Ayetler
وَوَصَّيْنَا الْإِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِ حَمَلَتْهُ أُمُّهُ وَهْنًا عَلَىٰ وَهْنٍ وَفِصَالُهُ فِي عَامَيْنِ أَنِ اشْكُرْ لِي وَلِوَالِدَيْكَ إِلَيَّ الْمَصِيرُ
“Biz insana, anasına ve babasına itaati tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı. Onun sütten ayrılması da iki yıl içindedir. (Biz insanı): “Bana, anana ve babana şükret” diye de tavsiye ettik. Dönüş, ancak banadır.” Lokman-14
وَإِنْ جَاهَدَاكَ عَلَىٰ أَنْ تُشْرِكَ بِي مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَا ۖ وَصَاحِبْهُمَا فِي الدُّنْيَا مَعْرُوفًا ۖ وَاتَّبِعْ سَبِيلَ مَنْ أَنَابَ إِلَيَّ ۚ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
“Bununla beraber eğer her ikisi de bilmediğin bir şeyi, bana ortak koşman hususunda seni zorlarlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin ve bana gönülden yönelenlerin yolunu tut. Sonra dönüşünüz ancak banadır. O zaman bende size yaptıklarınızı haber vereceğim.” Lokman-15
يَا بُنَيَّ أَقِمِ الصَّلَاةَ وَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَاصْبِرْ عَلَىٰ مَا أَصَابَكَ ۖ إِنَّ ذَٰلِكَ مِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ
“Ey oğlum, namazı dosdoğru kıl, ma’rufu emret, münkerden sakındır ve sana isabet eden musibetlere karşı sabret. Çünkü bunlar, azmedilmesi gereken işlerdendir.” Lokman-17
وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ مَرَحًا ۖ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍ
وَاقْصِدْ فِي مَشْيِكَ وَاغْضُضْ مِنْ صَوْتِكَ ۚ إِنَّ أَنْكَرَ الْأَصْوَاتِ لَصَوْتُ الْحَمِيرِ
“İnsanlara yanağını çevirip (büyüklenme) ve böbürlenmiş olarak yeryüzünde yürüme. Çünkü Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez. Yürüyüşünde orta bir yol tut, sesinden de (yüksek perdeleri) eksilt. Çünkü seslerin en çirkin olanı gerçekten eşeklerin sesidir.
Lokman-18,19
Hadisler
Abdullah İbni Ömer Radiyallahu Anh şunları anlatır: Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “ Dünyada sanki bir garip (gurbette olan yabancı), hatta yoldan geçen bir yolcu imişsin gibi ol ve kendine kabir halkından (biri) say.” Tirmizi
Ebu Hureyre Radiyallahu Anh’dan rivayet edildiğine göre: Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur: “ Yedi kimseyi Allah-u Teâlâ kendi gölgesinden başka gölgenin olmadığı (kıyamet) gününde kendi gölgesinde gölgelendirecektir. Bunlar: Adaletli devlet reisi, Rabbine ibadet yolunda serpilip büyüyen genç, gönlü mescitlere bağlı kimse, Allah yolunda birbirini seven iki kimsenin her birini, makam sahibi güzel bir kadın onu istediğinde: “Ben Allahtan korkarım” diyerek (o günahı işlemeyen adam), sağ elinin verdiği sadakayı sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren adam ve tenhada Allah’ı zikredip de gözü dolup taşan kişidir.” Buhari
İbni Mesud Radiyallahu Anh’dan gelen rivayetle: Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “ İnsanoğlu kıyamet gününde Rabbinin yanında şu beş şeyden sorulmadıkça olduğu yerden ayrılamaz: “Ömrünü nerde geçirdiğinden, gençliğini nerede ve nasıl harcadığından, malını nereden nereye sarf ettiğinden, bildiği ile amel edip etmediğinden, bedenini nerede yıprattığından.” Tirmizi
