Güncel Analiz

Alparslan Kuytul Hocaefendi’den Gündeme Dair Analizler

Paylaş:

 

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin gündeme dair yapmış olduğu analizleri sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz.

İDLİB’DE GERÇEKLEŞEN SALDIRIYLA İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNAN ALPARSLAN KUYTUL HOCAEFENDİ ŞUNLARI SÖYLEDİ:

Türkiye, Amerika ve Avrupa ile arayı bozup Rusya ve Çin’e yaklaştı. Bu projeyi de Vatan Partisi ile birlikte gerçekleştirdi. Öyle zannediyorum ki şu anda o proje rafa kalktı. Avrasyacıların o bayram ettikleri günler yakında bitecek gibi görünüyor. Bu kadar olaydan sonra artık Türkiye-Rusya ilişkilerinin güzel olacağına ihtimal vermiyorum çünkü çok sayıda asker öldü. Rusya’nın Beşşar Esed’i desteklediğini ve ona talimat verdiğini Türk devleti gayet iyi bilmektedir.

Rusya, Türkiye ile bu ilişkiyi devam ettirmek istemiyor. Rusya Türkiye’ye niye güvenmiyor? Çünkü; 1. Türkiye’nin dostları, düşmanları sık sık değişiyor. 2. Daha dün Rusya’nın uçağını düşürmüştük. 3. Bugüne kadar Amerika ve Avrupa ile beraberdik, birdenbire rota değiştirmek kolay değildir. Rusya bunu bilmektedir. Ne Amerika ne Avrupa Türkiye’nin yönünün Rusya’ya dönmesine müsaade etmeyecektir. ‘Rusya gerekirse Amerika ile anlaşır, Türkiye’yi satar’ demiştim daha evvel. Rusya Türkiye’nin NATO ülkesi olduğunu hiçbir zaman unutmadı. Türkiye’nin aslında gerçek müttefikleri Amerika ve Avrupa’dır. Bunu Rusya biliyor. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bir açıklama yaptı: “Türkiye ile bir anlaşma yapmamız mümkün değil” dedi. Aslında bu söz sadece İdlib olayları için değildi. ‘Türkiye ile Rusya hiçbir zaman stratejik müttefik olamazlar’ demek istedi.

Türkiye, Beşşar ile doğrudan ilişki kurmamak suretiyle aslında Rusya’nın başını daha da büyüttü. Eğer Türk devleti Suriye’ye savaş ilan ederse Müslüman Müslümanla çarpışacak. Elbette Beşşar Esed kendi halkına zulmeden bir zalimdir ama maalesef ölecek olan Beşşar değil, yine Müslümanlar olacak. İran-Irak savaşı 8 sene sürmüştü. 80-88 yılları arasında gerçekleşmişti ve saldırıyı başlatan Irak’tı. Amerika ve Avrupa, Irak’a o kadar destek verdi ki İran Irak’tan çok daha güçlü olduğu halde Irak’ı yenemedi. İran çok zor duruma düştü. Daha da kötüye gideceğini anlayınca artık ‘Zehir içiyoruz’ dediler ve barışı kabul ettiler. Yani bu işin sonu böyle oluyor. İnşallah o dereceye gelmez. Şimdilik bir sükûnet var gibi…

Ben 6 sene kadar önce, ‘zehir içilmeli bu iş bitmeli’ demiştim. İçmediler zehri, bitirmediler bu işi ve her gün zehir içmeye devam ediyoruz. Türkiye şu anda İdlib’den yola çıkan Suriyelileri Avrupa’ya göndermekle tehdit ediyor. Bunlar çözüm değil. Türkiye-Yunanistan arasında, Türkiye-Bulgaristan arasında tampon bölge var. O bölgede binlerce insan aç susuz bekleyecek, Avrupa devletleri kapıyı açmayacak. Ne olacak? Bu insanlar orada aç susuz ölüme mi terk edilecek? Yine dönecekler; Türkiye’ye gelecekler. Türkiye de yine bunları almak zorunda kalacak. Kaç kişi gidecek ki o şişme botlarla? Yunanistan şişme botlara ateş ediyor, havası iniyor ve insanlar boğuluyorlar. Türkiye nasıl böyle bir şeye razı olabilir? Bu siyaset Avrupa’ya bir göz dağı verme adına yapılıyor. Anlıyoruz da fakat karşında devletler var. Onlar çocuk değil. Onlar anlamıyor mu bunu sırf göz dağı için yaptığını, bunun gerisinin gelemeyeceğini, bununla bir yere varılamayacağını, bu işi sürdürmenin mümkün olmadığını? Anlıyorlar.1

DOĞU PERİNÇEK’İN ‘AKP TARAFINDAN BÜTÜN CEMAAT VE TARİKATLAR ŞEYTANLAŞTIRILDI’ İFADESİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

‘AKP tarafından bütün cemaatler ve tarikatlar şeytanlaştırıldı’ ifadesi öyle rastgele, hesapsız kitapsız söylenmiş bir söz değildir. Zamanı iyi ayarlanmış ve kelimeleri iyi seçilmiş, önceden planlanmış o şekilde söylenmiş bir sözdür. Her gün televizyonlarda tarikat ve cemaat düşmanlığı yaptırılıyor. Yani tarikat ve cemaatleri şeytanlaştıranın AKP olduğunu, bunun da doğru bir şey olduğunu, kendisinin de bunu desteklediğini ifade ediyor. Aslında bunu söylemekle bir bakıma AKP’yi zor duruma düşürüyor ve AKP’ye oy veren tarikat ve cemaatlerin AKP’den uzaklaşmasını sağlamaya çalışıyor. Aslında çok güzel ifade etmiş oldu. Kendisini de ele vermiş oldu. O AKP’yi ele verdiğini zannediyor ama esasında kendisini de ele vermiş oldu. Her kim yaptıysa da şeytanlaştırabildi mi? Duymayan duydu, sevmeyen sevdi ve o kırpılmış videoları izleyip de yanlış anlamış olanlardan niceleri beni yolda, camide gördüğünde veya telefonla, internet yoluyla helallik istiyorlar. Sanki bizi bitirmişler, bununla seviniyor. Bak dimdik ayaktayız çok şükür. Hani şeytanlaştırmıştın. Allah arkamızda olduktan sonra şeytanlaştırmak isteyenler kim olursa olsun, ne önemi var? Esasında kendisi, bu toplum tarafından hiçbir zaman sevilmedi, öyle mi değil mi? Bu 15 Temmuz sonrası AKP, MHP, Vatan Partisi adeta bir koalisyon halindeler. Ama bakın MHP’den bir yetkili Doğu Perinçek için Çin virüsü dedi, Corona virüsü gibi... Bunlar güya koalisyon gibiler, birbirlerini destekliyor gibi ama bakın araları açık aslında.

Bence bu baştan itibaren de böyle planlanmıştı. Zannetmiyorum ki Türkiye’nin Rusya macerası gerçekti. Çünkü Rusya ve Çin uzak olduğu için onlarla bir savaşımız yok. Ama Rusya ile oldu bitti birbirimizi sevmeyiz. Rusya’yı hiçbir ülkenin insanları sevmez, dolayısıyla Rusya ile olan ilişkileri geliştirme çalışmaları aslında bir süreliğine yapılmış gibi görünüyor. Çünkü Türkiye’nin yönü sonuçta Amerika ve Avrupa’dır. Rusya’ya, Çin’e dönmesi geçicidir ve Amerika’ya kızgınlığının sonucudur. ‘Amerika, PKK’yı desteklediği için biz de böyle yaparız’ dediler. Dediler de ne oldu? Baktılar ki Rusya da PKK’yı destekliyor. Dolayısıyla bir fark yok hatta Rusya bir de Beşşar Esed’i destekliyor. O zaman Rusya’ya yönelmenin bir manası kalmadı. Türkiye zaten, hiçbir zaman Rusya’yla tam bir müttefik olamazdı. Bunu Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi’nden Maksim Suçkov da itiraf etti. ‘Türkiye ile anlaşmamız mümkün değil’ dedi. Neden? Çünkü Türkiye devleti, Suriye devleti ile anlaşmıyor, Beşşar Esad illa da gidecek, diyor. Buna da Rusya razı değil, İran razı değil dolayısıyla o meselede hiçbir zaman anlaşamazlar. Türkiye aslında stratejik konularda hata üzerine hata yapıyor.

Gerçekten cemaatleri, tarikatları AKP şeytanlaştırdı mı şeytanlaştırmadı mı? Yoksa bunu söyleyenin kendisi mi şeytan, yoksa bir şeytanlık peşinde midir? AKP’li yetkililer çıksınlar, konuşsunlar. Çok şükür bizi şeytanlaştıramadılar, üzerimizde oynadıkları hiçbir oyunları da tutmadı ve rezil rüsva oldular. Allah onları rezil etti, daha da edecek. Düşünebiliyor musunuz? Terör örgütü üyesi gibi evime baskın yaptılar. Utanmadılar! Bana, iki metreden silah tuttular. Ondan sonra kendilerinin hazırladığı 20.000 sayfa dosyanın içerisinde benim ve arkadaşlarımızın hiçbir terör örgütü ile bağlantısının olmadığına dair Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, Adana TEM’in, Adana Organize Suçlar Müdürlüğü’nün, Antalya TEM, Antalya KOM ve Mersin Emniyeti’nin raporları çıktı. Rezil oldular. Hâlâ ‘şeytanlaştırdık’ diyor. O senin kendi günahın. Bir şeytanlık yaptınız ama şeytanlaştıramadınız.

Düşünün! Benim olmayan konuşmadan ötürü beni mahkemeye veriyorlar. Bu bir skandal! Şimdi kim şeytanlaştı? Bunlar aynı şeytan gibi… Bunlar AKP’yi tahrik etti. Şunlara vuralım, bunlara vuralım, tam zamanıdır, şöyle yapalım, böyle yapalım... Şimdi baktı ki, bir türlü olmuyor. Suçu kendi üzerinden atmaya çalışıyor. ‘Onlar yaptı’ demeye başladı. Beraber değil miydiniz? AKP’yi yalnız bırakıyor. Aynı şeytanın Mekke müşriklerini yalnız bırakması gibi… Bunların ahlakı bu, bunların dostluğu olmaz.2

YENİ ŞAFAK YAZARI YUSUF KAPLAN’IN: “YENİDEN DARBE OLABİLİR, HÜKÜMETİ TEDBİR ALMASI İÇİN UYARIYORUM” İFADELERİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

Bazı güçler askeri bir darbe değil de siyasi bir darbe yapmayı düşünüyor olabilirler. Hükümeti bitirmek istiyorlar zaten, seçime zorlarlarsa, seçim yapılırsa zaten biter. Hükümet şu anda seçime gitmemekle ayakta durmaya çalışıyor. Aslında desteği çok azalmış vaziyette. Birtakım suçları, ellerindeki dosyaları ortaya dökebilirler. Zaten Perinçek, yıllardan beri “Cumhurbaşkanı’nın yolsuzluğuna dair elimde 38 tane dosya var” diyor ve ‘sen nasıl böyle konuşuyorsun’ demediler. ‘Getir bakalım şu dosyaları, neymiş bu’ diyen yok. Doğru ise zaten araları yavaş yavaş açılıyor, o da o dosyaları kullanacaktır. Yaptıkları bütün gayrimeşru işleri topluyorlar, dosyalıyorlar. Bunların hepsi vakti geldiğinde yavaş yavaş ortaya dökülecek. Yolsuzluklar, israflar ortaya dökülecek; ayıplar, günahlar, çirkin işler ortaya dökülecek; işte zaten o bir darbe olmuş olacak. Bitirilecek, seçime de zorlanacak, seçimde de kaybedecek. Bence böyle bir şey planlıyorlar. Her gün bir bomba patlayacak. ‘Bakan şöyle yapmış, Erdoğan’ın oğlu şöyle yapmış, kızı böyle etti, milletvekili şöyle yaptı, belediyede şöyle yapılmış’ gibi… Her gün bunlar patlatılacak ve artık seveni kalmayacak. Böyle bir şey olabilir gibi düşünüyorum. Askeri darbe bana düşük geliyor.3

1.        youtube.com/watch?v=i6awf04EERI

2.        youtu.be/hSl9ER-eU64

3.        youtube.com/watch?v=FfpT2Ptn6cI