Gündem

Alparslan Kuytul Hocaefendi Sistematik Zulme Maruz Kalmaya Devam Ediyor!

Paylaş:

Türkiye’de Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Hareketi mensupları her geçen gün yapılan hukuksuzluğun, ihlalin ve keyfi uygulamaların kıskacı altına alınmaya; adaletsizliğin ve haksızlığın, zulmün ve diktatörlüğün, baskının ve boykotun, susturma ve yıldırma girişimlerinin her geçen gün bir yenisiyle karşılaşmaya devam ediyor.

Türkiye’de bulunan ve giderek sayısı artan cezaevleri, tutukluların yaşam hakkından ifade özgürlüğüne kadar hak ihlallerin yaşandığı merkezler haline gelmiştir. İHD İstanbul Şubesinin yayınlamış olduğu 2021 son çeyrek raporunda 20 cezaevinde 8’i ölümü içeren toplam 3.118 hak ihlali yaşandığı bildirildi. En çok çiğnenen haklar arasında: İşkence ve kötü muameleden korunma hakkı, sağlık hakkı, iletişim hakkı, yeterli ve sağlıklı beslenme hakkı, suya erişim hakkı, öz bakım hakkı, infazda eşitlik ilkesi hakkı yer aldı.

Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin bir yılı bulan cezaevi sürecinde, alınan haksız kararlardan dönülmesi, yapılan hukuksuzlukların ve ihlallerin giderilmesi adına ilerleme kaydedilmeliyken geldiğimiz noktada her geçen gün bir yeni hak ihlali ile karşılaşılmaya devam ediliyor.

Alparslan Kuytul Hocaefendi 9 Mayıs 2022 tarihinde tutuklanıp ailesinden 1000 km öteye, Patnos L Tipi Cezaevine sürgün edildi. Her ne kadar adına sevk denilse de aslında bu sevk değildi. Çünkü sevk tutuklunun kendi istemiyle yapılır. Ancak bu durum tutuklunun iradesi dışında yapılmış bir sürgündür. Bu konuda Adalet Bakanlığına defalarca dilekçe yazılmış ancak sonuç alınamamıştır. Bununla anlaşılmaktadır ki Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye uygulanan yazılı hukuk değil, bir devlet politikasıdır. Burada yatan zihniyet; ailesinden uzaklaştırarak koparmak ve dış dünya ile bağıntısını kesip tecrit etmektir.

AĞRI PATNOS L TİPİ CEZAEVİNİN HAK İHLALLERİ KATLANARAK DEVAM EDİYOR!

  • Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin sürgün edilmesinden bu yana sindirilmesi ve susturulması için hakkında 10 tane soruşturma başlatıldı. Bu soruşturmaların tamamı kısıtlamaların ve yıldırmanın bir parçası olarak kendini gösterdi.
  • Alparslan Kuytul Hocaefendi, Patnos L Tipine giriş yapar yapmaz herhangi bir karar ve soruşturma olmadan, kendisinden savunma bile istenmeden görüntülü görüşme hakkı engellendi.
  • Sevk başvurusunu engellemek için haksız bir şekilde kınama cezası verildi. Kınama cezası bahane gösterilerek Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin sevk başvurusu reddedildi!
  • Bunların ardından zaten hukuksuz bir şekilde kısıtlanarak verilen 2 haftada bir 10 dakikalık görüntüsüz telefon konuşmalarına da soruşturma açmaya başlandı.
  • Eşi Semra Kuytul Hocahanım ile yapmış olduğu telefon konuşmalarının yayınlanması sebebiyle şimdiye kadar kendisine 7 adet soruşturma açıldı. Bunlardan 3 tanesine bizzat cezaevi idaresi “Ceza Verilmesine Gerek Yok” kararı vererek soruşturmayı iptal etti. Hatta bu konuşmalarla ilgili savcılık: “Soruşturmaya Yer Yok” kararı verdi.
  • Adaletsizliklerle alakalı 2 konuşmasından ötürü ise birincisine 1 ay, ikincisine de 2 ay olmak üzere Patnos Cezaevi tarafından hukuksuzca telefon yasağı verildi.
  • Birisi Ramazan ayı ile alakalı diğeri ise en son yapmış olduğu Kur'an'ın mesajından bahsettiği konuşmaların 2'sine de soruşturma açıldı. Cezaevi gelecek olan bir üst kararı beklemeden art ardına soruşturma açmaya devam etmektedir!

Bütün bu baskıların ardından;

  • Cezaevinde tecritte olmasına rağmen kaldığı koğuşun dışarıya ve koridora bakan cam kısımlarını koridoru ve dışarıyı görmesini engelleyecek şekilde kapatıldı. Bu vahim tablo Alparslan Kuytul Hocaefendi’yi siyaseten susturmak, zulüm rejimine biat ettirmek ve zalimlerin önünde boyun eğdirmek için hapse atıldığını gösteren en önemli delillerindendir. Tüm bunlara rağmen Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin sergilediği duruş: “Değil 10, binlerce disiplin soruşturması açıp binlerce ceza verseniz Allah'ın önünde eğilen başımız zalimlerin önünde eğilmeyecektir!” olmuştur.
  • Adalet Bakanlığı tarafından bir başka uygulama da bu hükümet döneminde insanın ve dini değerlerin ne kadar kıymetsiz olduğunu, bu dönemin ne kadar zulüm dolu bir dönem olduğunu gözler önüne sermiştir.
  • Türkiye’deki tüm tutuklu ve hükümlülerin bayram görüşü, Ramazan Ayı içerisinde yani oruçlu oldukları halde gerçekleştirildi. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin ve ailesinin de aynı şekilde bayramlaşması, henüz bayram gelmeden ailesi ve kendisi oruçlu iken gerçekleştirildi. Bayramlara ve özel günlere dair açık görüş hakkı yönetmeliklerle sabit bir konudur. Buna rağmen cezaevinin bayram öncesinde bayramlaşma için açık görüş tayin etmesi, açıkça yönetmeliği ihlal ettiklerini ve hukuku hiçe saydıklarını göstermektedir.
  • Ramazan Bayramı, oruç günlerinin ardından Müslümanlara verilen sevinç günleridir. Ancak bayramlaşma için tayin edilen açık görüş tarihinin Müslümanların değerlerinin ve ibadet etme hürriyetlerinin göz önüne alınmadığını açıkça göstermektedir.

Zalimler haksızlık ve zulümle tarihe geçerken Alparslan Kuytul Hocaefendi alnının akı ile İslami duruşu yaşatmaya devam ediyor. Zalimler arkasında mazlumun ahını bırakırken Alparslan Kuytul Hocaefendi hayır duaları almaya devam ediyor. Zalimler tarihe kara bir leke olarak geçerken Alparslan Kuytul Hocaefendi de dönemine ışık tutan öncü bir lider olarak tarihe geçiyor.

Furkan Nesli ailesi olarak yaşanan zulümleri, hak ihlallerini ve hukuksuzlukları her zaman ve zeminde dile getireceğimizi yineliyor, yapılanları şiddetle kınıyoruz! Başyazarımız Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye sistematik olarak sürdürülen zulümlerin, işkencelerin ve ihlallerin bitmesini Rabbimizden niyaz ediyor; İslam davasına ömrünü adayan bir âlime göz göre göre yapılan eziyetleri Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam gibi: “Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizin nitelemelerinize karşı yardımı istenecek olan Rahman’dır” diyerek şikayetimizi Rahman’a arz ediyoruz!