BU CİNAYETLER DEVLETİN EĞİTİMİNİN SONUCUDUR!
Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cesedi 19 gün sonra dere yatağında, çuval içerisinde, üzeri taş ve çalılıklara kapatılmış şekilde bulundu. Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde ise cinsel istismara uğradığı ortaya çıkan 2 yaşındaki bebek beyin kanaması sonucunda vefat etti. Yapılan incelemeler neticesinde bebeğin annesi ve üvey babası dahil olmak üzere 5 kişi tutuklandı. Türkiye gündemine oturan bu dehşet verici cinayetler üzerine Alparslan Kuytul Hocaefendi şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu nasıl bir şehvetperestlik, nasıl bir vahşettir? 2 yaşında bebeğe tecavüz etmek olacak iş midir? Büyük bir alçaklık olduğu ortadadır. 2 yaşındaki çocuğun ırzına geçen, 8 yaşındaki kız çocuğunu öldüren alçaklar, bu devletin eğitiminin sonuçlarıdır. Devletin eğitimi, insanın nefsi ve şeytan karşısında mağluptur, başarısızdır. Bu sapıklar devletin okullarında yetişmişlerdir. Devlet, mektepleriyle insanlara Allah korkusu da kanun korkusu da vermemiştir. Bu ülkede en çok korkanlar siyasi muhaliflerdir ancak hırsız, sarhoş ve katiller korkmamaktadırlar. Çünkü ya görmezden gelinmekte ya da içeri atılsalar bile yakın zamanda çıkartılmaktadırlar. Devlet siyasi rakiplerine acımasız, onun dışında tecavüzcüye bile gayet merhametli davranmaktadır. Ağır bir ceza verilirse de birkaç sene sonra dışarıda gezdiği görülmektedir. Siyasi görüşünden ötürü 30 sene yatan çok insan vardır ama 30 sene yatan bir tecavüzcü görülmemiştir.
Böyle bir sapık bir cemaatten çıksaydı ‘Bütün cemaatleri, yurtları kapatmalıyız, hepsinin köküne kibrit suyu dökmeliyiz’ denilecekti. 2 yaşında bebeğe tecavüz eden adam hiçbir cemaatin üyesi değildi, bu devletin okullarında yetişmişti. Bunun gibi binlercesi de binayı sağlam yapmayan hırsız müteahhit de mühendis de bu devletin üniversitelerinde okumuş mekteplerinde yetişmiştir. O zaman tüm üniversiteler ve devlet de eleştirilmelidir. Kur’an-ı Kerim: ‘İnsanı en güzel surette yarattık sonra da en aşağılık varlığa dönüştürdük’ buyurmakta ve ikisinin de mümkün olduğunu öğretmek istemektedir. İnsan iyi eğitilirse ahseni takvim olur, eğitilmezse esfele sefilin olur ve hayvanın yapmadığını yapar. İslam’ın hükümleri, haramları ifade edildiğinde: ‘Siz hep kötü niyetlisiniz. Siz sapık mısınız, neden haram?’ diyenler nasıl sapıkların olduğunu görüyorlardır. İslam bu sapıklığı önlemek için bazı kurallar koymuştur. Gelinen bu durum İslam’ın nefis terbiyesine itiraz etmenin sonuçlarıdır. Nefisler terbiye edilmeli, tahrik edilmemelidir. Yoksa böylesi olaylar devam edecektir. Bunlara gereken ceza verilmeli, kimsenin yanına kalmamalıdır. Olaylar medyaya düştüğü zaman biraz ağır ceza veriliyor, medyaya düşmezse de hafif cezalarla olay kapatılıyor.
Bu olayın sürekli gündemde tutulması ve konuşulması arkasında başka şeylerin olduğunu da hissettirmektedir. Bu ülkede çok Narinler öldürülmüştür, şimdiye kadar öldürülenlerin haddi hesabı yoktur. Onlar neden 3 hafta gündemde kalmamıştır da bu çocuk 3 haftadır gündemde tutulmaktadır? Bir şeyler örtbas edilmeye mi çalışılmaktadır? Burada iki husus vardır: Birincisi; toplumun ne hale geldiği, ikincisi ise bu olayın arkasında bir şeylerin olduğudur. Aksi halde bu kadar uzatılmazdı. Arkasında bir şey vardır ama bu zamanla ortaya çıkacaktır.”
MEDRESELER DEĞİL PARTİCİLER GERİCİDİRDİR!
CHP sözcüsü Deniz Yücel “Medrese eğitimi gericiliktir” dedi. Deniz Yücel’in ifadelerini Alparslan Kuytul Hocaefendi şöyle değerlendirdi. “Kendisi bilmediği için medrese eğitiminin sadece Arapçadan ibaret olduğunu zannetmektedir. Halbuki bugün medrese okuyan insanlar, zaten normal okulları da okumaktadırlar. Biz üniversite okurken de medresenin temelini atmakta, üniversite bittikten sonra daha ileri seviyede İslami ilimler okutmaktayız. Dolayısıyla medrese okuyanlar sadece Arapça okumamakta, modern bilimleri de okulda görmektedirler. Bu şahıs bunu da medreselerin geçmişte yaptığı hizmetleri de bilmemektedir. Medreseler 1400 yıldır nice hizmetler yapmışlardır. Medreselerde sadece İslami ilimler değil; Matematik, Fizik, Kimya, Astronomi, Tıp gibi ilimler de öğretilmekteydi. Osmanlı bu medreseler ile dünya devleti olmuştur.
Medrese Arapçada “okul” demektir. Yani orada ilim öğrenilmektedir, ilim yuvası nasıl olur da gericilik olabilir? Partiler gerici olabilir, tüm işleri siyaset yapmaktır ve ilimle alakaları yoktur. Bir fabrikada çalışanlar, bir meslek erbabı da gerici olabilir çünkü ilimle alakaları yoktur ama medrese nasıl gerici olabilir? Bu söz ancak İslam düşmanlığıyla açıklanabilir. Medrese aslında onların önünde bir engeldir. Onlar laik, Kemalist bir Türkiye istemektedirler. Medrese dendiğinde akla gelen Kur’an ilimleridir. Bundan rahatsızdırlar. Çünkü medresede yetişenler Kemalist olmamakta ve Laikliği kabul etmemektedirler. Ancak onlar istemeseler de medreseler hep var oldu. Medrese hocalarının idam edildiği zamanlarda bile medreseler gizli gizli devam etti. Çok baskı yapılırsa merdiven altına iner ama yine devam eder. Kemal Kılıçdaroğlu “dinsiz CHP” algısını kırmak için epey uğraşmıştır fakat Özgür Özel geldiğinden beri tekrar böylesi konuşmalar yapan CHP’liler çoğalmıştır. Hükümetin ekonomideki başarısızlığı CHP’nin biraz oy almış olmasına sebep olabilir ama bu durum geçicidir. Böyle devam ederlerse tekrar eskiye dönerler. Benim CHP’ye tavsiyem bu gerici kafayı bırakmalarıdır. Asıl gerici olanlar kendileridirler.”