Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Adnan Oktar hakkında sorulan bir soruya vermiş olduğu cevapta “karanlık adam” demesi üzerine Muhterem Hocaefendi’yi mahkemeye veren Adnan Oktar’la ilgili basında çıkan haberleri ilginize sunuyoruz.
Biz sadece basında çıkan haberleri, olduğu gibi aktarmaktayız. Bu açıklananlar doğru değilse, kendisi aleyhine en küçük bir tweet atanı bile mahkemeye veren Adnan Oktar, neden bu gazeteleri mahkemeye vermemiştir ve hala vermemektedir?
Kendilerine ‘KARDEŞLER GRUBU’ İsmi Verilen Örgüt İle İlgili Basında Yer Alan Haberler
1- http://www.radikal.com.tr/2000/01/14/yorum/adn.shtml
Adnan Hoca örgütünde yer alan erkeklerin oluşturduğu ‘kardeşler grubu’, örgütün finans kaynağı olan şirketlerde çalışıyor. Kardeşler ayrıca kilit noktalardaki bazı şirketler, basın kuruluşları ve devlet dairelerine de ‘sızmaya’ çalışıyorlar. Bu amaçla da gene kendi örgütlerinin ağına düşürdükleri alımlı kızlardan yararlanıyorlar.
Örneğin her ‘kardeşin’ bir görevi de örgüte bilgi sağlanabilecek bazı kurumlarda çalışan genç kadınlarla ilişki kurmak. Bunların başında bilinmeyen numaralar servisi geliyor.
Adnan Oktar ve sözde imamları istedikleri her telefon numarasına ulaşıyor. Tabii adreslere de. Ayrıca cep telefonları ile yapılan görüşmelerle ilgili olarak çapraz sorgulama yapabilecek kadar çok belge ve bilgiye de ulaşıyorlar.
Çoğunluğu yüksekokul mezunu olan ‘kardeşler grubu’ direkt Adnan Hoca’yla görüşen erkek imamların kontrolünde bulunuyor. Kardeşler, imamların kontrolünde hayatlarını sürdürüyor ve grubun amaçları doğrultusunda çalışma yapıyorlar.
Erkek imamların en önemli görevlerinden birisi ise kardeşler grubuna kendi aralarında ‘motor’ adını taktıkları genç kızlar bulmak ve bunları ağlarına düşürerek, kardeşlerle sırayla veya toplu olarak ilişkilere girmelerini sağlamak. Zengin ve tanınmış ailelerin çocuklarının gönderildiği özel okullar, gittikleri barlar, eğlence ve alışveriş merkezleri imamların avlanma sahası. Örgütün içinde yer alan imam bacılar ve bacılar grubu direkt olarak Adnan Hoca’ya bağlı. Bu kişilerle ilişki yasak, konuşmak yasak. Sadece Adnan Hoca’ya hesap veren ve sadece Hoca’yla görüşen bacılar, cemaat evlerinde kalıyor. Bacılarla evli kardeşler bazı günler dışında eşlerini ve çocuklarını göremiyor. Hoca müritlerin evlenmelerine sıcak bakmıyor. Evlenenlerin örgütten ayrılabileceği ve örgütün zayıflayacağına inanıyor.
Adnan Oktar’ın polis ifadesinde bacılar grubunu tarifi:
“Kurmuş olduğumuz evlerde kalan müritlerimizin tüm ihtiyaçları örgüt tarafından sağlanır. Bayan imamlar ailelerinden ayrılıp bizim evlerimizde kalan bacıların bakımından sorumludur. Bacılar benim kitap yazma işlerimle ilgilenirler. Örgütlenme içinde bacılarla herhangi bir cinsel ilişkiye girmek yasaktır. Müritlerimin zengin, akıllı ve güzel olmalarına önem veririm. Bunun nedeni bu kişilerin çevrelerinin de geniş olması ve örgütün daha da güçlenmesini sağlamasıdır.”
“Bana kadın ve kız bulma işinden Kemal Gül isimli imam sorumlu idi. Daha sonra bu görevi Bahadır Güven üstlendi.
Cariye dediğimiz müritler ve abiler ilişkiye girerken bir mürit ilişkiye şahitlik yapar. Benim dini anlayışıma göre bir erkek ve kadın imam nikâhlı değilse, erkek kadınla normal ilişkide bu lunamaz, bulunursa zina olur. Bu nedenle müritlerim cariyelerle anal ve oral seks yapmak zorundadırlar.
Hayatımda hiç evlenmedim, imam nikâhlı eşim de yoktur. Cinsel ihtiyaçlarımı yukarıda belirttiğim şekilde müritlerimin getirdiği cariyelerle karşılarım.”
Adnan Hoca’nın 12 Kasım gecesi yapılan baskın sırasında birlikte olduğunu söylediği 18 yaşındaki Tuğçe adlı mankenin ifadesi de kurulan fuhuş tuzağını gözler önüne seriyor: “… Hoca bana soyunmamı söyledi. Karşı çıkınca bana ‘Korkma beni abi, baba, kardeş ve arkadaş olarak gör’ dedi. Ben de giysilerimi çıkardım, iç çamaşırlarımla kaldım. ‘Çekinme komple soyun’ dedi. Ben de...... Garip kelimeler kullanıyordu.”
Adnan Oktar sorgusunda tüm servetini nasıl elde ettiği sorusuna:
“Benim kurmuş olduğum ve liderliğini yaptığım cemaatin üyelerini zengin çocuklarından seçmemin nedeni budur. Bir yandan ibadet edip, bir yandan lüks bir yaşama sahip olmak için müritlerimin zengin olması gerekmektedir. Ben de bu yüzden müritlerimi zenginlerden seçiyorum.” cevabını vermiştir.
Kardeş grubunun imamı olan Ferhat Tekelioğlu da Hoca’nın sapık emirlerini ifadesinde ayrıntısıyla anlatıyor:
“Adnan Oktar bize ‘seks ve sevişmeyi isteyen bayanlarla birlikte olabilirsiniz. Normal ilişkide çocuk olma tehdidi vardır. Ve nikâhsız olarak yapılırsa zina sayılır, ancak normal ilişki dışında her şey yapılabilir’ derdi. Hoca bize Kuran’ı Kerim’de eşinize normal olmayan yollardan yaklaşmayın der, ama bu ibare inanmış kadınlar için geçerlidir. Kuran’a uymayan, ikazlara uymayan kötü ahlaklı kız arkadaşlarınızla bu şekilde sevişebilirsiniz derdi. Bu zaman zarfında bu kızlara ‘motor’ diyorduk. Ben 100 kadar motorla beraber oldum. Diğer imam Ersin A. da, Hoca’nın daha önceleri gelenekçi İslamiyet anlayışını savunduğunu, ama 1993’ten itibaren Kuran’a dayalı İslamiyet anlayışına geçtiklerini ve kendilerini ılımlı kıldığını ve beraberinde İslam anlayışı olmayan veya az olan kızlarla normal olmayan yollardan seksi getirdiğini belirtiyor, “Bu tür kadınların erkeklerin önüne nimet olarak sunulduğunu, seks yapılan kadınlarla birden fazla kardeşin ilişkiye girmesini bunun da herhangi bir kardeşin bir motor kadına bağlanmasını engelleyeceğini, ancak verilen izinler ölçüsünde yapılacağını söylerdi. Her zaman şahit bulundurulacaktı. Bu anlayışın içinde gruptaki kardeşler kız tavlamaya ve seks yapmaya başladılar. Ancak kızlar bizim grubumuzun sıradışı seks anlayışını dışarıya sızdırabilirlerdi. Bunun için kadınlar uzun süre kontrol altında tutuldu. Adnan Hoca bu dünya zevk dünyasıdır, zevk alınmalıdır, derdi. Bunun için eğlenin, derdi. Ve kontrol etmek için bazı eğlence partileri kasete alınarak kendisine izletilirdi”
Tekrar tekrar yazıyorum. Benim okuduğum Adnan Hoca dosyasındaki bulguların her biri, bu örgütün arkasında başka güçlerin olduğunu gösteren delillerle doludur.