Covıd-19 virüsünün çıktığı ve yaygınlaşmaya başladığı zamandan itibaren tüm ülkelerde halkın sosyal hayatı kısıtlanmış, virüsün yayılmasını önleme adına sokağa çıkma ve sosyal alanlarda bulunmama gibi birtakım yasaklamalar getirilmişti. Maske takma zorunluluğu da bunlardan biriydi. Ancak gelinen noktada görünen şudur ki: Getirilen kısıtlamaların ve yasaklamaların virüsün yayılmasına mani olmadığı aksine halkın psikolojik olarak olumsuz yönde etkilendiğidir. Halk birçok noktada gördüğü çelişkiler ile bu durumu geç de olsa anlamış durumdadır.
Yöneticiler halka getirmiş olduğu yasaklamalara kendileri uymamıştır. Bundan dolayı hem salgınla gerçek bir mücadele verilmediği hem de bu salgının sanıldığı kadar tehlikeli olmadığı anlaşılmıştır. Buna rağmen getirilen yasaklar, halkı, esnafı ve sosyal hayatı olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir. En üzücü yanı ise yöneticilerin tüm yasakları ihlal ederek hayatlarına normal bir şekilde devam etmesi, gariban halka ise getirilen kısıtlamalardan dolayı yazılan cezalardır. Adaletin mumla arandığı ülkemizde zulüm zaten başını almış giderken halk bir de bu konuda zulme uğramış oldu. Vicdanın ve adalet duygusunun yara aldığı ülkemizden bazı kareler:
