Hareketi mensupları en son 20 Mart 2022’de polisin sokak işkencesine maruz kaldılar.
  • Mersin’de bir grup avukat cezaevinde bulunan ve sağlık sorunları yaşayan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un tahliye edilmesi talebini dile getirmek için adliye bahçesinde basın açıklaması yapmak istemiş fakat polis avukatlara biber gazı da sıkarak sert bir şekilde müdahale etmişti.
  • Son zamanlarda cezaevlerinde gardiyanlar tarafından mahkumlara karşı tahkir edici tavırlar sergilendiği, işkence yapıldığı ortaya çıkmıştır. Cezaevlerinde sıcak su ve temizlik sorunu olduğu ayrıca siyasi tutuklulara özel olarak psikolojik ve fiziksel işkence uygulandığı bilinmektedir. İnsanlık onurunun hiçe sayıldığı bu işkence olaylarının cezaevi yönetimi tarafından ve Adalet Bakanlığınca duyurulması engellenmektedir. Ancak Mazlumder’in “12.01.2022 Tarihli Silivri Cezaevi Ziyareti ve Görüşme Notları” adlı raporunda geçen bilgiler Silivri Cezaevindeki hak ihlallerini doğrulamakla beraber bu muamelelerin diğer şehirlerde de yaşandığını göstermektedir. İşkence sonucu vefat eden tutuklular hakkında ise sağlık sorunları olduğu söylenmektedir.
  • Cezaevlerinde yapılan işkencelerin dışında Emniyette yapılan işkenceler de gündeme gelmektedir. Özellikle Ankara Emniyetinin gündeme geldiği olayda gözaltındaki bir kişiye isim vermesi için işkence yapılmış ardından bu kişinin 300 kişinin ismini verdiği söylenmiştir. Bursa Emniyetinde ise gözaltına alınan 13 vatandaşa itirafçı olmaları için fiziki ve psikolojik işkence yapıldığı iddiaları öne sürüldü. Adana’da da Furkan Hareketi mensuplarına çıplak işkence yapıldığı ve işkence ile itirafa zorlandıkları bilinmektedir. Ayrıca Türkiye İnsan Hakları Vakfı yayınladığı raporda son dört yılda yaklaşık 14.000 kişinin işkence ile gözaltına alındığını belirtti.

Gelinen nokta Türkiye’nin polis devleti olduğunu göstermiştir. Baskı ve zulümler hiçbir kesim ayırt etmeksizin devam etmektedir. Yalnızca muhalif olmak bile zulme uğramaya sebep olmuştur. Bu dönemin son bulması için zulme, baskıya ve haksızlığa uğrayan herkes konuşmalı, kendisini ifade etmelidir. Aksi takdirde baskı dönemi son bulmayacaktır.